Bu sadece bir rüya перевод на английский
139 параллельный перевод
Bu sadece bir rüya.
This is just a dream.
Sana gördüğüm rüyayı anlatmıştım ama sanırım bu sadece bir rüya değil.
I've told you about a dream I have, but I'm not sure it's only a dream.
Bu sadece bir rüya.
It was only a dream.
Bu sadece bir rüya.
It's only a dream.
Tabii bu sadece bir rüya.
Of course, it's only a dream.
Evet, bu sadece bir rüya.
Yes, this is only a dream.
Bu sadece bir rüya!
It is only a dream!
Bu sadece bir rüya.
It's just a dream.
Çok etkilenmiş olmalısın, ama bu sadece bir rüya.
It might have had a powerful effect on you, but it was just a dream.
Bu sadece bir rüya!
- It's only a dream!
Peki "bu sadece bir rüya, kafana takma" ya ne oldu?
Whatever happened to "It's only a dream. Don't worry about it?"
Annemle senin bunu nekadar çok istediğnizi biliyorum ama bu sadece bir rüya.
I know how bad you and Mom want this for me, but it's just dreams.
Bu sadece bir rüya, değil mi?
This is just a dream, right?
Bir rüya gördün, bir kabus, ve bunu sadece bu dava duygularını kışkırttığı için gördün, ancak sonuçta bu sadece bir rüya.
You had a dream, a nightmare, because of all the emotions this case is stirring up for you, but... - it was nothing but a dream.
Bu sadece bir rüya.
That's some dream.
Bu sadece bir rüya baba.
It was only a dream, Papa.
- Bu sadece bir rüya.
- Well, it was a dream.
Bu sadece bir rüya.
This is only a dream.
Bu sadece bir rüya.
RAMU : This is just a dream.
Derinlerden yukarıya doğru pençeleriyle hareket ediyor. - Bu sadece bir rüya.
Moving, deep down clawing its way up.
Bu sadece bir rüya.
It was just a dream.
Annie, bu sadece bir rüya, uyan.
Penny, it's only a dream.
- Bu sadece bir rüya.
- It's a dream.
Bu sadece bir rüya, değil mi?
This is just a dream, isn't it?
Bu sadece bir rüya mıydı?
Was it all just a dream?
Bu sadece bir rüya.
It's just a dream
Bu sadece bir rüya.
- It was only a dream.
Ama bu sadece bir rüya, değil mi?
But, I mean, it was only a dream, right?
Bu sadece bir rüya değil!
It's not just a dream!
Ama bu sadece bir rüya, değil mi?
But it's only a dream, wasn't it?
Sabah olunca ve gelecek yıllarda bunu sadece bir rüya olarak hatırlayacaksın. Uyandığında sona eren tüm rüyalar gibi bu da sona erecek.
And in the morning and the years after, you'll only remember it as a dream, and it'll die, as all dreams must die at waking.
Bu sadece bir rüya.
It was nothing.
Giderim ama bana sadece bir şey söyle... sen ve ben burada gerçekten bulunuyor muyuz, yoksa bu da mı bir rüya?
I'll go, but first tell me just one thing. Are you and I really here together? Or is this a dream, too?
Ama anlarsınız ya, o sadece küçük bir kız. Bu da sadece bir rüya.
WHAT WORRIES YOU ABOUT HER?
Bütün bu olanlar sadece bir rüya.
This whole thing is just a dream.
Ona, önce hastane ve sağlık merkezi, son olarak da bu yıla kadar sadece bir rüya olan optalmoloji bölümü için yaptığı çalışmalardan ötürü minnettarız.
His endless hours of fundraising for the hospital, the new medical centre, and now the ophthalmology wing which, until this year, had just been a dream.
Hepsi bu işte, sadece bir rüya.
That's all it is. It's just a dream.
Bu sadece kötü bir rüya. Sana söz veriyorum.
It's just a bad dream, I promise you.
Bu sadece lanet olası bir rüya.
This is just shitty pipe dreams.
Hayır! Sadece bir rüya bu!
This is just a dream!
Bu sadece tuhaf bir rüya.
It's just another weird dream. Oh, no.
Bu sadece kötü bir rüya.
This is only a bad dream.
— Bu sadece bir rüya.
You still up on that cross.
Bu sadece kötü bir rüya.
It's just an ugly dream.
Hep sahip olduğumuz güven... sadece basit bir romantik rüya değil... ya da tozlu bir kitaptan bir sözcük... 4 Temmuz'da gördüğümüz... ulusumuzun idealidir ve bu ideale ulaşılmıştır.
The confidence that we have always had as a people is not simply some romantic dream or a proverb in a dusty book that we read just on the Fourth of July. It is the idea which founded our nation and has guided our development as a people.
İnsanlara yaptıklarından ötürü kötü hissettiren.. .. sadece hayal ürünü imgelemlerdirler. Bu yüzden bir kaç rüya gerçekleştireceğim diye kendini paralama.
# So we paint the picture gray # # l don't want truth, I just want her #
Yakında, bu sadece kötü bir rüya gibi gelecek.
Soon this will seem like a bad dream.
Sadece bir rüya, rüya görüyorum. Bu bir rüya.
It's a dream, it's a dream, it's a dream.
Bu sadece kötü bir rüya.
This is all a bad dream.
Bu sadece kötü bir rüya.
It's just a bad bad bad dream.
Gördüğün bu rüyaların sadece sıradan bir rüya olabileceği hiç aklına geldi mi?
( Nirad ) Did you ever consider that these dreams that you've been having, are just that, dreams?
bu sadece bir oyun 48
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir başlangıç 18
bu sadece bir formalite 16
sadece bir rüya 26
sadece bir rüyaydı 20
bir rüya gördüm 33
bir rüya 25
bu sabah 343
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir başlangıç 18
bu sadece bir formalite 16
sadece bir rüya 26
sadece bir rüyaydı 20
bir rüya gördüm 33
bir rüya 25
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu sana 142
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu şarkı 23
bu sana 142
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu sabah geldi 27
bu sahte 24
bu saçma 71
bu sanki 45
bu sana bağlı 53
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17
bu sahte 24
bu saçma 71
bu sanki 45
bu sana bağlı 53
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17