Sabah 3 перевод на английский
1,085 параллельный перевод
Bu dün gecenin.Gece yarınsından sabah 3 : 00e kadar olan.
Well, this was from last night. Midnight to 3 : 00 a. m.
Sabah 3.00 den önce gitmene gerek yok. Aklında ne varsa yap. Bu kadar zaman yeterli olur.
You do not have to go before 3 am, it should be enough time for what you have in mind.
Biz sabah 3'te gölden çıkar, gölü temizler sıcak çakıl yer, değirmende ayda 2 peniye günde 20 saat çalışırdık. Şanslıysak babam bizi kırık bir şişeyle baş ve boyun çevresinden döverdi.
We used to have to get out of the lake at three o'clock in the morning, clean the lake, eat a handful of hot gravel, work twenty hours a day at mill, for twopence a month, come home, and dad would beat us around the head
Bu sabah 3 : 13'te neredeydin, Hammett?
Where were you at 3 : 13 this morning, Hammett?
Bu sabah 3'te.
3.00 this morning.
Sabah 3 : 00'de mi?
At 3 : 00 a.m.?
Bu sabah 3 ila 4 arası büyüklükte... bir deprem olacağını bildirdiniz.
You forecasted an earthquake in the 3-to-4-point range this morning.
Nitekim bu sabah 3 ila 4 büyüklüğünde bir deprem oldu.
We had an earthquake in the 3-to-4-point range.
Lombard bu sabah 3 : 00'e doğru onu uyandırmış.
Lombard woke him up at 3 : 00 a.m. this morning.
Sabah 3 : 30'a kadar poker oynadı.
Played poker till 3 : 30 in the morning.
- Sabah 3.
"3 a.m."
Kahretsin, geçen sefer de sabah 3'ü ben almıştım.
Damn, I had 3 a.m. last time.
3 gün içinde, saat sabah 09 : 00 ve akşam 03 : 00 de işaret fişeği göndereceğiz.
In 3 days time, I'll send up a flare, at 9 : 00 in the morning and 3 : 00 in the afternoon.
Sabahın 2 : 00'sinde, 3 : 00'ünde, onu ışıklar açık kas kitapları okurken bulurdum.
I remember... 2. : 00, 3. : 00 in the morning, I would find his light on... and he would be reading the muscle books.
Yani siz beni sabahın saat üçünde Doktor Josef Mengele'nin Paraguay'da olduğunu söylemek için mi aradınız?
You call me at 3 o'clock in the morning to tell me Doktor Josef Mengele is in Paraguay?
Bu sabah ğrenmemiz gereken 3 tane yeni tezahürat var. Maç öğleden sonra saat 5'te. Saçımı yaptırmam gerekiyor ve dans da saat 8'de.
We have three new cheers to learn in the morning, the game in the afternoon, I have to get my hair done at five and the dance is at eight.
Sabahın üçünde Josef'e telefon edip,... turneyi yarıda keseceğimi,
At 3 : 00 in the morning, I called Papa and told him I was going to stop touring
Saat sabahın üçü.
It's 3 : 00 in the morning.
Beni sabahın 3'ünde sokaklarda yalnız bırakamazsın?
You wouldn't leave me alone in the streets at 3 am?
Burası gibi yerlerde dimetrodon gibi 3,5 metrelik pelikozor türlerinin kayaların üstünde sabahın ilk saatlerindeki güneşin altında güneşlendiklerini hayal etmek kolaydır.
In places like this it's easy to imagine some 12-foot species of pelycosaur, like dimetrodon, lying basking on the rocksin the early morning sun.
Kimse sabahın üçünde kapı çalmaz!
Nobody knocks on a door at 3 : 00 in the morning!
Sabahın üçünde veda için mi geldin?
You come here at 3 o'clock in the morning to say goodbye?
Saat sabahın üçü siktiğim.
It's 3 : 00 in the morning, you fuck.
Yarın sabah 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
Real duel! Tomorrow morning! 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
Çok yazık. Çünkü bu sabah İstanbul'dan 3 Türk geldi.
That's a pity because three Turks just arrived this morning at the airport.
Günde 3 kez, sabah, ikindi, akşam.
Three times a day, morning, noon and night.
Son birkaç gecedir, daima sabah yaklaşık 3 : 00 civarında, alçak sesli ve net bir ıslık sesi tarafından uyandırıldım.
The last few nights, always about 3 : 00 in the morning, I've been woken by a low, clear whistle.
Hep sabah saat üçteydi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
It's always 3 : 00 in the morning.
Sen asıl sabah saat 3'de koğuştaki gürültüyü duysan.
You should hear the barracks at 3 : 00 in the morning.
Bu sabah Winchester'den buraya gelmem zor olmadı,.. ... ama saat 3 : 00'te dönmem gerek, Bay ve Bayan Rucastle ziyarete gittiği için bütün akşam,..
I had no difficulty in getting leave to come to Winchester this morning, but I must be back by 3 : 00 o'clock, for Mr. and Mrs. Rucastle are going on a visit and will be away all evening,
Biliyor musun, bu sabah uyandığımda 3 tane çok pahalı fotoğraf makinem vardı.
You know, when I woke up this morning, I had three very expensive cameras.
Sabah saat 3'te.
3 : 00 in the morning.
Saat sabahın 3.30 olduğunun farkında mısınız?
are you aware, sir, that it's almost 3 : 30 in the morning?
Her gün saat 5'te işimi bitirebileceğimi söylemişti, ancak ilk günden beridir sabahın 3'üne kadar çalışmak zorunda kaldım.
He said I could finish at 5 : 00 everyday but from the first day I had to work till 3 o'clock in the morning.
Saat sabahın 3'ü oldu.
It's 3 in the morning.
Ama saat sabahın üçü.
But it's 3 in the morning.
Sabahın üçünde mi?
At 3 o'clock in the morning?
Ve 3.Dünya Savaşı'nı bekleyen bir delinin radyosu... Sabah üçte hep açık.
Some nut always has a radio on at 3 a.m., waiting for World War III.
Sabahın 3 : 14 ünde ne de huysuz oluyorsun.
You're pretty cranky at 3 : 14 am.
Saat sabahın 3 ü.
It's 3 o'clock in the morning.
Yarın sabah onu, 3 nolu alana gönder.
Send him to compound 3 tomorrow morning.
Kapılar bu sabah buradaydı 3.000 tümene anlaştık ve mühendisten 500 almam lazım iyi sonuç vermedi... iptal etmedim. sakladım.
The doors were here this morning. We fixed the contract for 3,000 tomans. And I have to get 500 from the engineer.
İşin komik tarafı, sabahın 3'ünde seni New York'tan arayıp düştüğüm kuyudan beni çıkarmanı isteyeceğim.
The funny thing is that I'll probably wind up calling you at 3 : 00 a.m. in New York to keep me from going off the deep end.
Saat sabahın üçü oldu.
¶ well it's 3 o'clock ¶ ¶ in the morning ¶
Bazen sabah üçe kadar çalışıyorum.
I'm on the job sometimes until 3 in the morning.
Ünlü Lake Shore Katili Charles Lee Ray... bu sabah saat 3 civarlarında Wabash Avenue'de vurularak öldürüldü.
Charles Lee Ray, the notorious Lake Shore Strangler was shot and killed shortly before 3 : 00 a.m. this morning on Wabash Avenue.
Akşam 7 civarında 3 tane... Uyumadan önce 3 tane ve 3 tane de sabah uyandığında.
Take three around seven this evening... three before you go to sleep... and three when you wake up in the morning.
Sabahın 3'ünde mi diyorsun?
BLUM : It will be 3 : 00 in the morning for him.
Bu sabah erken saatlerde, ağır silahlı bir komanda timi, üsteki maaş bürosunu basıp, 3.5 milyon dolarla firar ettiler.
Earlier this evening, a heavily armed commando unit held up the payroll office at the base and fled with $ 3.5 million.
Bak saat sabahın 3'ü. Bu adamlar kahve ve yaklaşık dört saatlik uyku ile duruyor.
Look it's 3am.
Şimdi saat sabahın 3'ü. 21 inçlik renkli bir televizyonla beraber 5.caddeden aşağı iniyordu.
He's walkin'down Fifth Avenue with a brand-new, 21 - inch color TV.
3000 43
30 dakika 28
30 da 26
30 mu 38
30 dolar 20
30 gibi 27
300 dolar 49
3 dolar 27
3 numara 30
30 saniye 68
30 dakika 28
30 da 26
30 mu 38
30 dolar 20
30 gibi 27
300 dolar 49
3 dolar 27
3 numara 30
30 saniye 68
3 dakika 24
35 yaşında 17
3 gün 16
30 civarı 21
3chcecd2a 30
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
35 yaşında 17
3 gün 16
30 civarı 21
3chcecd2a 30
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 11 17
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 11 17
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28