Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Daha fazla dayanamadım

Daha fazla dayanamadım перевод на английский

159 параллельный перевод
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't stand it any longer.
Ama çektiklerini duyunca daha fazla dayanamadım ben de kaçtım.
But when I heard of your troubles, I couldn't take it any more so I ran away
Aslında gelmeyi düşünmüyordum ama tatil yaklaşırken hep sizi düşündüm ve daha fazla dayanamadım.
I hadn't intended to come at all but as the holidays approached and I thought of all of you I couldn't resist.
Sonunda daha fazla dayanamadım ve asla dönmemek üzere onu evden gönderdim.
Finally, I could bear no more and I had her sent from my house, never to return.
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't stand any more.
Ona, "Artık daha fazla dayanamadım, Bayan Wilberforce" şeklinde not yazdırırız, sonra da birimiz gidip onu asarız.
WELL, GET HER TO WRITE A NOTE, YOU KNOW. "I JUST COULDN'T STAND IT NO MORE. SIGNED, MRS. WILBERFORCE." AND THEN SOMEBODY GOES DOWN AND HANGS HER.
O zavallı insanların içler acısı hâline daha fazla dayanamadım.
The heartrending'spectacle of them poor men was just too much for me.
Daha fazla dayanamadım, Tee.
I couldn't take it any longer, Tee.
"'Daha fazla dayanamadım'dedi.
" of the Homicide Squad.
"'Sanırım daha fazla dayanamadım. "'
"'I guess I couldn't take it no more. "'
"Sanırım daha fazla dayanamadım."
"I guess I couldn't take it no more."
Daha fazla dayanamadım.
I just couldn't bear it any more.
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't stand it anymore...
Geçen yaz buna daha fazla dayanamadım.
Good, one night, last summer... was already not lasting.
Söylediklerimden çok etkilendi, daha fazla dayanamadım.
She was so effected by what I said, I couldn't stand it.
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't take it any more.
Siz her şeyi söylüyordunuz, ben de daha fazla dayanamadım.
You wouldn't let anyone else speak.
Daha fazla dayanamadım.
Couldn't take it any more.
Senelerdir boğuluyor gibi hissediyorum ama daha fazla dayanamadım artık.
I've been feeling suffocated for years, but I couldn't stand it anymore.
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't help it.
Daha fazla dayanamadım.
I can't stand her.
Sonunda daha fazla dayanamadım.
Finally, I couldn't stand it any longer.
Daha fazla dayanamadım!
I can't stand this anymore.
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't stand it anymore.
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't take it anymore.
Daha fazla dayanamadım.
Daddy lent me some money to come out.
Ondan sonra, bunu düşünmekten başka hiçbir şey yapamadım, ve ben daha fazla dayanamadım...
After that, I could think of nothing else, and when I couldn't stand it any longer...
Sonunda, daha fazla dayanamadım.
Finally, I couldn't take it anymore.
Avusturya'da, okuldaydım. Fakat daha fazla dayanamadım ve sanat okuluna gitmek için, Floransa'ya döndüm.
I was sent away to school in Austria, but I couldn't bear it any longer... so I've come home to Florence to the School of Art.
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't take any more.
Ve sonunda daha fazla dayanamadım.
And finally I just couldn't take it anymore.
Daha fazla dayanamadım. B...
I couldn't stand it any longer. l- -
Sonunda, ben daha fazla dayanamadım.
Finally, I couldn't take it any longer.
Bu seyahat çıkınca,.. ... daha fazla dayanamadım.
When this trip came up, l-l couldn't stand it any longer.
Bir gün daha fazla dayanamadım ve o zalimlere son selamımı verip ayrıldım.
Until one day I couldn't bear it anymore and I left after a final salute to those brutes.
Kızımdan ayrı kalmaya daha fazla dayanamadım.
- I just couldn't be away from you.
- Daha fazla dayanamadım.
- I just couldn't take it anymore.
Lindsay'nin beni suçlamasına daha fazla dayanamadım.
I can't take Lindsay blaming me anymore.
Daha fazla dayanamadım ve gitmesine izin verdim.
I couldn't stand it any longer and let her go.
Juliet'imi anlat Daha fazla dayanamadım
I can't stand it here.
Daha fazla dayanamadım.
I did not hold on
Herneyse, daha fazla dayanamadım.
Anyway, I couldn't take it anymore.
Daha fazla dayanamadığım için.
I couldn't stand it anymore.
Daha fazla dayanamadım.
I couldn't last any longer.
Daha fazla kaydetmeye dayanamadım.
I couldn't bear to record any more.
İki arkadaşım daha fazla dayanamadı.
... circumstances,
İşte o zaman daha fazla dayanamadım.
And that's when it hit me. That's what I am, a bridesmaid!
Ne, sana öylesine deli gibi aşıktı ki daha fazla dayanamadı filan mı?
What, was she just so crazy in love with you she just couldn't take it anymore, or...?
Buna daha fazla dayanamadım.
I couldn't take it anymore.
Sydney daha fazla dayanamadı ve tanıdığım bir avukatı aradı.
Sydney couldn't take it anymore, so she called an attorney I know.
Daha fazla dayanamadığım için ayrıldım.
I quit because I couldn't take it anymore.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]