Hepimizi перевод на английский
6,895 параллельный перевод
Hepimizi mahveder, Wes.
She can screw us all, Wes.
- Hepimizi kandırdın. - Neden bunu yapmalarına izin veriyorsun?
- Why are you letting them do this?
Evlat, Delhi'ye gidip hepimizi unutmuşsun.
You have completely forgotten Delhi and all of us.
O hâlde seni kurtarmak için ne kadar ileri gittiğini hatırla ve hepimizi kurtarmak için ne kadar ileri gideceğini anla.
Then you remember how far she went to save you and know how far she will go to save all of us.
Hepimizi ölmeye mahkûm ettin.
You gave us all doomed.
Bir kaç gün onları göz altında tutacaksın, sonra çıkacaklar, hepimizi öldürecekler mi?
Hold them for a few days, so when they get out they'll kill us all?
Hepimizi birden kampa kadar götürecek büyüklükte.
- Nice. That's a relief. Should be big enough for us to be able to steam roll our way back into camp.
Tanrı hepimizi korusun ve Tanrı Amerika'yı korusun.
God bless us all, and God bless these United States of America.
- Hepimizi kurtarmış olabilir.
- He may have saved all of us.
Hepimizi kandırdılar.
They fooled all of us.
Onun vefatı daha büyük bir hastalığın belirtisi. Hepimizi etkileyen bir hastalığın.
Her passing is a symptom of a larger disease... infecting all of us.
Onu neden yarattığı, neden onu cennetten düşürdüğünü korkunun sembolü olsun diye, hepimizi doğru yolda yürümemiz için uyardığını.
Why he created him, allowed him to fall from grace... to become a symbol to be feared... warning to us all, to tread the path of the righteous.
Evet, girebilirim, hepimizi hapse sokturacakken.
Yeah, I can, if you're gonna get us all arrested.
Hepimizi hayvana dönüştürecek.
It just turns us all back into animals.
Hepimizi yuvamıza gitmek isteriz.
And we all wanna go home again.
Sanırım hepimizi oyuna getirdi.
James Jesse. I guess he's tricked us all.
Bizi yiyecekler, hepimizi yiyecekler.
They're eating us. They're going to eat all of us.
Ve sonra Mutant Hayvanlar hepimizi eve getirmenin bir yolunu bulur.
And then the Mutanimals figure out a way to bring us all home.
( Joan ) Muckman hepimizi güvende tutar umarım kötülükten, çocuk yiyen mutant kaplumbağalardan bu akşam bir özel klip getirdik.
( Joan ) We all hope Muckman keeps us safe from the evil, child-eating mutant turtles we brought you an exclusive clip of earlier tonight.
Şimdi geriye bir tek hepimizi kendiyle alaşağı etmeden önce o orospu çocuğunu yakalamak kaldı.
Now we just have to catch this little motherfucker... Before he brings us all down.
Aksi halde gerçeği öğrenme çabamız hepimizi tüketebilir.
Otherwise, our pursuit of it will consume us entirely.
Hadi bir şeyler çal ve hepimizi neşelendir.
Come on, play something.
- Hepimizi tutuklarlar.
- You'll get us arrested.
Dünyaya eninde sonunda hepimizi etkileyen bir suç olduğunu göstermek için.
To show the world that in the end this is a crime that affects every one of us.
Hepimizi burada iki şey söylemek için topladım.
I wanted to have us all here to say two things.
Masadaki herhangi birinin bir sıkıntısı varsa bu sıkıntı hepimizi ilgilendirir.
If one of you at this table has a problem, that problem belongs to us all.
- Hepimizi mesaj grubuna alacağım.
- I'm gonna put us all in a group text.
Hepimizi oynattı.
She played all of us.
Öğrendiğinde hepimizi gömer.
He'll bury us all.
- Bıraksana, hepimizi öldüreceksin.
You're gonna get us killed! Let go... come on!
Soruma cevap verdiğin için mi yoksa hepimizi hıyar gibi gösterdiğin için mi üzgünsün?
Sorry because you answered the question or because you made us all look like a bunch of jackasses?
Erica ve Ranautas'ın hepimizi yaklaşan felaketten kurtarmak için bir planı var.
_ _
Hepimizi aynı seviyeye indirmeye karar verdin.
Decided to bring us all down to the same level.
Eğer beni bırakırsan hepimizi kurtarabilirim.
I can save us all, if you let me.
- Zaman hepimizi değiştiriyor.
The times reshape us all. They do.
Hepimizi bombalayacak diye korkuyorlar.
They think she's gonna go all Columbine on us.
Hepimizi öldürdü.
She killed all of us.
Hepimizi gömecek.
He'll bury us all.
İklim değişikliği hepimizi etkiliyor.
Climate change affects all of us.
Şu sözüme kulak verin inansanız da inanmasanız da hepimizi yok etmek için geliyor.
And I am here to tell you... Whether you believe it or not... He is coming for us all.
Havaya uçururum hepimizi!
I'll blow us up!
Bunun aksine, sen kendini kurtarmak için hepimizi feda ediyorsun.
Instead, you were willing to sacrifice us all to save yourself.
Hepimizi unutmanı istiyorum.
I want you to forget about all of us.
Ve bazen bu, hepimizi yetişkin gibi hissettiriyor.
And in some ways, it feels like we're all grown up.
O olmasaydı hepimizi ölmüş olurduk!
We'd all be dead if it wasn't for him!
Bir dünyadan iki ay'a. Bir ana ağaç hepimizi birleştirdi.
From one world to two moons, one mother tree to unite us all.
Emily hepimizi kör etmek için aşırı önlemler almıştı.
Emily went to extreme measures to ensure we all were.
Efendi kitabı ele geçirirse hepimizi yok eder.
If the Master obtains the book, he will destroy us all.
- Hepsini alır hepimizi öldürtmeye biri olduğunu.
- All it takes is once to get us all killed.
- Ne yapacaksın, maria hepimizi öldürecek?
- You gonna kill all of us, Maria?
Tıpkı hepimizi kullandığın gibi.
Like you used all of us!
hepimizin 38
hepimizi öldürecekler 23
hepimizin sorunları var 16
hepimizi öldürecek 19
hepimizi öldüreceksin 16
hepimiz 265
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi öldürecekler 23
hepimizin sorunları var 16
hepimizi öldürecek 19
hepimizi öldüreceksin 16
hepimiz 265
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17