Bunu biliyordum перевод на английский
1,948 параллельный перевод
Bilmiyorum. Belki de diger pilot tehlikeli degildi. Bunu biliyordum.
I don't know, maybe... maybe because the other guy, the other pilot... is not that dangerous.
Bunu biliyordum.
I knew it.
- Bunu biliyordum.
- I knew that.
Bunu biliyordum.
I knew it!
Bunu biliyordum.
Well, I knew that.
Hala o bursu geri alabilir, bunu biliyordum.
He still gonna get that scholarship, I know it. Mom.
Bu bizim için ölümcüldür ve ben bunu biliyordum.
It's our murder one, and I knew it.
Hayır, bunu biliyordum.
No, I knew that.
Başlangıçtan beri bunu biliyordum.
Yeon-soo... I'm sorry.
Her ne kadar, istilaya bizimle katılıyor numarası yapsan da, bunu biliyordum.
You tried to pretend by invading iraq with us, but I knew.
Elbette, bunu biliyordum.
Of course. I knew that.
Bunu yaratmak istediğimi biliyordum.
I knew I wanted to create this.
Bunu söyleyeceğini biliyordum.
I knew you were going to say that.
Bunu söyleyeceğini biliyordum.
Yeah, I knew you were going to say that.
Percy'nin bunu düşündüğünü biliyordum. Ama fikrini değiştirmesini ummuştum.
I knew that Percy was considering it, but I hoped that he had changed his mind.
Bunu bir kan davasına dönüştüreceğini biliyordum.
I knew you'd turn it into a vendetta.
Paramı istediğini biliyordum. Ama bunu başaramadı.
I know he wanted my money, and he couldn't get to it.
Bunu söyleyeceğini biliyordum.
I knew it was coming.
Bunu biliyordum!
I knew that.
Bunu o an yapmam gerektiğini, tek fırsatımın bu olduğunu biliyordum ve onu öldürmek zorunda olduğumu anladım.
And i knew It had to be then, That that was My only chance. And so, i decided I had to kill him.
- Bunu soracağını biliyordum -
I know you were gonna ask that, so...
Bunu ta bir yıl önce biliyordum.
I knew a year ago.
Yani, Angie'nin kardeşimi öldürtmek istediğini duyduğum anda bunu mutlaka yapacağını biliyordum.
I mean, from the moment I learned that angle was trying to kill my brother, I knew she would do it.
Bak, bunu söyleyeceğini biliyordum.
See, I knew she was gonna say that.
Gong Chan'ın bunu öğrendiğinde böyle olacağını biliyordum.
I knew this would happen if Gong Chan knew.
Bunu biliyordum.
I knew that.
- Bunu her zaman biliyordum.
Whoa. Well, I've always known that.
İçten içe, bunu başından beri biliyordum ama yanıldığımı umuyordum.
deep down, God, I guess I always knew that. And I prayed I was wrong. I wanted Stuart to be the baby's father.
Evet, bunu daha önce gördüğümü biliyordum.
Yes, I knew I'd seen that before.
Bunu soracağını biliyordum.
Oh, I knew she'd ask me that.
Ve konu başka yerdeyken bunu söylemediğimizde kaynayacağını biliyordum. Kaynamak mı?
And I knew it'd go over a lot better if they were distracted- - go over better?
Kendi üstlerinde dikiş atmayı denediklerini biliyordum ve bunu söylemeye gerek duymadım çünkü bırakmalarını söyledim.
I knew they were doing sutures on themselves And I didn't think I needed to say anything Because I had shut it down, I had handled it.
Kahretsin, Charlie, bunu yatakta yapmamamız gerektiğini biliyordum!
Goddamn it, Charlie, I knew we shouldn't have done this in the bed!
Bunu soracağını biliyordum.
I thought you might ask that.
Bir mucize olacağını biliyordum ama bunu yapacak kişinin Chuck Bass olacağı aklıma gelmezdi.
I knew it would take a miracle, but I never thought it'd be Chuck Bass.
Bunu ortaya atacağını biliyordum.
- I knew you'd bring that up.
Ama sanırım bunu zaten biliyordum. Bu yüzden seni takip ettim.
but i think i knew all along, so i followed you.
Kimsenin kafasına silah dayamayacağınızı biliyordum bunu yapmazdınız.
I knew you wouldn't aim at a kid, it's not your style.
Biliyordum bunu.
I knew it.
Ama sistemin mikrodalgayla zaten devre dışı bırakıldığını ve kilidin kapanamayacağını biliyordum. Açmak için başka yollar denedim ve bunu buldum. Adı "Şeytan Yüzüğü".
But I knew that the circuit had been disabled by microwaves and the lock couldn't be unlocked, so I tried to figure out other ways to open it, and found this.
Önemli birisi olduğunu biliyordum ama.. Bunu hiç düşünmemiştim.
I knew that it was someone big, but I never imagined...
Bunu zaten biliyordum.
I already knew that.
Bunu onun yapmadığını biliyordum, o ölüm getiren bir çocuk değildi, ama ölümü görebiliyordu.
I know that she wasn't doing these things, she wasn't bringing death to anyone, but she just could see death.
Bunu eskiden beri biliyordum.
I've always known, ever since nursery.
Bunu yapabileceğini biliyordum.
I knew you could do it.
Bunu anlayacağını biliyordum!
I knew you'd get it!
Kötü bir polisi korumak için yalan söyledim ve bunu biliyordun, ben de biliyordum.
It was a lie to protect a bad cop, and you knew it, and I knew it.
Bunu günler öncesinden biliyordum fakat güvenlik nedeniyle kimseye söylemedim.
I've known about this for days, but couldn't tell anyone for security purposes.
- Bunu yapabileceğini biliyordum.
- I knew you would make this work.
- Elbette, bunu siz gelmeden önce biliyordum.
- I knew this, of course, before you came.
Bunu deneyeceğini biliyordum.
I knew you would try this.
biliyordum 1178
biliyordum zaten 31
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu yapmana gerek yok 38
biliyordum zaten 31
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21