Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ H ] / Hayatta

Hayatta перевод на английский

45,062 параллельный перевод
Hatırladın mı? "Hayatta kal."
Remember? "Survive."
Nick'e kaç kişinin saldırdığını ya da hayatta olup olmadığını bilmiyoruz. Ya da tünelleri bulup bizi öldürmeyeceklerini de bilmiyoruz.
We have no idea how many people attacked Nick or even if he's still alive or if they haven't found these tunnels and they're coming down here right now to kill us.
- Hala hayatta kalan var mı?
- Is anyone still alive?
Eğer bu doğruysa, seni neden hayatta tuttum, sanıyorsun?
If that were true, then why do you think I've kept you alive?
Bitkisel hayatta. Sen yaptın!
Persistent, vegetative state.
Kimsenin hayatta kalamadığını.
There were none left alive.
Beş yaşındaki oğlu hayatta kalmasına yetmemiştir.
His five-year-old kid wasn't enough to stay alive for.
Sanırım halen hayatta.
I think he's still alive.
- Ailen hayatta mı Colin?
- Are your parents still alive, Colin?
Babam hayatta.
Well, my dad, yeah.
Ailen hayatta mı?
And are your parents alive now?
Bu bilim insanları hayatta kalmalı!
Miller : I need these scientists alive!
Bunlar hayatta kalanlar.
Those are the survivors.
O insanların hâlâ hayatta olduğunu mu söylüyorsun?
Are you saying those people are still alive?
Eros'ta hayatta kalanlara yardım etmek için insanı yardım görevinde olan bir doktorum.
I'm a doctor, on a humanitarian mission to give aid to the survivors of Eros.
- Şu sesler... - Onlar hayatta değil Miller.
These voices are...
Hayatta değilsin.
You're not alive.
Şu noktadan itibaren mürettebatın hayatta kalması kesin değil.
Survivability of the crew is questionable beyond this point.
Ancak yaşadığımız bu dünyada, Hayatta kalmak için bir taraf seçmelisin.
But in this world that we live in, in order to survive, you have to pick a side.
Bu bilim insanları hayatta kalmalı!
I need these scientists alive!
Hayatta olmazsın.
Not in one million years.
Eğer hayatta kalırsan, Pazar günü bu saat çalmadan önce Sibley Malikanesi'ne gel.
And if you would survive, come to the Sibley Mansion before the clock strikes on Sunday.
Gözcü hala hayatta.
The Sentinel still lives.
Benim hatrıma hayatta kal.
Stay alive for me.
Hayatta olmaz.
No.
Oysa gündelik hayatta bir şeylere dâhil olamadığımı hissediyorum.
When the truth is I often feel outside things in my normal life.
Belki başka bir hayatta.
Maybe in another life.
Sokaklarda yaşarken hayatta kalmak için gerekiyordu.
When I was on the street, it was a means of survival.
Bir kurdu hayatta bırakırsan kuzulara asla rahat vermez.
Leave one wolf alive and the sheep are never safe.
Hayatta kalma savaşı verdiğimizin farkındayım.
I understand we're in a war for survival.
"Nasıl hayatta kalacağız?"
"How will we survive?"
Nasıl hayatta kalacağız? "
How will we survive? "
Sadece beni hayatta istediğini biliyorum.
I only know that He wants me alive.
Olsa sen ölü kalırdın ve o kız hayatta olurdu.
If there was, you'd be dead... and that girl would be alive.
Hayatta kalmak istiyorsak müttefik olmalıyız.
We must be allies now, if we wish to survive.
- Hayatta kalmak için.
To keep yourself alive.
Hayatta böyle bir şeye izin vermem.
Longest day I live, that ain't gonna happen.
Almanya'ya gidecek olmasam seninle hayatta tanışamazdım ama şimdi de hiç gidesim gelmiyor.
Thing is, I wouldn't never have found you if I wasn't goin'off to Germany, but... now I don't wanna go.
Becky. Asırlar da geçse şu müziği hayatta anlamaz.
Becky, longest day she lives, she'll never get this music.
Tarih boyu hayatta kaldırlar filan.
They did survive all kinds of shit.
Şimdi daha fazla bilmiyorum Hayatta olduğumdan daha çok Ve bence şimdi ne biliyorsam
I don't really know much more now than I did when I was alive, and I think whatever I know now that I didn't know then
Sonra olana hayatta inanmazsınız.
And then you'll never believe it :
- Hayır, hayatta olmaz.
No, we should fucking not.
Eğer hayatta kalma şansımızı istiyorsak, Başımızı almamız gerekiyor Düz ve başlat Birlikte çalışma.
If we wanna have any chance of surviving this, we need to get our heads on straight and start working together.
Hayatta kalanlar yok!
No survivors!
Her biriniz onu hayatta tuttunuz.
He never left us. Each of you kept him alive.
Nasıl oldu bilmiyorum ama Jerome hayatta. Ve sanırım Dwight'ın peşinde.
I don't know how, but Jerome is alive, and I think he's coming after Dwight.
Ed'i arayıp hayatta olduğunu söyeyeceksin, De ki...
You're going to call Ed, tell him you're alive, tell him...
Vay bakın kim hayatta.
Well... look who's alive.
Bakın kim hayatta.
Look who's alive.
Fakat o hayatta.
He's alive.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]