Bunun перевод на английский
203,443 параллельный перевод
Eminim bunun neden gizli kalması gerektiğini anlamışsındır.
I'm sure you understand why this needs to remain classified.
Ama bunun işe yarayacağına eminsin değil mi?
But you're confident this will work?
Bunun adı RIVA. Yeniden kullanılabilir gezegenler arası aracım. Mars'a yük taşımak için tasarlandı.
This is RIVA : my Reusable Interplanetary Vehicle, designed to be a cargo transport to Mars.
Bunun yedi yıllık bir plan olması gerekliydi, hızlandırıyorum.
This was supposed to be a seven-year plan. I'm accelerating it.
Bunun ne kadar tutacağını biliyor musun?
Any idea how much that would come to?
Daha önce hiç kimseye ait olmamış biri olarak bunun büyük önem arz eden bir mesele olduğuna inanıyorum.
As someone who has never belonged to anyone before, I believe that this is a matter of much solemnity.
Bunun gerçekten olduğuna inanamıyorum.
I can't believe this is really happening.
Yakın ilişkilerde bunun fazla önemi olmaz.
- When it comes to intimate relations, I'm not sure it matters.
Bunun dünyadaki en iyi hastane olduğunu ve burada mucize gerçekleştirdiğini söyledin.
You promised me that this was the best hospital in the world And that you performed miracles here.
Bunun uyuşturucu bağımlısı olmakla ilgisi yok. Ebeveyn olmakla ilgili.
That's not being a drug addict, that's being a parent.
Hepinizin bunun farkında olmasını ve hazırlıklı olmasını istiyorum.
I wanted you all to be aware of it, and prepared for it.
Bu yüzden, Lagertha'yı bunun için öldürmemiz gerektiğine inanmıyorum.
So I don't quite agree that we should kill Lagertha because of it.
Bunun Tanrı'yla hiçbir ilgisi yok!
This has nothing to do with God!
Bunun için büyük adam olmak gerek Ivar. Burada hak iddia etmek ve burayı savunmak.
It will take a great man, Ivar, to stake a claim here, defend it.
Bunun geldiğini görmedim.
I did not see that coming.
Bunun için bir işaret göremiyorum.
I see no signs of that.
Ama insanlar bunun çok sevimli olduğunu düşünüyor.
- People think that's adorable.
Bunun için konsantrasyona ihtiyacımız var.
We need total concentration for it.
Sadece bunun sona erdiğine sevindim.
Just glad this is over.
Bunun bedelini ödeyeceksin.
You'll pay for this.
Onlara bunun olmasını hiç sormadılar, ama... Ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
They never asked for it, but they do what they can.
Bir oğlan olsan, bunun sonu yumruklu bir kavga olurdu.
If you were a boy, oh, that would've ended up in fisticuffs.
Bunun için burnunu koruman gerek.
Not if you don't... protect the nose! Oh! - Oh!
Yoksa uzun zamandır bunun özlemini çektiğimi bilemezdin.
You are able to imagine things after all, or else you'd never have understood how I've longed for this very thing.
Lütfen bunun ölçüsünü al.
Please take down these measurements.
Elbiseyi botları iade ettikten sonra al. Bunun yeterli olacağını düşünüyorum.
So buy the dress after you return the boots, but I'm hoping this will be enough.
... bunun Gilbert'ın yediği en iyi çoban turtası olması için elimizden geleni yapmamız gerek.
- Then we have to make sure that this is the best shepherd's pie that Gilbert has ever tasted.
Bunun anlamı nedir?
What exactly does that mean?
Bak, belki bunun için küçük bir şey verebilirim.
Maybe I can give you a small sum for it.
Bunun benimle, dürüst bir gündüz işi yapmakla ilgili olduğunu sanmıştım.
I thought this was about me, about doing an honest day's work.
Lütfen bunun petrol olduğunu söyle.
Please tell me that's oil.
Bunun dev bir mıknatıs olduğunu biliyorum ve bende de bir sürü dolgu var.
So, listen. I know this is a giant magnet,
- Vaktimiz var mı bunun için?
Do we have time for that?
- Bunun için gelmedim ama.
I didn't come in here for that.
Bunun doğru oda olduğuna emin misin?
Are you sure this is the right room?
Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
Do you know what that means?
Ben... bazı evrak işi yapabilirim Ya da bunun için böyle bir şey daha sonra, Ama bile değil...
I might do some paperwork or something like that for it later, but it's not even...
Bunun işe yarayacağını gerçekten düşündün mü?
Did you really think this was going to work?
Bunun yapılması gerekli ve cüceleri kovalamaktan daha iyi.
It is necessary, and it beats chasing down dwarfs.
Yani bunun bir anlamı yok.
So there's just no point in it.
Bunun zorluklara göğüs gereceği... anlamına geldiğini sanmıştım ama... esas anlamı işler zorlaştığında... kaçıp gideceğiymiş.
I thought that meant that he would... stick through things no matter what, but... really what it meant was that as things got tough, he just... took off.
Ben iki yıldır bunun üzerine çalışıyorum.
I've been working on this for two years.
Biliyorum sinirlisin ama bunun bir sınırı olmalı.
I can understand you're frustrated, but there has to be a line.
Bunun için hazır olduğumu hiç söylememişti.
She never told me that I was up for that.
Sen bırakan biri değilsin, sen bunun tam tersisin sen başarılı bir yönetmensin " derken buldum.
You're not a quitter, u'rehe opposite of that, you're a successful film director. "
Bunun bana söylemen gereken bir şey olduğunu düşünmedin mi?
You-You didn't think that was something you should tell me?
Her neyse, şunu söylemek isterim ki, karıma bunun benim hatam olmadığını gösterdiği için bu programa çok minnettarım.
Anyway, I-I-I just want to say that I'm-I'm really grateful to this program for helping my wife see that it's not my fault.
Bunun ilgili yasal bir düzenleme yok.
- Oh. - There's no regulation.
Bunun için bana borçlanacaksın.
You're gonna owe me for this.
- Eder mi? - Bunun için dua etmen gerek.
Does it?
Bunun nesi ayıp?
Where's the shame in that?
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bunun adı ne 18
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı nedir 87
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bunun adı ne 18
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102