Hepimiz için перевод на английский
4,940 параллельный перевод
Mesele ışığı tekrar bulup, kaybedenlerle de paylaşmak. Hepimiz için çok geç olmadan önce.
Trick is to find the light again, share it with those you love before it's too late for all of us.
Bu yıla kötü bir başlangıç yaptık ama umarım geri kalan zaman hepimiz için iyi geçer.
The year started badly, but I think it will be a good year for us all.
Hepimiz için son defa Kuzey Deniz Çetesi'nin yok edin ve insanlar, yetkinin kimde olduğunu öğrensinler
Eliminate the North Sea Gang once and for all... and let the people know who's is in charge.
Bu hepimiz için büyük bir risk ve bu olanların arkasındaki, gerçeğin orataya çıkmasını istiyorum.
I want it noted that you and you alone allowed this to happen, and that it has put us all at risk!
Bence çocuğumu görmemen hepimiz için iyi olur.
I think it's best if you don't see my kid.
- Hepimiz için mi?
For all of us?
- Bu tavrın hepimiz için tehlikeli.
This attitude of yours is dangerous for all of us.
Doğru olanı yaptığımı sanıyordum tamam mı? Hepimiz için.
I thought I was doing the right thing, okay, for all of us.
Seni bulduktan sonra, birlikte, burayı yoktan var ettikten sonra, ilk önce bir sığınağa sonra hepimiz için bir yuvaya... Anlayamıyor musun?
Because after finding you, and building this place up from nothing, together, and turning it into a shelter, and then a home for us, can't you see?
Hepimiz için oldukça garip bir durum.
It is a weird situation, huh, for all of us?
İki hafta önce, O, benim için hayatını tehlikeye attı hepimiz için.
Two weeks ago, he risked his life for me, for all of us.
Saygısızlık etmek istemem ama hepimiz için sorun hâline gelebilir.
With all due respect, he could become a problem for us all.
Bu zamanlar, hepimiz için zor zamanlar.
These are trying times for all of us.
Hepimiz için en iyisinin ne olacağını düşündüm. Gidiyorum.
I've been thinking about what's best for all of us as well.
- Hepimiz için süpriz bi tutuklama oldu.
- He caught all of us by surprise.
Kendini senin için, hepimiz için feda ederken bir an bile şüpheye düşmedi.
He didn't give a second thought to sacrificing himself for you... for all of us.
Ayrıca çocuklar için de, hepimiz için.
To us. And the boys, all of us.
Benim için, hepimiz için, bir baba gibiydi.
He was like a father to me, and to all of us.
Moloch'un hepimiz için bir plânı var.
Moloch has a plan for us all.
Çünkü bir şeyler öğrenmeden size yardım edemem ve size yardım etmeyi gerçekten çok istiyorum. Hepimiz için bugünü nasıl atlatacağımızı bulmak istiyorum.
'Cause unless I know something, I don't know how to help you and I want - so - much to help you guys figure out how to get through this day for all of us.
Sizler hepimiz için en iyi olanı temsil ediyorsunuz.
You represent the very best of all of us.
Bak, bu hepimiz için yeni bir durum.
Look, this is new for... for all of us.
Hepimiz için anlamı, her şey olmalı.
For all of us, it should be everything.
Bu durum sadece Daffi'nin kişisel başarısı değil. Aynı zamanda hepimiz için eğer bir yerlerden başlarsak hele ki onun durumundaki gibi bir yerlerden ileriye dönük.. hiçbir sınırımız olmadığını göstermektedir.
This is not just Daffi's personal victory but a proof that each and every one of us has a starting point where she begins, and from there on... the sky has no limit.
Charlie, bu Mikey'in işi hepimiz için iyi bir şey, tamam mı?
Charlie, this thing Mikey's got going is good for all of us, okay?
Hadi ama millet, bu yıl hepimiz için harika olacak.
Come on, yo, this is gonna be a great year for all of us!
Demek isediğim, endişlencek bir şeyimiz olduğundan değil ama olabilir de. Hepimiz için test yaptırmak yapılacak en doğru şey.
I mean, not that we have anything to worry about, but it would be the responsible thing to do, for all of us to get tested.
Eminim önümüzdeki birkaç dakika hepimiz için çok aydınlatıcı olacak.
I believe the next few minutes are going to be very enlightening for all of us.
Hepimiz için.
For all of us.
Baban için yaptım, hepimiz için yaptım!
I did it for your father, I did it for all of us!
Pekâlâ, hepimiz için uzun bir gün oldu.
All right, it's been a long day for all of us.
Ama sanırım yollarımızı ayırırsak hepimiz için daha iyi olur.
But I think it would be best for all involved if we... parted ways.
Hepimiz bunun için burda olmak istedik.
We all wanted to be here for it.
Nina Sergeevna, hepimiz görev uğruna her şeyi yapmak için eğitildik.
_
Bak, hepimiz döndüğün için çok mutluyuz, tamam mı?
Hey, look. We're all real glad to have you back, okay?
Siz ruhlarımızı hiçlikte yok etmeden önce.. .. hepimiz, bir diğerinin canını almak için anlaştık.
We each agreed to take the life of another..... before you made our souls disappear into nothing.
Bunu bir kadına söylemek için ne kadar süredir beklediğini hepimiz biliyoruz.
We know how long you've been waiting to say that to a woman.
- Hepimiz senin için buradayız.
- We're all here for you. - All of us.
Sanırım hepimiz, o deneyimin senin için ne kadar travmatik olduğunu unuttuğunu düşünüyoruz.
I think what we're all trying to say is, you don't seem to be remembering how traumatic the experience was for you.
Hepimiz insanların bizim için çok iyi şeyler düşünmesini isteriz.
We all want people to think the best of us...
İstediğimizi elde etmek için hepimiz korkunç şeyler yaparız.
We all do terrible things to get what we want.
Hepimiz onun için birilerini kaybettik.
The rest of us lost people because of him.
İkinci Sınıf Sürtükleri tüm Moral Haftası yarışmalarını kazandı. Bu yüzden son sınıf kızları o pislikleri yerlerine koymaya karar verdi. Hepimiz tam gaz bunun için çalışıyoruz.
The Sophomore Sluts had swept all the Spirit Week competitions, so the senior girls, determined to put those skanks in their place, were all on time for the Powder Puff practice, except Tamara, which was so un-Tamara.
Günün sonunda hepimiz birlikte iş yaptığımız için mutluyuz.
At the end of the day, we're happy to be doing business with y'all.
Hepimiz Yüzbaşı Alden'a uzun, upuzun süren hizmeti için teşekkür ederiz.
We all welcome Captain Alden home from his long, long service.
"Biz, doğunun çocukları, yolların, rıhtımların, kenar mahallelerin, ve daryolların çocukları, hepimiz Edmund Reid'in huzuru için dua edelim."
"We, the children of the east, of the docksides, highways, rookeries, and laneways, we pray for the peace of Edmund Reid."
Hem insanlar kendi çıkarları için sistemi kullanırsa o zaman hepimiz hemen pes edip Almanca konuşmaya başlayalım.
And if people use the system to their own benefit, then we might as well just give up the ship and start speaking German.
Albay Marsh'ı öldürdüğüm için pişmanım aynı şekilde seni ve oğlumu da göz ardı ettim. Şimdi hepimiz birlikte Rayetso'nun önünde diz çöktüğümüze göre hep beraber yolumuzda ilerlemeliyiz. Bir aile olarak.
I regret killing Colonel Marsh, but you and our son have misbehaved as well, and now that we've all been humbled before Rayetso, we can all move forward, together, as a family.
Hepimiz cinayet davasından yırtmak için hafıza kaybı numarası yaptığını biliyoruz.
We all know she's faking amnesia to set up a mental-incapacitation defense for a murder trial.
Ve tabi ki, hepimiz kutlamak için buradayız yetenekli grubumuz Ashes of Rome'u.
And, of course, the reason we are all here to celebrate, the very talented band, ashes of Rome.
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için.
All for one and one for all.
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
hepimiz 265
hepimizin 38
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
hepimiz 265
hepimizin 38
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz 20
hepimiz birimiz için 25
hepimiz öleceğiz 103
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz 20
hepimiz birimiz için 25
hepimiz öleceğiz 103