First thing перевод на турецкий
9,444 параллельный перевод
She doesn't know the first thing about time travel.
Zaman yolculuğunda ilk şeyi bilmiyor.
We meet with the captain first thing. We tell him everything.
Sabah ilk iş yüzbaşıyla görüşürüz.
Well, I got to be honest, if I'm a stranger in a strange land and people are looking for me, the first thing I'm gonna do is change my appearance. Mm-hmm.
Doğrusu yabancı bir ülkede yabancıysam ve beni arıyorlarsa yapacağım ilk iş görüntümü değiştirmek olur.
Is this really why I was summoned first thing in the morning?
Beni sabahın köründe çağırmanızın sebebi bu muydu?
First thing's first...
İlk olarak.
All right, the first thing we do is go to the FBI.
Pekala, yapacağımız ilk şey FBI'ya gitmek.
The first thing I would do with the money is treating your eyes.
O zaman yapacağım ilk şey gözlerini tedavi ettirmek olacak!
Uh, the first thing I'll do is clean house and take a look at hiring going back to Peter Florrick's administra...
Peter dönemini de kontrol edeceğim.
For the rest of your life I'll be the first thing you think about every morning.
Ben varım ya. Hayatın boyunca her sabah aklına gelen ilk şey ben olacağım.
First thing in the morning, she's gonna visit with her pediatrician.
Sabah ilk iş olarak pediatriste muayene olmaya gidecekler.
AND because whatever song I heard first thing in the morning, I was stuck with.
Bir de sabah hangi şarkıyı duyarsam duyayım, kafama takıldığı için.
And the first thing I saw was a bow saw.
İlk gördüğüm şey bir çelik testeresiydi.
And the very first thing we did, as soon as we got through the door, she picked up the phone and phoned Bob.
Kapıdan içeri girdiğimiz anda ilk yaptığı şey Kapıyı kapatıp Bob'u aramak oldu.
The first thing I remember was the condition of the house.
İlk hatırladığım şey evin hali.
We'll leave first thing in the a.m.
Sabah olunca çıkıyoruz.
I think the first thing is to learn someone who wants to become prime minister - is able to speak frankly.
Başbakan olmak istiyorsan Anders öncelikle bunu dillendirecek cesaretin olmalı.
I'll get Grace onto it first thing.
İlk olarak Grace'nin anlamasına yardım edeceğim.
- Let's have a catch-up with everyone first thing tomorrow morning.
- Yarın sabah ilk iş ekiple bunu konuşalım.
- Or first thing in the morning.
- Ya da sabah ilk iş olarak.
Okay, first thing we have to do is clear out the lint traps.
İlk yapmamız gereken iş pamukçuk filtresini temizlemek.
But I don't know the first thing - about trapping a wolf.
Kurt yakalamayı bilmem ki.
The first thing I learn, you go any distance on a Harley, you feel like you've gone five rounds with a heavyweight.
Öğrendiğim ilk şey bir Harley ile yol yapmak beş set ağırlık kaldırmak gibiymiş.
The first thing I notice is how much better the ride is after Lizard's work.
Lizard, motoru elden geçirdikten sonra sürüşün aslında ne kadar iyi olduğunu fark ettim.
The night you found out Donna was in trouble, the first thing you did was take the time... to have a drink with me about Jeff.
Donna'nın başının belada olduğunu öğrendiğin gece ilk yaptığın şey, Jeff konusunda benimle içmeye zaman bulmandı.
I'll look into it first thing in the morning. My lord.
Sabah uyanır uyanmaz araştıracağım.
What about first thing in the morning?
- Peki ya yarın ilk iş?
First thing in the morning... as early as we can do it, yeah.
- Yarın ilk iş o zaman. - Ne kadar erken olabilirse.
First thing come morn, we'll go see... my farm.
Yarın ilk iş, gidip... tarlamı göreceğiz.
Well, I propose we put him back to bed, continue the journey without delay and have the guards find the poor gentleman first thing tomorrow morning.
Onu yatağa geri koyup, gecikmeden yolculuğa devam etmeyi ve yarın sabah ilk iş güvenliğin bu zavallı beyefendiyi bulmasını teklif ediyorum.
I don't know the first thing about exports, I'm afraid.
İhracat ile ilgili temel şeyi bilmiyorum maalesef.
What's the first thing your company does when they send a unit into the Khyber Pass, huh?
Sizin gibi ekipler Hayber Geçidi'ne gittiğinde yaptıkları ilk şey ne oluyor?
If I'm going to get a confession from Darko, first thing I need to do is get Suzanna out of the way.
Darko'dan bir itiraf alacağım. İlk olarak yapmam gereken Suzanna'nın yolumdan çekilmesini sağlamak.
And he was supposed to fly out with the diamonds first thing tomorrow morning.
Yarın sabah ilk iş elmaslarla uçması gerekiyordu.
That was the first thing he did.
Onun da ilk yaptığı buydu.
First thing first.
- Her şey sırayla.
Dr. Greenwald says you need to take these first thing in the morning.
Dr. Greenwald sabahın ilk işi olarak bunları alman gerektiğini söyledi.
My real estate dealings go much more smoothly when my criminal record isn't the first thing people learn about me.
İnsanların hakkımda öğrendiği ilk şey suç kaydım olmadığında emlak anlaşmalarım daha sorunsuz gidiyor.
So, first thing we'll need, Officer, is a soil integrity report on that Cliffside so we can start working toward a solution.
Bize lazım olacak ilk şey memur bey, o uçurum kenarının arazi sağlamlığı raporu ki bir çözüm bulmak için çalışabilelim.
The first thing I killed was a fox.
İlk öldürdüğüm hayvan tilkiydi.
It's the first thing I'm going to cut off if you lie to me again.
Bana bir daha yalan söylersen keseceğim ilk şey olacak.
I'm gonna leave first thing in the morning.
I'm gonna leave first thing in the morning.
First thing I did. Hmm. You're not flushing any feminine hygiene products down there, are you?
Kadın temizlik ürünlerini oraya atıp üzerine sifonu çekmiyorsun değil mi?
Mr Spratt walked up with it first thing this morning, m'lady.
- Bay Spratt sabah erkenden getirdi leydim.
There's one thing I gotta do first, though.
Ama önce yapmam gereken bir şey var.
You spend enough time on this thing, you can learn everything you need to know from the first picture.
Bu şeyin başında yeterince vakit harcarsan ilk resmi gördüğün anda bilmen gerekenleri anlayabilirsin.
But you have to understand this is her first time messing with somebody, so she didn't realize the whole dead body shock-drop thing is a complete cliche.
Ama anlayışlı olmalısın çünkü biriyle ilk defa t.şak geçiyor, bu yüzden ölü ceset ve yere düşen nesnenin falan ne kadar klişe olduğunu fark edemedi.
Erm... I'll call you first thing.
İlk iş seni arayacağım.
The last thing we need is for Andraz to be bitten by a dog the first day he's under our supervision.
Andraz için olabilecek en kötü şey gözetimimizin ilk gününde köpek tarafından ısırılması olur.
And I didn't do the right thing at first. I'm sorry.
İlk başta yapmam gereken doğru şeyi yapmadım, üzgünüm.
Wouldn't be the first nor the last time a man had to kill the thing he loved.
Sevdiği şeyi öldüren ne ilk ne de son erkek sen olacaksın.
All right, first off, I wanna thank you guys for knocking off a few days'vacation time so we can try this thing out, all right?
Pekâlâ, her şeyden evvel birkaç gün izin alıp geldiğiniz için teşekkür ederim. Şunu bir deneyelim, olur mu?
first things first 322
first thing tomorrow morning 35
first thing in the morning 86
first thing's first 27
first thing tomorrow 90
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
first thing tomorrow morning 35
first thing in the morning 86
first thing's first 27
first thing tomorrow 90
things 422
thing 1205
thingy 49
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24
things could be worse 16
things to do 42
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24
things could be worse 16
things to do 42
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27