Yaptım bile tradutor Russo
1,037 parallel translation
Olamaz! İşte yaptım bile.
Теперь считай я именно это и сделал.
- Dağıtımı yaptım bile.
- Я уже круги намотал.
Bunu yaptım bile.
Я уже сделал.
Korkarım ben büyük planlar yaptım bile.
- Боюсь, у меня тоже были планы.
Başka bir yazar grubuyla çoktan anlaşma yaptım bile.
Я заключил сделку с другой командой писателей.
Yaptım bile. Her şey normal.
Все в порядке.
- Gerekenleri yaptım bile.
- Я уже позаботился об этом.
- Yaptım bile.
- Я уже присматриваю за каналом.
Büyükelçi, ben araştırmayı yaptım bile.
Посол, я уже сделал это.
- Ama yaptım bile.
- Но я сделала.
Bazen ben bile ne yaptığımı şaşırıyorum.
Я тоже иногда так устаю, что путаюсь.
Ütüsüz gömlek vardı üstümde görev aşkım uğruna kuralları takmadığımı gösteren bu halime bakmış ve siz bile yaptığımız işe kendinizi kaptırmıştınız.
Увидели меня в бессменной майке, безумно влюбленного в логарифмическую линейку... И даже вы вдохновились нашим делом.
Sanırım yaptı bile.
лакком, маи.
Hatta kardeşine oral seks bile yaptım.
Сосала у него член!
Ama burda bu şekilde değil. Burada ne yaptığımı bile bilmiyorum.
Я вообще не понимаю, что я здесь делаю.
Evet, işte, benim annem ne yaptığımı biliyor, bilirsiniz karanlık olduğunu bilse bile.
Да, ну, в общем, я лучше расскажу матери всё как есть, чем врать ей.
Hayır. Bugüne kadar yaptığım en ufak şeyde bile size danıştım.
Я всегда советовался с вами по любому поводу.
Yaptım çünkü senden hoşlandığımı düşündüm. Ben olanları atlattım bile. Hadi ama.
Я сделал это, потому что ты мне нравишься, перестань.
Ben yaptım, kağıt kalem ayarlamadan bile önce diğer hepsini içeren gerekli suç.
"Я совершил преступление, ещё до того, как приложил ручку к бумаге..." "это главное преступление, подразумевающее наличие всех остальных".
Temiz çamaşır, ceket giydim. boynuma kravat bile taktım. Sonra koltuğa oturup aynı onun yaptığı gibi..... bahçeyi seyrettim.
надел свежее бельё, новый пиджак, даже галстук, потом сел в её кресло, чтобы увидеть всё это её глазами.
Senin için yaptıklarım yüzünden kovulmam işten bile değil.
И теперь меня, скорее всего, уволят!
En son ne zaman doğru bir şey yaptığımı, hatırlamıyorum bile.
Давно я не делал чего-то правильного. Я даже не могу вспомнить этого.
Aslında ona aşık olduğumu düşünerek kendimi kandırırken bile yaptığım hatanın farkındaydım.
Знаешь, я обманывал себя, думая что люблю ее, но в глубине души я знал.
Bir an bile senin yaptığına inanmadım.
Я был уверен, что не ты сделал это.
Katil, silahı denize attıysa bile bu yaptığımız tamamen vakit kaybı.
Если убийца выбросил пистолет в море, это пустая трата времени.
Hey, şuna inanabiliyor musun adamım? Kardeşim öğretmenine yağcılık olsun diye koca bir tepsi çörek yaptı, ve başka kimseye bir küçük kırıntı bile vermeyecek.
Моя сестра испекла гору кексов, чтобы подмазать учителя и никому не дает ни крошки.
- Hayır, bana şaka gibi gelen sensin. - Ne iş yaptığımızı bile bilmiyorsun.
- Ты не понимаешь, что мы делаем.
Seni sırtından vurdum. Bunu niye yaptığımı bile bilmiyorum.
Я ударил вам в спину, и я даже не знаю, зачем?
Kimse onları yaptığımızı bile bilmez.
И никто о них даже не догадывается.
Ne yaptığımı bile bilmiyorum.
Я не знаю, что делаю.
Bunu kimlerin yaptığını bulsa bile, bize yardım edeceklerinin garantisi yok.
Даже если она найдет, тех кто это сделал. Нет гарантий, что они нам помогут.
Bir antrenman maçı bile olsa, bu bizim bu yıl yaptığımız ilk önemli maç!
У вас парни только второе место...
- Onu tanımıyorum. - Yaklaştır. Ne yaptığımı düşündüğünden bile haberim yok.
Я не знаю, кто она, я даже не знаю, в чем она меня обвиняет.
Olsa bile mi? Ne yaptığının farkında mısın?
Ты хоть осознаешь, что ты делаешь?
Kafa yaptığın zaman kızmadı bile. Şaşırdım.
Даже не обосрался, когда ты на него наехал, я был просто в шоке.
Hata yaptığınızı kabul edip özür dileseniz bile şikayette bulunacağım.
Я буду жаловаться, и Ваши извинения в том, что вы совершили ошибку не помогут.
Açık Hava Restoranı'nda rezervasyon yaptırdım bile.
Я заказал столик в "Свежем воздухе".
Ve bunu bile bile yaptım.
И я сделал это специально!
Bunu bile bile yaptım!
И я сделал это специально! И я сделал это специально!
Bu bile... tek başına tüm mallarımızın... tüm anılarımızın, hayatımız boyunca yaptığımız her şeyin bir saniye içinde yok olacağını gösteriyor.
Ох, это просто... невозможно показать... Все вещи, все воспоминания, всё, что вы заработали за свою жизнь, вдруг исчезает.
Onunla beraber oldum diyelim, tabii, bu böyle bir şey yaptığım anlamına gelmesin, ama olduysam bile bunda başka anlamlar aranmamalı.
Даже если я что-то с ним и имела, это не значит, что что-то было, но если и было, ты понимаешь, что на деле это ничего не значит.
Bir dakika bile burada kalacağımızı düşünme sakın. - Johnny'ye yaptıklarından sonra? - Blod.
И думать забудь о том, что ты здесь останешься на ночь... —... после того, что ты сделал с Джонни.
Hatta banyo yaptığımızda bile,... telaşlanırdı.
Даже когда мы вместе мылись, он неловко себя чувствовал.
Artık ne yaptığımı ben bile bilmiyorum.
Я больше не понимаю, что делаю.
Bazen benim çıkarlarıma taban tabana zıt olsa bile yaptım.
... ведь во многом эти интересы шли вразрез с моими собственными. Не понимаю, каким образом.
Wickham hakkında söylediklerin doğru olsa bile, Lydia'nın yaptığını aklım almıyor.
Даже если то, что ты говоришь о Уикэме, правда, я не могу подумать так о Лидии.
Şu dişçi koltuğunda seks yaptığımız halde bile mi?
Даже когда мы трахались в твоем кресле?
Ben bunu yapmış kimseyi tanımıyorum. Hatta yaptığını söyleyen bile olmadı. Ama sanırım soruşturabilirim.
У меня нет никого, кто бы этим занимался, но... я поспрашиваю.
Çünkü seni seviyorum, yaptığım işin bir gücü var, bunu açıklayamam bile.
Я люблю тебя. Ты придала мне столько сил, это необъяснимо.
Yine de... yaptığım en karlı, en inanılmaz anlaşma bile... şu iki sırtlanın başlarına gelecekleri... seyretmek kadar tatmin edici olamaz.
Даже самые богатые невероятные условия расторжения брака не удовлетворят меня, если не увижу, как эти 2 гиены получат по заслугам. Так что будешь делать?
Diğer taraftan ben oy vermemiş olan ben oy vermemiş olan ben hatta aslında seçim günü evinden bile ayrılmamış olan ben hiçbir şekilde bu insanların yaptıklarından sorumlu değilim ve benimle hiçbir alakası olmayan sizin yarattığınız bela hakkında canımın istediği kadar şikayet edebilirim.
У МЕНЯ же всё совсем наоборот, ведь я не голосовал, ведь я не голосовал, ведь я в действительности, даже не выходил из-дому в день выборов Я не в ответе за то что эти люди натворили, и у меня есть все права жаловаться так громко как мне захочется на всю ту хрень, которую вы устроили и к которой я не имею никакого отношения.
bile 28
bilesin 23
bilet 55
bilemem 161
bilemezsin 104
biletler 91
bilemedin 19
bilerek yapmadım 25
bilemedim 29
bilemiyorum ki 20
bilesin 23
bilet 55
bilemem 161
bilemezsin 104
biletler 91
bilemedin 19
bilerek yapmadım 25
bilemedim 29
bilemiyorum ki 20
bilemiyorum 2041
bilen var mı 30
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26
biletiniz 28
bileğim 27
biletler lütfen 39
yaptı 88
yaptın 100
bilen var mı 30
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26
biletiniz 28
bileğim 27
biletler lütfen 39
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptığım bu 21
yaptı mı 24
yaptığına bak 22
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptığım bu 21
yaptı mı 24
yaptığına bak 22