Nasıi yani перевод на английский
2,497 параллельный перевод
- NasıI yani bir şey vermeyeceğiz?
- What does it mean?
- NasıI yani?
- How come?
NasıI yani?
Like how?
Yani, yaşam ile ölüm arasındaki o çizgide ölülerle konuştum, ama nasıl birisini ölümden sonra buraya sürüklediniz?
I mean, I've talked to dead people across the divide, but how do you drag someone from the afterlife to here?
Yani, demek istediğim, şey sormamın sakıncası yoksa, birisi ölü insanlarla konuşabileceğini nasıl keşfeder?
So, I mean, like, if you don't mind me asking, So, I mean, like, if you don't mind me asking, how does someone just discover that they can talk to dead people?
Yani nasıl...
I mean, how on earth -
Yani küçük tüylü şeylere alerjim olduğunu nasıl bilebilirdin ki?
I mean... How were you supposed to know that I was allergic to furry things.
Yani onun nasıl hissettiğimi bilmesi için bu şarkıyı söyleyebilirim.
So I can sing this song to let her know how I feel.
Nasıl yani?
I have no idea where she works!
Hayır, yani durumu nasıl?
No, I mean, what about her condition?
Yani asıl sorulması gereken soru şu,... ben kendimi nasıl mahvedebilirim?
I mean, what we're really asking here is, how would I destroy myself?
Nasıl yani, ofisini beğenmedim diye mi?
What, because I don't like your office?
Bir dairenin depozitosunu karşılamak için yeterli parayı nasıl kazanacağımı söyleyen biriyle tanışmıştım terminalde, gerçek bir iş bulana kadar yani.
It's just that I met a girl at the bus depot who told me how I could make enough money for a deposit on an apartment, and then I would get, you know, a real job.
Yani nasıl hesaplanıyor?
I mean, what's the math?
Yani, ikizlerle nasıl baş edeceğiz ki?
I mean, how are we gonna handle twins?
Yani, onu nasıl kullanacağımızı bilemiyorum gerçekten.
I thought I would come in here and say immediately, "no." I can go back and forth with all of them, you know?
Nasıl... birden.. yani. bu...
How so? He right... I...
Yani, ne kadar kız gibi ve acınası görünürdün şarkı söyleseydin biliyor musun?
I mean, do you know how girly and pathetic you'd look if you sang?
Diane bunu nasıI... Yani, ne yaptı...
How did Diane- - I mean, what did she- -
Yani biri nasıl bu kadar bencil olabilir ki?
I mean how anyone can be so selfish.
Yani nasıl oldu da 20 yıldır... bir tane bile yemeden durdum?
I MEAN, HOW COME I HAVEN'T EATEN ONE IN, LIKE, 20 YEARS?
Nasıl yani? Demek istediğim, aşık olup da evlendiğimiz zaman bizim olacak.
I mean, after we fall in love and get married, it'll be ours.
Yani, o cadının evladıma çektirdiği acıları nasıl unutabilirim?
I mean, how could he not remember how much pain she put me through?
Yani iyi bir adama benziyor ama nasıl anlayamadın?
I meant about Peter. I mean, he seems like a nice guy, but how could you not have known?
Yani nasıl iletişim kuruyorsunuz?
I mean, how do you guys communicate?
Yani, onun nasıl biri olduğunu biliyor musun?
I MEAN, DO YOU KNOW WHAT HE LOOKS LIKE?
İşin nasıl yürüdüğünü çözdük. Yani, parayı fedainin aldığını biliyoruz. Güzel.
We're figuring out how it works.I mean, we know that the bouncer takes the money good.Bust him.
- Nasıl yani?
- Why am I so what?
Yani, benim nasıl hissettiğimi bir düşün.
I mean, think how I feel.
Chuck sonunda olmasını istediğim gibi birisi oldu ve Louis'i âşık olduğum prens haline nasıl döndüreceğimi biliyorum, yani ayvayı yedim.
Chuck has finally become the person I've always wanted him to be, and I know how to change the Louis back into the prince I fell in love with, which means I'm trapped.
Yani, nasıl olur da birisini seversin fakat onunla birlikte yaşayamazsın?
I mean, how can you... How can you love someone and not be able to be with them?
Anılarına sahip olduğum kadın Quantico'ya gitti, yani bunun nasıl olduğunu öğrendi...
The best part is that the woman whose memories I have, she went to Quantico, which means she learned how to do this- -
Yani, 24 yaşına gelmiş bir insan nasıl olur da balık tutmayı ya da düğüm atmayı bilmez?
I mean, how can you reach the age of 24 and not know how to gut a fish or tie a knot?
Yani, ailen yok ve sen de evde tek başınasın.
Well, I mean, your parents are gone, and you're all alone in that house.
Yani fiziksel olarak iyi olduğunu görebiliyorum ama benim merak ettiğim işe dönmenin seni nasıl hissettirdiği?
I mean, I can see that you're physically fine, but I was just wondering, how does it feel to be back at work?
Yani nasıl bir arkadaşlık yalan üzerine kurulabilir ki?
I mean, I'm not really sure what type of friendship is founded on lies.
Yani Glinda Dorothy'i Kansas'a nasıl döneceğini sormak için Emerald şehrindeki güçlü büyücü Oz'a gönderdi.
So Glinda sent Dorothy to the great and powerful Wizard of Oz in the Emerald City where she's gonna ask the Wizard to send her home to Kansas.
Yani, en azından, nasıl çalıştığını bir başlangıçdır.
I mean, at least, it's the start of how it works.
Yani, görünüş tamam ama at falan yok, siz nasıl diyorsunuz?
I mean, he's all hat, uh, and no stirrups, as you say.
Yani nasıl kazanacaksın?
I mean, like, how do you win?
Yani onu nasıl darmadağın ettiğimi gördünüz mü? Sanki... sanki.
I MEAN, DID YOU SEE HOW HE CRUMPLED LIKE--UM, LIKE...
Nasıl yani? "Tavuk tandır alayım yanına da Ohio State'e 10 puan yaz." gibi mi?
What, so, it's like, "I'll take the chicken tandoori and ten points on Ohio State"?
Yani Çinliler bu şekildeki kullanma kılavuzlarıyla dünyayı nasıl ele geçirebildiler ki? .
I mean, how did China take over the world with instructions like these?
Yani sen paketi hazırlayacaksın ve ben Ovechkin'i partiden nasıl çıkaracağımı düşüneceğim öyle mi?
So you plant the package and I figure out how to get Ovechkin out of the party.
Yani, nasıl biz para kazanırsak, buna sahtekarlık deniyor da, bankalar yapınca para arzını artıyor?
So how come if you or I make money, it's called counterfeiting but if the banks do it, it's increasing the money supply?
- Özür dilerim sen kim yani kızıma benziyorsun ama çok uzun zamandır gelmiyor o nasıl göründüğünü hayal meyal hatırlıyorum.
I'm sorry, you are...? I mean, you resemble my daughter, but it's been so long since she visited, I barely remember what she looks like.
Yani, Walter Sykes gibi bir adam için nasıl biri çalışır?
I mean, what kind of person goes to work for a man like Walter Sykes?
Yani... Nasıl?
I mean... how?
Yani, senin koşmaya çalışmanı izlemek, evet, gerçekten acınası bir durumdu.
I mean, watching you try to run, yeah, that was just pathetic.
- Ne yani... elimde nasır varsa fakirmiyimdir?
- What... looking to see if I have poor-people calluses?
Yani bir insan nasıl bütün bir ameliyatı...
I mean, what kind of a person ruins an entire sur...
yani 12090
yanında 38
yanımda 72
yanımda kal 49
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanındayım 92
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanıma gel 79
yanında 38
yanımda 72
yanımda kal 49
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanındayım 92
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanıma gel 79
yanıyor 120
yanıyorsun 21
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yani o 46
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanına geliyorum 25
yani ben 120
yanıyorsun 21
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yani o 46
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanına geliyorum 25
yani ben 120
yanılmıyorum 35
yanıyorum 101
yanında olacağım 35
yani biz 33
yanılıyorlar 22
yanında mı 21
yanılıyor muyum 134
yanıt yok 52
yanımdasın 16
yani bu 55
yanıyorum 101
yanında olacağım 35
yani biz 33
yanılıyorlar 22
yanında mı 21
yanılıyor muyum 134
yanıt yok 52
yanımdasın 16
yani bu 55