Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Nobody's talking

Nobody's talking перевод на турецкий

200 параллельный перевод
- Nobody's talking about that!
- Beni ihbar edin! - Bundan bahseden yok!
Nobody's talking baby talk.
Hiç kimsenin dalga geçtiği yok.
Nobody's talking about anything else.
Kimsenin başka bir şeyden söz ettiği yok.
I  s a beautiful dream, but I'm talking about this moment... and I say nobody can go around the world in 80 days.
Güzel bir rüya ancak şu andan bahsediyorum ve diyorum ki ; Hiç kimse dünyanın çevresini 80 günde dönemez.
Nobody's talking to you.
Kimse seninle konuşmuyor.
It's not your old-fashioned voice actuator... you know, always starting the recorder... when nobody was talking... or shutting it off in the middle... of an important conversation.
Bu sizin eski moda kayıt cihazınız gibi değil... bilirsiniz, önemli bir sohbette. kaydı başlatırken... kimse konuşmazken... veya tam ortasında kapatırken...
Nobody knows what she's talking about.
Kimse onun ne dediğini bilmiyor.
Your left. Miss Michaels, nobody's talking to you.
Bayan Michaels, seninle konusan yok.
Nobody's talking about the bath.
Cezaevi Müdürlüğü. - Hamamdan bahseden yok. 3 haftadır hamama çıkmıyoruz.
Nobody is talking about entrusting the safety of the nation to a machine, for God's sake!
Hiçkimse, bir makineye ulusun güvenliğini emanet etme... Hakkında konuşmuyor. Tanrı aşkına!
Nobody'll talk about him, man,'cause it's like talking about the black death.
Kimse onun hakkında konuşmaz, çünkü bu kara ölüm hakkında konuşmaya benzer.
- If nobody's talking, the visit will be suspended.
- Eğer dışarıdan haber verirsen, ziyaretin askıya alınacak.
Fine! I mean, nobody's talking to me or anything, but, uh... Actually, I shouldn't say nobody.
evet, evet, evet, biliyorum, en azından o yüz yaşında değil.
Nobody's gonna fall for that old "talking to somebody who ain't there" gag.
Kimse bu eski "olmayan biriyle konuşma" numarasını yemez.
- Nobody's been talking to me.
Birisiyle konuşmuşsun.
Nobody knows where she is or no one's talking.
Kimse yerini bilmiyor ya da kimse konuşmuyor.
Believe me, tomorrow at school, nobody's gonna be talking about you.
İnan bana, yarın okulda kimse seni konuşmayacak.
Nobody's talking to you.
Sana konuşan yok.
Nobody's talking to nobody.
Kimseyle konuşmadım!
Listen, shithead, nobody's talking to you, okay?
Dinle, boş kafa, seninle konuşan kimse yok, tamam?
- Nobody's talking crude.
- Hiç kimse böyle kaba konuşmaz.
Nobody's interested in your motor trip. We're talking about my upcoming surgery.
Dinle, kimse senin küçük araba turunla ilgilenmiyor.
Can you get some sworn statements? That'll be tough. Nobody's talking.
Hukuk cephesinde, Clay Shaw'u işbirliğinden dolayı mahkum ettirmeyi amaçlıyoruz.
The problem with talking is nobody stops you from saying the wrong thing.
Konuşmanın kötü yanı, yanlış bişeyler söyleyecek iken kimse sizi durdurmaz.
We were talking the other day about how nobody's seen a Vorlon before and he said that according to legend, one human did see a Vorlon.
Geçen gün kimsenin bir Vorlon görmemiş olduğundan bahsederken efsaneye göre sadece bir insanın Vorlon gördüğünü söylemiştin.
Nobody's talking to you. Give me your plate.
Tabağını uzat.
Yeah, nobody's even talking to you.
Kimse sizinle konuşamaz.
Nobody's talking to you.
Seni sallayan kim.
Listen, schmuck, nobody's talking to you.
Bana bak aptal herif, seninle konuşan yok.
- What the fuck are you talking about? ! - Nobody's fucking anybody!
En iyi arkadaşımın kız arkadaşını becermeye çalışıyorsun.
Either nobody knows, or nobody's talking.
Ne kimse bir şey biliyor, nede kimse konuşuyor.
We were talking about lost money here, nobody's looking for it.
Ama burada kayıp bir paradan söz ediyoruz. Kimse bu parayı aramıyor.
Nobody's talking about canceling.
Kimsenin iptal etmekten bahsettiği yok.
Nobody's talking to you.
Seninle konuşan yok.
- Nobody's talking to you, my friend.
- Seninle konuşan yok dostum.
- Nobody's talking to you, wipe.
- Seninle konuşan yok, düdük.
This nobody's talking a tone with me.
- Will, şuna baksana.
Nobody's even talking to me.
Kimse benimle konuşmuyor.
Nobody's talking about the other night.
Kimse geçen gece hakkında konuşmuyor.
Just so you know, nobody in the class... had any idea what you were talking about.
Haberin olsun, sınıfta kimse neyden bahsettiğini anlayamıyor.
Nobody's talking.
Kimse konuşmuyor.
- Nobody's talking about the police.
- Polisten bahseden olmadı.
Talking about this may not be the wisest way to go but nobody's ever accused me of being wise.
Bu konuda konuşmak çok akıllıca bir seçim olmayabilir. Ama kimse beni akıllılıkla suçlamamıştı zaten.
Nobody's talking to Roger alone.
Kimse Roger'la yalnız konuşmayacak.
Nobody's talking to you and a mall queen.
Kimse ne seninle ne de bu alışveriş güzeliyle konuşur.
There is a problem... in this room that nobody's talking about!
bir sorun var... bu ada kimsenin hakkında konuşmadığı!
They were talking about yearbook pictures and how nobody's happy with the way they look.
Yıllık resimlerinden konuşuyorlardı ve kimsenin resmini beğenmediğinden.
Nobody's talking to you. I mean it. Stay out of it.
Seninle konuşmuyorum.
Nobody's talking.
Hiç kimse konuşmuyor.
When he decided to take Geisa outside, nobody was talking to him. Not even the cops.
O sırada bir düzine fotoğrafcı önümde çömelmiş bekliyordu.
Nobody's talking to you!
- Seninle konuşan yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]