Işın перевод на английский
469,882 параллельный перевод
Bu, Jeff Amcamın garip arkadaşı.
This is my Uncle Jeff's weird friend.
Beyler, babamın durumu kritik.
Guys, my dad is in critical condition.
Kurtarıcının onu yenmesi için bu tek çare.
This is the only hope the Savior has of defeating her.
Affedersiniz, ama ağacınız yolu kapatıyor.
Excuse me, but your tree is blocking the path.
Şu kara çalıyı o an orada patlatmamamın tek sebebi Robindi.
The only reason I didn't blast that noir-colored nit out of existence is because of Robin.
Evet, hayatını yaşa falan işte.
Yeah. You know, live life, which is why I came back here.
Tüm bunların sebebi bu mu yani...
Is that what this is about...
Üzücü olan ne biliyor musun yapabileceğine gerçekten de inanmıştın.
Oh, the saddest part is you really believe that you can do that.
Kalbin darmadağın.
Your heart is in disarray.
En azından oradayken başımıza daha fazla iş açamazsın.
At least there you can't make things any worse for us.
Bu yerin yeterli olduğuna inanıyor olamazsın.
You can't really believe this place is good enough.
Koridorda kızımın yanında yürürken düşüneceği tek şeyin önündeki muhteşem yılları olmasını istiyorum ; Gideon, Kara Peri ya da başka bir şey değil.
When I walk her down the aisle, the only thing she should be thinking about is the wonderful years ahead, not Gideon or the Black Fairy, not any of it.
Aradığını nasıl bulacağını bilmek istiyor musun?
You want to know how to find what it is you're searching for?
Bir yanım onların dinlemesini istiyor nasıl bir insan olduğunu tam olarak öğrenmelerini.
Part of me wants them to listen, to know exactly what kind of man he is.
# Aşkın ne olduğunu bilmek istiyorum.
♪ I want to know what love is ♪
# Aşkın ne olduğunu hissetmek istiyorum.
♪ I want to feel what love is. ♪
Sam'a babasının öldüğünü söyledim.
I told Sam his dad is dead.
Riggs'ten akşam yemeğine çıkmasını istedim. Ama hayır dedi, bu yüzden kesinlikle profesyonel.
I did ask Riggs out to dinner, but he said no, so this is strictly professional.
Tamam, ben deliyim Yoksa yavaş çekimde beş arabalık yığın izlemek gibi mi?
Okay, am I crazy, or is this like watching a five-car pileup in slow motion?
Pablo, ikimiz de bu standın Flores'in sahibi olduğu ve işlettiği.
Pablo, we both know that this stand is Flores owned and operated.
Carne Asada'nın harika olduğunu duydum.
I hear their carne asada is... fantastic.
Leo'nun konuşmasını sağlamak kolay bir iştir.
Getting Leo to talk is the easy part.
Bütün bu finansal tabloları gözden geçirmek zorundayım Ve hangi işin adamımızı sakladığını bulmaya çalış.
I have to go through all these financials and figure out which business is hiding our man.
Weyburn Danışmanları Mimarın kapağıdır.
Weyburn Advisors is The Architect's cover.
Demek istediğim, canlı bir insan var mı Trish Murtaugh'dan çok işine bakabilecek kadar yetenekli mısın?
I mean, is there a human being alive more capable of taking care of business than Trish Murtaugh?
Bu Palmer'ın aramamızı istediği adam.
This is the guy that Palmer asked us to look for.
Bir dosyanın kendi kendine kaybolması mümkün mü?
Is it possible for a file to just disappear on its own?
Altüst olmak hayatın doğasında var. Bir yerlerde okumuştum bunu.
Life is s'posed to be messy, I read it somewhere.
Konuşmanın motivasyon kısmı şimdi gelecek, değil mi?
The motivational part of the speech coming up, is it?
Mesele şu ki, Bayan Trelawney biri anahtarını bilinçsizce bir yere bırakabilir. Bu da bir alışkanlık haline gelebilir.
The thing is, Mrs. Trelawney, it's kind of an unconscious thing, where somebody puts their key.
Bildiğiniz gibi üç hafta içinde Edmurd Mills Sanat Merkezi çığır açacak galasını gerçekleştirecek.
In three weeks, as you know, The Edmund Mills Arts Center is having its groundbreaking gala.
Tehlikeli bir durum olduğunda FBI'ın Uluslararası Müdahale Timi devreye sokuluyor.
If danger strikes, the FBI's International Response Team is called into action.
Nepal hala geçen yılki depremin yaralarını sarıyor.
Nepal is still recovering from last year's earthquake.
O zaman çaylak şakaları başlasın.
Fine. Rookie hazing it is.
Ama "Ye, Dua Et, Sev, Öl" değil, Meegan'ın başına gelen de o.
Yeah, but not Eat, Pray, Love, Die, which is what happened in Meegan's case.
Suçu mitolojik bir yaratığa atmak Dışişleri Bakanlığı'nı da Meegan'ın ailesini de tatmin etmeyecek sanıyorum.
Well, I cannot imagine that either the State Department or Meegan's family is satisfied with blaming her death on a mythological creature.
Dünyanın bir ucuna gidip olay cinayet mi yoksa orada olmaması gereken bir hayvanın saldırısı mı bakacağız öyle mi?
We're being sent halfway around the world to find out if this is a murder or if there's an animal on the loose that shouldn't be there?
Üzgünüm, ama Nepal Asya'nın en fakir ülkelerinden biri.
My apologies, but Nepal is one of the poorest countries in Asia.
Çadırın dışındakiler saldırıdan geliyor.
The spatter here on the outside of the tent, this is all from the attack.
Ama içerdeki kanın sebebi yer değişikliği.
But the stuff here on the inside... All this is secondary transfer.
Bunun bir örtbas olduğunu ima ediyor olamazsınız.
Certainly, you don't mean to imply this is some kind of cover-up.
Leğen kemiği dokularının gevşediğini fark edince de bir damar genişletici olan Relaksin'i buldum.
And once I realized that her pelvic ligaments were loose, it led me to Relaxin, which is a vasodilator.
Biraz araştırdım, Pemba'nın asıl adı Dave Dennis.
Now I did some digging, and Pemba's real name is Dave Dennis.
Etin kemikten ayrılması, iç organların yenmesi, her şey yırtıcı hayvanı işaret ediyor.
The way that the flesh is torn from the bone, eating the internal organs, I mean, everything about this screams predator.
Aradığınız cevap karma değildir sanırım.
I don't suppose karma is the answer you're looking for.
Savunma Bakanlığı'nın sorunu her şeyi çöl savaşına göre yapmaları.
You know, the problem with the DOD is they design everything for desert warfare.
Yeti efsanesi onların bir parçası.
The yeti myth is part of their identity.
Cadı avının diğer tarafında olmak hoş olmazdı değil mi?
Not so fun being on the other side of a witch hunt, is it?
Ethan Cahill, demek istediğim... gerçekten sana ne olacağını tam olarak bilmiyorum, ama ne olursa olsun büyük ihtimalle iyi bir şey olmayacak.
Ethan Cahill, which means... honestly, I'm not sure what's going to happen to you, but whatever it is, it's probably not good.
- Karın iyi.
- Your wife is fine.
Senin bir kızın daha vardı. Adı da Amy'di. Çok akıllıydı, komikti, sosyoloji okumuştu.
You have another daughter, and her name is Amy, and she is smart, and she is funny, and she has a degree in sociology, and a black belt in karate, which is super weird,
işin 35
işini 16
işınla 31
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işınlayın 81
işinin başına dön 48
işine bak 80
işini bitir 29
işini 16
işınla 31
işin var mı 24
işin bitti mi 39
işin bitti 115
işınlayın 81
işinin başına dön 48
işine bak 80
işini bitir 29
işinin başına 19
işini yap 42
işiniz bitti mi 20
işiniz bitti 25
işini seviyor musun 21
işinize bakın 35
işini bitireceğim 18
işinizin başına 44
işin aslı 146
işinizin başına dönün 22
işini yap 42
işiniz bitti mi 20
işiniz bitti 25
işini seviyor musun 21
işinize bakın 35
işini bitireceğim 18
işinizin başına 44
işin aslı 146
işinizin başına dönün 22
işinize dönün 51
işin sırrı 20
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işınlanıyor 21
işınlama odası 49
işine geri dön 18
işine dön 42
işine devam et 21
işin sırrı 20
işin gerçeği 35
işin doğrusu 120
işınlanıyor 21
işınlama odası 49
işine geri dön 18
işine dön 42
işine devam et 21