Would it matter перевод на турецкий
575 параллельный перевод
What would it matter?
Ne olurdu?
Would it matter if I slept with you?
Sizinle uyusam, sorun olur muydu?
What would it matter?
Ne fark edecek?
What would it matter?
Ne önemi mi var?
And even if she did beat me, what would it matter?
Tanrım, dövüyormuş! Hem dövse bile, ne olur sanki?
Sonny, this is a conversation I think we might have some other time. - Would it matter?
Sonny, bence bu konuşmayı başka bir zaman yapabiliriz.
Would it matter!
- Bu önemli!
Yes, but it would matter very much.
Ama kocanız giderse önemi olur, öyle mi?
Madam, we would appreciate it if you'd straighten this matter out first.
Madam bu meseleyi rayına koyarsanız size çok minettar kalırız.
But how would you justify it if it were only a personal matter?
Peki özel bir mesele hakkındaysa kendini nasıl haklı çıkartacaksın?
I saw in the papers that he had been engaged by the French government upon a matter of supreme importance but I could hardly foresee that it would have so violent a consequence.
Kağıtlardan anladığım kadarı ile Holmes, Fransız Hükümeti tarafından çok önemli bir dava için tutulmuştu, ama bu davanın bu kadar vahşet içeren sonuçları olacağını öngörememiştim.
Well, I'd hoped that it did matter... that when you came here, things would change.
Sizin buraya gelişinizle fark olacağını, bazı şeylerin değişeceğini ummuştum.
It's like I figured, ain't a jury in western Missouri... would stand for shooting a friend when he ain't lookin', no matter what he done.
Düşündüğüm gibi, Batı Missouri'de hiç bir jüri ne yapmış olursa olsun, arkadaşını sırtından vurmaya müsaade etmez.
No matter how faint, it would still be something.
Ne kadar az da olsa bir şeyler isterler.
As a matter of fact, I think it would do the state good if somebody'd reform you right out of existence.
Hatta birisi seni değiştirse, değiştirse değil ortadan kaybetse iyi olur.
It would be a very fine thing I believe to pass our lives together with our common scientific dream to work together constantly in our search and any discovery that we should make no matter how small would deepen the friendship
İnanıyorum ki hayatımızın geri kalanını birlikte, ortak bilimsel ruyamızla geçirmemiz iyi olur. Araştırmalarımızda devamlı beraber çalışmak ve yapacağımız her buluş ne kadar küçük olursa olsun halihazırda olan arkadaşlığımızı derinleştirecek ve birbirimize olan saygımızı artıracak.
And at last, they knew that... they would never be able to free the treasure from the enchant of the stone but they weren't sad about it because they knew that no matter how many disappointment they had they would always go on together.
Ve sonunda, görmüşler ki... hazineyi tılsımlı taştan çıkarmayı asla başaramayacaklar fakat bu onları yıldırmamış çünkü biliyorlarmış ki ne kadar hayal kırıklağına uğrarlarsa uğrasınlar herzaman beraber uğraşacaklarmış.
You were always inclined to despise my simple approach to the problems of this life, but our silence on the matter would be worth something, would it not?
Ivır zıvır. Hayatın dertlerine basit yaklaşımımı hep küçümsedin. Ama bu konudaki ketumluğumuzun bir bedeli olmalı, değil mi?
Believe me, Jane, if it were only for self-glory it would be a different matter.
İnan bana Jane, sadece kendi şöhreti için olsaydı tamamen farklı olurdu.
Not that it would matter to me, one way or the other.
Bu yüzden merak ettim. Benim için hiç fark etmez.
But it would matter.
Ama önemi var.
But if I would've removed this cotter pin, and uncoupled the shifting rod, very simple operation as you can see, then no matter what you do with the shift lever, the bell crank remains as it was, in drive, neutral or reverse.
Ama pimi çıkarsam, ve vites kolundan sökseydim, gördüğünüz üzere çok basit bir şekilde, vites koluyla ne yaparsanız yapın, ileri veya geri vites fark etmeksizin, mafsal olduğu gibi kalıyor.
It would be a simple matter to let the knife slip.
Bır bıçak darbesi bu işi halleder.
It says, "I'm sure you appreciate I would not call you back... " from your vacation except for a matter of utmost urgency.
Diyorki, "eğer acil bir durum olmasaydı tatilini yarıda kesmeyi istemezdim."
And anyway, the snake lost his patience... fell into the gap between the guard's collar... and, I suppose, it would be the neck... and.... It was a matter of seconds.
Her neyse, yılanın sabrı taştı... sanırım gardiyanın yakası ile... ensesi arasındaki boşluğa düştü... ve... her şey birkaç saniyede bitti.
If this fur were stolen, Mr. Jonas... it would be a matter for the police, not you.
Eğer bu kürk açlındıysa Mr. Jonas... bu sizin değil polisin konusu olurdu.
He's so funny that matter would be funny too if he jamed it.
Aşırı matrak! Yaptığı her işi komediye çeviriyor.
Somehow it would show, no matter what I did.
Ne yaptığım değil, nasıl göründüğüm önemli.
My blood's antibodies would attack it as they attack any invading matter.
Antikorlar, nakledilen organa saldıracaktır.
I think it would also matter to Mitch.
Bence Mitch de bunu umursar.
Obviously, if we had a bit of rope on hand, it would be a different matter, but we may as well wish for an elevator.
Elbette, biraz ipimiz olsaydı, bir asansör yapma umudumuz olurdu.
I would say it's a matter of the north pasture.
Kuzey çayırlarıyla ilgili bu.
Would you think it cowardice if I told you that no matter how confident you are, I'm scared?
Sizin kendinizden emin olmanıza rağmen benim korktuğumu söylesem beni korkaklıkla suçlar mısın?
Wouldn't matter who I was, would it?
Kim olduğumun bir önemi olmazdı, değil mi?
I am perfectly certain that you will not cold-shoulder me, you will not turn your back on me, because it would not be a matter of turning your back on me, but on your very country.
Bana omuz silkmeyeceğinizden ve sırtınızı dönmeyeceğinizden eminim. Nitekim sırtınızı yalnızca bana değil, kendi ülkenize dönmüş olursunuz.
I didn't think it would matter.
Sorun olacağını düşünmemiştim.
That would explain the high-radiation readings, wouldn't it, Captain? If the matter - antimatter..?
Bu, yüksek radyasyon kayıtlarını açıklayabilir...
Conjecture, captain, rather than explanation. - It would seem that we were held in the power of creatures able to control matter and to rearrange molecules in whatever fashion was desired. - Well?
- Açıklamadan çok, tahmin.
If by any chance it should occur to you in those 40 or 50 hours to end this matter differently, in some fantastic manner, to lay hands on yourself... Perhaps this is an absurd supposition and I hope you'll forgive me for that, would you be so good as to leave a short but thorough note, just two lines, two lines will do, that's all.
Eğer şu önümüzdeki 40-50 saat içinde, bu konuyu farklı bir biçimde bitirmek düşünceniz varsa, fantastik bir son mesela kendi cezanızı kendinizin vermesi gibi ki belki de bu anlamsız bir varsayım ama böyle düşündüğüm için bağışlayın bana geriye bir not bırakmak gibi bir iyilikte bulunur musunuz?
If Grouchy comes between us... And catches the Prussians strung out on the march... Then it would be just a matter of counting our dead.
Grouchy aramıza girerse ve Prusyalıları yürüyüş halinde yakalarsa tek yapacağımız ölülerimizi saymak olur.
I have sought a meeting with you as it is whispered that you are Ogami Itto, the former Official Executioner and, if so, we would like to request your assistance with a grave matter.
Sizin eski resmi cellat Ogami Itto olduğunuz duyumu üzerine sizinle buluşmak istedim. O sizseniz, hayati bir meselede yardımınıza ihtiyaç duyuyoruz.
They would've done it anyway, no matter what I said. You know that.
Ne dersem diyeyim yapacaklardı zaten, Biliyorsun bunu.
No matter how many times I would go over it, I realised I had not been fair to her. Sit down over there, far away. What had she done?
Aklımda kaç defa bu hadiseyi incelemiş olduğum önemli değil, anladım ki ona doğru davranmadım.
It is a matter so important that my newspaper would pay whatever.
Gazetem ne pahasına olursa olsun bunu öğrenmek istiyor.
It was a matter of time before they realized their take would go up if they got blood on the track.
It was a matter of time before they realized their take would go up if they got blood on the track.
As a matter of fact, it would be better for you to be frank with me.
İşin doğrusu, açıksözlü olman senin yararına olur.
And he does remind me that it would be safest for Rohan... to seek their friendship, no matter how I may feel!
Ve ben kendimi nasıl hissedersem hissedeyim Rohan'ın güvenliğini sağlamak için... onlarla dost olmaya çalışmak... gerektiğini hatırlatıyor.
even if every man, woman, and child held hands together and prayed for us to win, it just wouldn't matter, because all the really good-Iooking girls would still go out with the guys from Mohawk, 'cause they got all the money!
Çok iyi yarışıp bir hafta on gün için burnumuz kanayacak kadar iyi oyanıp kazansak bile yukarıdaki Yüce Tanrımız çıkıp elini kampımızın üzerine koysa bile her erkek, kadın ve çocuk bir araya gelip kazanmamız için dua etse bile hiç önemli değil çünkü bütün güzel kızlar yine de Mohawk Kampındaki erkeklerle çıkardı çünkü para onlarda!
Jupiter is made mostly of hydrogen and helium, just like the sun and had Jupiter been a few dozen times more massive the matter in it might have undergone thermonuclear reactions in the interior and Jupiter would have begun to shine by its own light.
Jupiter ağırlıklı hidrojen ve helyumdan oluşmuştur, ve Güneş gibi kat be kat büyük olsaydı içerdiği yoğunluk ile iç termo nükleer reaksiyonlar ile birlikte Jupiter de bir güneşe dönüşebilirdi.
From such a world, high above the disc of the Milky Way it would be clear as it is beginning to be clear on our world that we are made by the atoms in the stars that our matter and our form are determined by the cosmos of which we are a part.
Samanyolu diskinin yukarısındaki bir gezegenden baktığımızda bizim yıldızlardaki atomlardan oluştuğumuzu görebiliriz ve her bir maddenin parçası olduğumuz evrende üretildiğini anlarız.
Would it really matter if I told you?
Sana bunu söylesem gerçekten bir şey değişecek mi?
would it 428
would it not 28
it matters 145
it matters to me 106
it matters not 21
matter 86
matter of fact 310
would 251
wouldn't 33
would you like some coffee 97
would it not 28
it matters 145
it matters to me 106
it matters not 21
matter 86
matter of fact 310
would 251
wouldn't 33
would you like some coffee 97
would you like some 121
would you like some tea 119
would you like a cup of tea 61
would you 3241
would i lie to you 18
would you like something to drink 80
would you mind 397
would you do me a favor 67
would you like some water 61
wouldn't you like to know 93
would you like some tea 119
would you like a cup of tea 61
would you 3241
would i lie to you 18
would you like something to drink 80
would you mind 397
would you do me a favor 67
would you like some water 61
wouldn't you like to know 93