Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ S ] / Sabah 4

Sabah 4 перевод на английский

1,088 параллельный перевод
Nihayet geldiğinde, sabah 4 : 00 gibi nefesi içki kokarak ve üstünde bir başka kadının kokusuyla...
And when he finally does, about 4 : 00 in the morning with whiskey on his breath and the smell of another woman on him...
Hayır, sabah 4 bana uyar.
No, 4 : 00 am, that's no problem for me.
Nan'ın dün gece babasını öldürmesi mümkün değil çünkü 7 : 30'dan sabah 4 : 00'a kadar Portland'ta benimleydi.
There is no way Nan could have killed her father last night because she was with me... from 7 : 30 until 4 : 00 in the morning in Portland.
Ben de aynısını söyledim, sabah 4'de karakoldan gelip uyandırdıklarında.
Yeah, that's what I said when the marshal woke me at 4 in the morning.
- Sabah 4 : 00 civarında.
- About 4 : 00 in the morning.
Sabah 4'te fakülte toplantısının geç bittiğini söylediğimde eşim istiridyelerin taze olup olmadığını sormaz mı!
When I say the faculty meeting ended late... my wife asks me if the oysters were fresh.
Sıradan bir cesaret değil sabah 4'te duyulacak bir cesaret.
Not ordinary gumption but 4 : 00 in the morning courage.
Sabah 4'e kadar.
I'm relieved at 4 am.
Değişir, sabah 4'te ya da 6'da.
4 : 00 or 6 : 00, it depends.
Şimdi çıkıyorum ama sabah 4'te döneceğim.
I'm going out, but I'll be back at 4 : 00 a. m.
Sabah 4'te evime gelecek.
He's coming to my place, 4 : 00 a. m.
- Saat sabahın dört buçuğu!
- It's 4 : 30 in the morning.
Biliyorum, ama iki aortic aneurism fışkırmasını yakaladım, sabahın 4'ünde, istatistiklerin yapılması gerekiyor.
I know, but I had two arrests aortic aneurysm blew at 4 a.m., had to be done stat.
Saat sabahın dördü. Lafı uzatmak istemiyorum.
It's 4 o'clock in the morning, I should imagine you would.
Sabahın dördünde uyandı.
She woke up at 4 in the morning
Saat sabahın 4'ü efendim.
it's 4 AM, sir...
Saat sabahın 4'ü.
It's 4 : 00 in the morning.
Yarın sabah 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
Real duel! Tomorrow morning! 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
Bir sabah, karım beni sabah altıda uyandırdı.
My wife woke me up 4 : 00 in the morning.
Babam her sabah saat dörtte okula yürüyerek gidermiş. Ayakkabıları yokmuş ve yollar da yokuşmuş. Hem gidiş hem de geliş.
My father walked to school, 4 : 00 every morning, with no shoes on, uphill, both ways,
Bu sabah 3 ila 4 arası büyüklükte... bir deprem olacağını bildirdiniz.
You forecasted an earthquake in the 3-to-4-point range this morning.
Nitekim bu sabah 3 ila 4 büyüklüğünde bir deprem oldu.
We had an earthquake in the 3-to-4-point range.
- Saat sabahın 4'ü.
- It's four o'clock in the morning.
Saat sabahın 4'ü.
It's four in the morning.
yarın sabah 5.20 de, otelin önünde beyaz bir mersedes bekliyor olacak uyandırma servisi 4.20 de kaldıracak.
Tomorrow at 5.20 AM, is waiting white Mercedes in front of a hotel. Wake up service is ordered at 4.20.
1 4 haftalık Akademi eğitimi ve disiplin. Pazartesi sabahı başlıyor.
You'll get 14 weeks of Academy training and discipline starting Monday morning.
Bana Dorothy Bain adında bir bayan garsondan bahsetti. Bu sabah saat 4 : 00 civarlarında Morty Price ile burdaymış.
Said she saw a cocktail waitress named Dorothy Bain... head up here with Morty Price about 4 : 00 this morning.
Saat sabahın 04 : 00'üydü.
It was around 4 A.M.
30 Eylül 1942, 16 : 18'de, en azından programa göre öyle,... kalkıp, ertesi sabah 11 : 24'te oraya varmış.
It leaves on the 30th of September, 1942, 18 minutes after 4 : 00, by schedule at least, arrives there at 11 : 24 on the next morning.
Tren Treblinka'da boşaltılır boşaltılmaz sabah 11 : 24 ve 15 : 59, yani öğleden sonra dört sularını gösteren bu vakit göze çarpıyor.
Now, once the train has been unloaded at Treblinka... And you notice there are two numbers here : 11 : 24... that's in the morning... and 15 : 59, which is to say, almost 4 : 00 in the afternoon.
Sabah 7 : 00'de 11 numaralı Amtrak treniyle San Francisco'dan ayrıIıp öğleden sonra 4 : 35'te Merkez İstasyonunda olacak.
He's on the number 11 Amtrak leaving San Francisco 7 : 00 in the morning getting into Union Station at 4 : 35.
Sabahın dördü.
It's 4 in the morning.
Sabah saat 4 : 30
Oh, it's 4 : 30 in the morning
Sabah dördüydü. Eski bir film izliyordum.
IT WAS 4 : 00 A.M. I WAS WATCHING AN OLD MOVIE.
El Paso'da bir cumartesi sabahında saat 4 : 15.
It's 4 : 15 on a Saturday morning in El Paso town.
Sabahın 4'ü.
It's four in the morning.
- Ne demek sabahın 4'ü?
- What four in the morning?
Beni sabahın 4 : 00 ünde, bunu söylemek için mi kaldırdın?
You got me up at 4 : 00 in the morning to tell me this?
8 saatlik yolumuz kaldı, sabahın dördünde varırız.
I figure eight hours of driving will get us... into the yard about 4 : 00 in the morning.
Bu ülkedeki her asker günde iki kez radyosuna yapışıyor. Sabah 6 ve akşam 4'te bu deliyi dinlemek için işi gücü bırakıyorlar.
Every GI in this country is glued to his radio twice a day at 0600 hours and 1600 hours to hear that lunatic.
Sabahın 4'ü oldu ve sen Jersey'e atacağını söylüyorsun.
4 : 00 in the morning... you want to dump her body in Jersey?
Gözeten yok, minimum ışık ve sabahın 4'üne kadar Dixie.
No cover, light minimum and Dixie till 4 a.m.
Saat sabahın 4'ü seni budala!
It's 4 a.m. in the morning, you fool!
Bayan Gershwitz, Bu yılın 4 Martı sabah saatlerinde neredeydiniz?
Miss Gershwitz, on the fourth of March of this year... in the morning, where were you?
Sabahın 4 buçuğunda kime soracağım.
Who's around to ask at 4 : 30 in the morning?
Saat sabahın dördü.
It is 4 : 00 in the goddamn morning.
Zürih'te saat sabahın 4'ü.
Heaven on Earth.
Sabahın üçünde, dördünde, beşinde beni arayıp durdun.
You call me at 3, 4, 5 in the morning.
Sabahın dördü.
It's 4 : 00 in the morning.
Sabahın dördünde pencereye tırmanmanın Güzel veya özel hiç bir yanı yok.
There is nothing beautiful or special that ends with you... climbing in a window at 4 : 00 in the morning.
Dediğin gibi bir melekse sabahın 4'ünde onu niye arıyorsun?
If she's such an angel, why are you looking for her at 4 : 00 a. m.?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]