Не осуждаю перевод на турецкий

Увы, не осуждаю : вы ведь - люди, а смертный взор пред дьяволом бессилен.

Hiç şaşmam, ne de olsa fanisiniz! Hangi fani korkmaz böyle iblisten!

Я крайне осуждаю комитет по виноделию.

Şarap komitesini çok fazla suçluyorum.

- Но я их не осуждаю.

- Ve onları suçlayamam.

Я не осуждаю всё.

Her şeyi eleştirmiyorum.

И я их за это не осуждаю.

Onları suçlayamam.

Я их не осуждаю.

Onları suçlamıyorum.

Я ничего не осуждаю.

Hiçbir ahlaki yargım yoktur.

Я тебя не осуждаю.

Seni yargılamıyorum.

Я не осуждаю тебя.

Seni suçlamıyorum.

А что она могла делать? Но не осуждай её за это. Я не осуждаю таких женщин.

Orada her ne yapıyorduysa bunu ona karşı kullanma.

Я не осуждаю вас за то, что вы так думаете, но нет, не стою.

Sizi bu düşüncenizden ötürü suçlayamam, ama hayır, gitmiyorum.

Ну тогда скажу сразу : я тебя не осуждаю.

İlk olarak şunu bil ki, seni suçlamıyorum.

Не пойми меня неправильно. Я не осуждаю тебя.

Yanlış anlama seni ayıplamıyorum.

¬ овсе не осуждаю, не говори так. Ёто неправда.

Orada oturmuş beni yargılıyorsun.

- Послушай, я тебя не осуждаю.

- Bak, seni yargılamıyorum.

Я не осуждаю его.

Ona hak veriyorum.

Эй, да я же не осуждаю.

Hey, ben kimseyi yargılamıyorum.

Я не осуждаю вашу культуру.

Ben senin kültürünü yargılamıyorum.

Да, я не осуждаю тебя.

Evet, utanç verici.

Нет, нет. Я вас не осуждаю.

Hayır, hayır, seni yargılamıyorum.

Да я не осуждаю твое... увлеченьице.

Küçük kaçamağın için seni kınıyor değilim.

По горло, и я его не осуждаю за это. - Дик, Дик.

Ve ona kabahat bulamıyorum.

Я не осуждаю, просто спрашиваю.

Seni ayıplamıyorum. Sadece fark ettiğimi söylüyorum.

Я не осуждаю вас за это.

Senin birini sevmek istemeni kınamıyorum.

Да все в порядке. Я же тебя не осуждаю.

Sorun değil Rachel, seni yargılamıyorum..

Я тебя не осуждаю. Просто ты ей нужен.

Seni yargılamıyorum, ama onun sana ihtiyacı var.

- Я, конечно, тебя не осуждаю!

- Seni yargılamıyorum.

Я не осуждаю его и убежала ради этого.

Kendi iyiliğim için kaçışımdan dolayı onu suçlamadım.

Ты вложила в это свою душ, я не осуждаю тебя за злость, но не переворачивай это в то, что тебя специально хотели задеть.

O resme kalbini ve ruhunu verdin. Kızdığın için seni suçlamıyorum. Ama bunu şahsına yapılmış bir saldırı olarak algılama.

Я не осуждаю вас.

Seni suçlayamam.

Я не осуждаю тебя, между прочим.

Seni suçlamıyorum, bu arada.

Не знаю, что будет, но я тебя не осуждаю.

Ne olacağını bilmiyorum ama gitmek istediğin için seni suçlamıyorum.

Послушай, я не осуждаю тебя.

Bak, seni suçlamıyorum.

- Я не осуждаю тебя.

- Seni yargılamıyorum.

Нет, я не осуждаю.

Hayır, sizi yargılamıyorum.

Нет, я не осуждаю.

Hayır, seni yargılamıyorum.

Джеки, очевидно, хочет быть с тобой, и ты здесь, что значит что ты хочешь быть с ней, и я не осуждаю тебя, но со своей спешкой ты пропускаешь кучу вариантов.

Jackie apaçık seninle birlikte olmak istiyor ve sende onunla birlikte olmak istediğin için burdasın ve bende seni alıştığın bu aceleci mücadele yönteminden dolayı suçlamıyorum.

Но как бы то ни было, я тебя за это не осуждаю.

Ama sen nasıl istersen. Hiçbir şeyi sorgulamayacağım.

Я его не осуждаю.

Onu suçlamıyorum.

Я не осуждаю его, ведь он делает невероятное.

Onu yargılamıyorum. Yaptığı şey çok önemli ve inanılmaz.

Ты не думай, я мать не осуждаю.

Bak, anneni suçlamıyorum.

Я тебя не осуждаю. Просто останусь в своей теплой постельке, потому что через недельку, ты найдешь причину поссориться с Джеком и прибежишь ко мне.

Onu son gördüğümüzde, Charles Widmore ile görüşmüştü.

Пожалуйста, сеньора, не подумайте что я осуждаю вас за то... что вы оставили свою семью и решили найти пристанище... у другого человека.

Evinizi terkettiğiniz için ya da başka birine ilgi gösterdiğiniz için sizi... yargılamak istediğimi zannetmeyin sakın.

Я тебя не осуждаю.

- Suçlamıyorum.

Я не осуждаю тебя.

Sana küs değilim.

Я тебя не осуждаю.

Seni suçladığımdan değil.

- Нет, я не осуждаю тебя.

- Yargılamıyorum.

Я иногда осуждаю людей, но только не тебя.

Bunu bazen yapıyorum, ama yapmayacağım. Ben dinleyebilirim.

Не то, чтобы я осуждаю.

Bu konuda onu yargılayamam.

Ну, не могу сказать, что я тебя осуждаю.

Seni suçladığımı söyleyemem.

В некоторой степени я осуждаю ее за то, что она не рассталась со мной раньше.

- Aslında beni daha önce bırakmadığı için onu suçluyorum.