Happy life перевод на турецкий
1,576 параллельный перевод
May you have a long and happy life together.
Birlikte uzun ve mutlu bir yaşam sürün.
'Vicky loves you a lot, he wants you to be happy with Karan, to lead a happy life.'
"Vicky seni çok seviyor, mutlu olmanı istiyor." Karan ile mutlu bir hayat sürmen için.'
And a happy life is guaranteed
"İşte o zaman mutlu bir hayat garantidir"
- No, obviously, a happy life isn't enough for you.
Mutlu bir hayat sana yetmiyor değil mi?
If not because of that damn foster father, we would have a very happy life together.
O lanet olası herif buna neden olmasaydı beraber çok mutlu bir hayat yaşardık.
It handcuffs happy, happy life
Mutlu eş, mutlu hayat.
That is good, happy wife happy life, likes me
Bu iyiydi mutlu eş mutlu hayat. Sevdim.
When I was a kid, I knew the secret to a happy life.
Çocukken, mutlu bir hayatın sırrını biliyordum.
My happy life.
Benim mutlu hayatım.
Would you say, Mrs. Harris...? I'd like to know. Would you say, on balance, have you led a happy life?
Ne dersiniz bayan Harris.. hayatın dengesine.. hiç.. inanır mısınız?
I think we're doing to live like in a fairy tale, a long and happy life, and die on the same day.
Bence peri masalındaymışız gibi uzun ve mutlu bir hayat sürecek ve aynı gün öleceğiz.
Now if... If we don't fight these guys, "sure, maybe you get that long, happy life we all want."
"Bu adamlarla savaşmazsak belki hepimizin istediği uzun ve mutlu hayata kavuşursun."
... sure, maybe you, uh, get that long, happy life we all want.
Tabii, belki hepimizin istediği o uzun, mutlu hayata kavuşursun.
Just try to be happy for once in your life.
Hayatında bir kez olsun sevinmeye çalış.
By rights, I should be well pissed off - my mates had cheated on me and I didn't meet any aliens, but I realised that when I swallowed the eye at the Happy Cook, I was given a chance to look back on my life and see it for what it really was.
"Aslında çok kızgın olmalıydım..." "... dostlarım beni aldattı. " " Ve hiçbir yaratıkla karşılaşamadım, ama Mutlu aşçı'da gözü yuttuğumda... "
Because you're acting all happy and full of life.
Çünkü hayat dolu ve neşeli davranıyorsun.
It was the end of my first month here and I was really happy because... I was changing my life. So...
Buradaki ilk ayımın sonuydu ve gerçekten mutluydum çünkü hayatımı değiştiriyordum.
This was supposed to be a happy day in my life and now when I look back on it, I'm just gonna think about this horrible thing that happened.
Bu hayatımın mutlu günlerinden biri olacaktı ama geriye bakınca bu korkunç olay aklıma gelecek.
So why do I get the happy family and the great life?
Peki nasıl mutlu bir aile ve iyi bir hayata sahip olabilirim?
I'm so happy your life is going well.
Hayatının yolunda gitmesine sevindim.
I'd like to discuss how we can help strengthen your relationship with God and give you a more happy and fulfilling life.
Tanrı'yla olan ilişkinizi güçlendirmenizde nasıl yardımcı olabileceğimizi konuşmak üzere geldim. Size daha mutlu bir hayat vermek için.
I'm happy you're in my life, Clark.
Hayatımda olduğun için mutluyum, Clark.
Well, I'm happy to be in your life, Kara.
Ben de hayatında olduğum için mutluyum, Kara.
And I was ready... I was happy to spend the rest of my life with him.
Artık hazırdım... hayatımın geri kalanını onunla geçirecek kadar mutluydum.
He's an ex-cop who hates himself and hates his life and isn't happy unless everybody else is as miserable as he is!
Kendi hayatından bile nefret eden eski bir polis sadece. Onun durumunda olan bir başkası için de asla mutlu olmayacak bir tip.
Wishing you a happy, carefree school life is the story of a father and a daughter
Sana mutlu ve kaygısız bir okul hayatı diliyor işte sana bir baba-kızın hikâyesi.
So, our Sun is in the main sequence, we're very happy it's there, it provides us the same amount of energy almost every day, and that's what makes life possible.
Güneş'imiz ana sekans evresindedir. Bu evrede olması bizi mutlu ediyor. Bize neredeyse her gün aynı miktarda enerji veriyor.
He is happy in his life.
O hayatından memnun.
I promised her a happy life.
Ona mutlu bir hayat vaat ettim.
Abner Newsome was a happy child for the first 34 seconds of his life, whereupon it was discovered that he suffered from a debilitating heart condition.
Olanlar şunlardı ; Abner Newsome hayatının ilk 34 saniyesinde mutlu bir çocuk olmuştu. Ondan sonra kalp yetersizliğinden muzdarip olduğu anlaşılmıştı.
I lied to her, I told her I threw it out because I kept it as reminder of the last happy moment in my young life.
Yalan söyledim Onu attığımı söyledim çünkü gençliğimden beni mutlu eden tek bir hatırayı saklamak istiyordum.
You want to see him happy, and that he has a good life.
Onu mutlu ve iyi bir yaşamı olduğunu görmek istersin.
And I got to know you and I think that you are a brilliant, beautiful, intelligent girl and I want you to find whatever it is in life that makes you happy,
Seni yakından tanıdım. Senin ne kadar harika, güzel ve zeki bir kız olduğunu öğrendim. Hayatında seni mutlu edecek şeyi arayıp bul ve onu yap.
And the only thing I really wanna do is just spend the rest of my life making you as happy as you've made me.
Yapmak istediğim tek şey... ömrümün kalanını seninle beraber mutlu bir şekilde geçirmektir.
The girl he marries would be very happy in life.
Evleneceğiniz kız çok mutlu olacak.
Who can keep my sister happy all her life.
Kız kardeşimi ömür boyu mutlu edecek bir damat.
Why don't you go find him, bring him back... you guys can live a happy marriage, a happy family life...
Neden onu bulup, geri getirmiyorsun, böylece mutlu evliliğinizi ve aile hayatınızı sürebilirsiniz.
Trusting that Ηe will make all things right if I surrender tο Ηis will, that I may be reasοnably happy in this life. and supremely happy with Ηim fοreνer in the next.
İsa'ya sığındığımda, onun her şeyi yoluna koyacağına böylece, bu fani dünyada yeterli bir ferahlığa ulaşacağıma bir sonraki yaşamda ise, onunla, mutluluğun en büyüğünü bulacağıma inanıyorum.
Taking, as He did, this sinful wοrld as it is and nοt as I would haνe it, trusting that He will make all things right if I surrender to His will, that I may be reasοnably happy in this life,
İsa'ya sığındığımda onun her şeyi yoluna koyacağına bu sayede bu fani dünyada makûl bir mutluluğu yakalayabileceğime bir sonraki yaşamda ise, onunla mutluluğun en büyüğünü bulacağıma inanıyorum.
She loves you, and I wish you both a very happy married life.
O seni seviyor... sizlere mutluluklar dilerim.
I have a great fiancé, and I'm very happy with the direction my life is taking.
Harika bir nişanlım var, ve hayatımın gittiği yönden memnunum.
The liar's life will never be a happy one.
Yalan bir hayat, şimdiye dek kimseyi mutlu etmemiştir.
I'd be happy to never fucking another man in my life.
Hayatımda başka bir adamla daha yatmadığıma seviniyorum.
I mean, they meant the best for me But, well, real life doesn't have a happy ending.
Yani, hepsi iyiliğimi istiyordu ama gerçek hayatta mutlu son yoktur.
And I'm willing to work hard for the rest of my life to make you happy.
Ve hayatımın geri kalanında, hep seni daha mutlu etmek için çalışacağım.
Look, I think that we have an amazing sex life and I don't need sex toys or erotic accessories to make me happy.
Bak, harika bir seks hayatımız olduğunu düşünüyorum ve beni mutlu etmesi için seks oyuncaklarına veya erotik aksesuarlara ihtiyacım yok.
I give my life to you to use as you like, if you'll see that she's happy now.
Şimdi mutlu olmasını sağlamanız için size bütün ömrümü sunarım.
And if that means Jericho, Kansas for the rest of my life, it'll be a happy one.
Yani bu bundan sonraki hayatımı Kansas'ta Jericho'da geçirmem gerekiyorsa memnuniyetle yaparım anlamına geliyor.
LIEUTENANT OF THE MARINA that would not be happy in the life knowing that another people it had fought for my freedom.
O yaşamın içinde mutlu olmayacak... YAT LİMANI... diğer insanlar biliyor benim özgürlüğüm için çabalamıştı.
I need you to understand that there are certain aspects to my life I'm no happy about.
Hayatımın benim de mutlu olmadığım bazı tarafları olduğunu anlamanı istiyorum.
for you to have a happy, healthy life.
Sağlıklı ve mutlu bir yaşamının olmasını.
life 1101
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
life isn't fair 26
life sucks 30
life is too short 32
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
life isn't fair 26
life sucks 30
life is too short 32
life's a bitch 23
life's too short 77
life or death 27
life is hard 20
life is full of surprises 25
life is complicated 17
life's not fair 17
life is great 19
life is 34
life and death 48
life's too short 77
life or death 27
life is hard 20
life is full of surprises 25
life is complicated 17
life's not fair 17
life is great 19
life is 34
life and death 48
lifetime opportunity 45
life crisis 61
life in prison 19
life insurance 30
life was good 16
life support 23
life's short 17
happy birthday to me 40
happy anniversary 255
happy mother's day 31
life crisis 61
life in prison 19
life insurance 30
life was good 16
life support 23
life's short 17
happy birthday to me 40
happy anniversary 255
happy mother's day 31
happy to be here 18
happy halloween 164
happy birthday 2865
happy 1779
happy birthday to you 470
happy father's day 24
happy valentine's day 135
happy easter 54
happy days 81
happy day 44
happy halloween 164
happy birthday 2865
happy 1779
happy birthday to you 470
happy father's day 24
happy valentine's day 135
happy easter 54
happy days 81
happy day 44
happy christmas 144
happy holidays 175
happy ending 39
happy holiday 32
happy thanksgiving 306
happy trails 36
happy family 66
happy to see you 20
happy new year 704
happy hour 26
happy holidays 175
happy ending 39
happy holiday 32
happy thanksgiving 306
happy trails 36
happy family 66
happy to see you 20
happy new year 704
happy hour 26
happy to help 108
happy mardi gras 38
happy hunting 95
happy thoughts 29
happy now 166
happy to 82
happy to do it 37
happy mardi gras 38
happy hunting 95
happy thoughts 29
happy now 166
happy to 82
happy to do it 37