Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Bir tane yeter

Bir tane yeter перевод на английский

175 параллельный перевод
Elbet bir gün yüzüne yumruğu çakacağım... bir tane yeter.
Someday I'm going to take one smack at him- - just one.
- Sanırım bir tane yeter.
- I think one will be enough.
Oh, hayır, bir gecede bir tane yeter.
- Oh, no, I've handled my last one of those for tonight.
- Bir tane yeter dediler.
- They told me one is enough
Ama kullanabiliyorsan bir tane yeter,... 15 adımdan sonra.
But one's all you need if you can use it after 15 paces.
- Bir tane yeter.
One's my limit.
- Hayır, lütfen, bir tane yeter.
- Please, not another. One's enough!
Yok, bir tane yeter.
No, one will do.
- Bir tane yeter! - Keşke o Musa olsa!
- One would be enough for me!
Bir tane yeter.
Sir.
- Bir tane yeter.
- One's enough.
Pasaportunuza gerek yok, bir tane yeter.
We don't need your passport, one is enough.
Bir tane yeter mi?
Just enough for one?
Ev kadar büyük bir tane yeter.
I'll settle for one as big as a house.
Bir tane yeter.
I only want one.
Ama aslında, bir tane yeter.
But, really, one is enough.
Bir tane yeter.
One is enough.
Ah, hayır, bir tane yeter, sağol.
Oh, no, just one's fine, thanks.
Tamam, bir tane yeter, işte.
Okay, one's enough, there we go.
- Tekrar düşündüm de, bir tane yeter.
ON SECOND THOUGHT, NAME ONE.
Buna yumurta derler, bir tane yeter sana.
It's called an egg, one is enough for you.
- Hayır, bir tane yeter, teşekkürler.
No, one's fine. Thanks.
Bir tane yeter.
I only need one.
Hayır, bana bir tane yeter Teşekkürler.
No, I think one'll do it for me, thanks.
Bir tane yeter.
One's enough.
Bir tane yeter.
One's my limit.
- Hayır, bir tane yeter.
- Just one.
Sonny, biliyor musun, sadece bir tane yeter.
You know, Sonny, you only need one.
Bir tane bile yeter.
One is enough.
Aileye bir tane hevesli yeter.
One dabbler in the family is quite enough.
Ailede bir tane güzel kadın yeter.
One pretty woman in the family's enough.
- Pratik yeter Gerçek bir tane yapma zamanı
Enough practice. It's time we made one for real.
Ben bir tane buldum, hatta denedim bile, benimle gelmene gerek yok, parayı versen yeter.
I know just the dress. I've even had it on. You won't have to come with me.
Ama böyle bir tane kasaba bile yeter.
But one town like it is enough.
Bir tane daha ısıtıcı yeter.
One more kettle'll do.
Bir gün için dört tane yeter, değil mi?
A day's supply for four. That's enough, isn't it?
Bir tane de yeter!
Just one.
Tek bir kestanem bile... 10 kişiyi öldürmeye yeter siz ikiniz birar tane yediniz!
My chestnut... can kill ten persons Both of them have taken one each
- Bir tane alsan yeter.
- One will be enough.
Böyle bir kalabalığın iştahını kabartmaya üç tane domuz ancak yeter.
Three pigs for such a horde are only enough to whet their appetite.
Tamam, bana bir tane bırakın, yeter.
Okay, just leave me one.
Bu günlük bir tane 2 saatlik yürüyüş bana yeter.
I mean, one two-hour walk a day is just about enough for me.
Bu bebek fabrikasına telefonla babalık yapan bir tane entel yeter.
But one egghead, long-distance, phone-in father is enough for this baby factory.
Bir tane bilmem yeter.
I only have to know one.
Yeter ki bir tane patlat.
Now just give it a belt.
Bir tane. - Bu kadar yeter!
- That's enough!
Yolculuğa çıkmak için 100 tane neden bulmak kolay... ama yaşamak için sadece bir neden yeter.
It's easy to come up with 100 reasons to take the journey... but you only need one to go on living.
Tamam, Sanırım bu kadar yeter. Komik bir tane daha var, Burdaki Tina Fey ve Joaquin Phoenix.
Because, Meg, Estelle told me that someone in the family was in danger of drowning and that I should take steps to prevent it.
Hocanın asistanına söylemen yeter. Sana bir tane bulur.
All you have to do is ask the T.A. He'll assign you one.
Oynamaktan kendimi alamadığımda, yeter bir tane Ritalin.
When I can't stop fiddlin'I just takes me Ritalin
Bir tane de yeter bana.
One good enough for me

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]