Hayatın tehlikede перевод на английский
747 параллельный перевод
Tekrar ediyorum. Angela Vetto. Hayatın tehlikede.
I repeat, Angela Vetto... your life is in danger.
Hayatın tehlikede.
Your life is in danger.
Hayatın tehlikede.
Your life is at stake.
Senin de hayatın tehlikede.
That could happen to you.
Hayatın tehlikede.
Jim, your life is in danger.
- Hayatın tehlikede olur.
Your life would be in danger.
Çünkü doğruysam, ki öyleyim, hayatın tehlikede.
Tail you, protect you too.
- Hayatın tehlikede değildi.
- Your life was in no danger.
Hayatın tehlikede!
Your life is in danger!
Ama hayatın tehlikede.
But you are in terrible danger!
" Sevgili kayınpederim, Bayan Diaz'a oğlunun, doktorların tavsiyesine uyup Görevden Alma Kurulu'na başvurması gerektiğini yazmasını söyle. Hayatı tehlikede.
Dear Father-in-Law, tell Madame Diaz to write to her son and tell him to report to the Discharge Review Board, as the doctors advised him.
Hayatı tehlikede ve çağrısını reddemem. "
His life is at stake and I cannot deny his appeal. "
Bir kadının hayatı tehlikede ve "ne fark eder" diyor.
A woman's life is in danger and he asks, "What difference does it make?"
Bir adamın hayatı tehlikede.
No. A man's life is at stake.
Hayatımın tehlikede olduğuna inanmak için her türlü sebebim var.
I've every reason to believe my life is in danger.
Bayan Nelson, bana cevap vermeden önce lütfen unutmayın ki sadece bir insanın hayatı tehlikede değil yalancı şahitlikten hapse de gönderilebilirsiniz.
Miss Nelson, before you answer me... please remember that not only is the man's life in jeopardy... but that you might be sent to prison for perjury!
Rosalind'e, sizi buraya getirmesini rica ettim... çünkü size hayatınızın tehlikede olduğunu söylemek istedim.
I asked Rosalind to bring you here... because I wanted to tell you that your life is in danger.
Kocamın hayatının tehlikede olduğunu zannetmiştim.
I thought my husband's life was in danger.
Bir insanın hayatı tehlikede.
Someone's life is at stake.
Sanırım bir adamın hayatı tehlikede olması herkesin umurunda olur özellikle de bir altın madenindeyse.
I think anyone would care about a man's life being in danger, especially if it was in a gold mine.
Ama ben sana kapkara bir gelecek hazırlıyorum. Etrafa öyle söylentiler yayacağım ki Edward hayatının tehlikede olduğunu sanacak.
But I will plan a pitchy day for thee... and I will buzz abroad such prophecies... that Edward shall be fearful ofhis life.
Bir adamın hayatı tehlikede.
A man's life is at stake.
Kral'ın danışmanı ve Baro'nun önde gelen bir avukatı olarak bazen hayatı tehlikede olan insanları da savunmuşsunuzdur.
As a king's counsel, Montagu, and a leading member of the bar... you've sometimes defended a man in peril of his life.
Geçmeme izin vermelisiniz Hsu Hsien-sama'nın hayatı tehlikede.
Please let me in, Lord Dragon. Hsu Hsien's life is at stake.
Hırsız ve katil büyük olasılıkla aynı kişi ve şu anda bu evde ve hayatınız tehlikede olabilir.
The thief and the murderer are almost certainly one and the same and that he or she is in that house and that your life may be in danger,
Tehlikede olan yalnız sizin hayatınız değil.
It is not only your life that is in jeopardy.
Arkadaşımın hayatı tehlikede olabilir.
It's just possible that... my friend's life is at stake.
Bu akşam hayatı tehlikede olan bir kadın mağdurumuz var.
We've got a woman's life in jeopardy tonight.
Yangın olanca şiddetiyle sürüyor. Ancak, bunu bastıran bir gelişme oldu : İki kişinin hayatı tehlikede gibi.
And here, despite the fire which rages all around us, everything has been pushed into the background except for the two lives which are at stake :
Bir sürü insanın hayatı tehlikede Bay Eckland.
A great many lives are at stake, Mr Eckland.
Demek istediğim gibi, dümende bizim sağlam ellerimiz olursa güzel gemi Battledore'un fırtına ve kasırgalar içinde yoluna devam edeceğinden ve hayat denizinde tehlikede olanlara sığınılacak bir liman olmayı sürdüreceğinden eminim.
As I was about to say with our steady hands at the helm I am confident that the good ship Battledore will continue to buffet her way through storm and tempest providing a safe haven for those who are in peril on the sea of life.
Dediğiniz doğruysa masum bir adamın hayatı tehlikede.
If what you say is so, then an innocent man's life may be at stake.
- 6 adamın hayatı tehlikede
'There is real concern for the lives of six men who remain trapped on board.
Bir çok insanın hayatı tehlikede!
Too many lives are at risk!
Spock'ın hayatı tehlikede değilse de, kalıcı delilikle sonuçlanacak bir beyin hasarı yaşaması olasılığı % 93.
And while Commander Spock's life is not in danger, the possibility is 93 percent that he will suffer brain damage resulting in permanent insanity.
Kaptan'ın hayatı tehlikede.
The captain's life is in immediate danger.
- Adamın hayatı tehlikede!
- A man's life is in danger!
Kendi hayatın ya da bir başkasının masum hayatı tehlikede olursa korumaya hazır olursun.
When your life is threatened or the innocent life of another you will be prepared to defend them.
-... hayatının tehlikede olduğunu söyledi.
She kept on and on saying that.
Sizin de hayatınız tehlikede.
Your life is in danger too.
Albayımızın hayatı tehlikede.
Our Colonel's life is at stake.
Hayatınız tehlikede.
Your lives are in danger.
Bırakın beni Leyla, nın hayatı tehlikede beni bırakın
Oh! wicked ones, my Laila's life's in danger. Leave me.
Beyefendi, bu fotoğraftaki şayet sizseniz en kısa sürede bizi arayın, sadece önemli bir olaya tanıklık ettiğiniz için değil özellikle kendi hayatınız ve sevdiklerinizin hayatı tehlikede olduğu için.
"Sir, if this photo is yours... I urge you to call us as fast as you can. not only because... you were the witness of a highly important events but mostly because your life... and the lives of your beloved ones are in great danger."
İnsanların hayatı tehlikede!
People's lives are in peril!
Babanın hayatı tehlikede, açıIıştan sonra... onu Hong Kong'a götürecekler, onu kurtarmalısın.
Your dad's life is in danger. Save him. I also heard they will take him to hong kong after inauguration.
- Bay Altfeld, bana yardım edin, kızınızın hayatı tehlikede.
- Mr Altfeld... By helping me, your daughter's life is in danger.
Hayatım tehlikede ve hayatım tehlikedeyse hiçbir anlaşmanın falan önemi yok.
My Life is in danger. There's no deal in the world worth risking my life for!
Kocamın hayatı tehlikede....
My husband's life is in danger
Hayatınız tehlikede.
Your life is in danger.
Hayatımın ciddi bir tehlikede olduğuna inanmak için her türlü sebebim var.
Now, I have every reason in the world to believe that my life is in serious danger.
tehlikedesin 20
tehlikedesiniz 19
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
tehlikedesiniz 19
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45