Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ S ] / Sabahın 3

Sabahın 3 перевод на английский

657 параллельный перевод
Saat sabahın 3'ü. Otel için Roma'ya gitmek zorundayız.
It's 3 a.m. We have to go to Rome to get a hotel
Sabahın 3.00'ünde ne satıyor olabilir?
What would he be selling at 3 : 00 in the morning?
Dan, sabahın 3 : 00'ü.
Dan, it's 3 : 00 a.m.
Gece yattığımda saat sabahın 3.00'üydü.
You know, I mean, it was 3 : 00 before I got to bed.
Griselle sabahın 3'ünde ormanda ne yapıyormuş?
What was Griselle doing in the woods at 3 : 00 in the morning?
Odana en son telefon ettiğimde sabahın 3'üydü.
Where? The last time I called your room, it was 3 : 00 in the morning.
Saat sabahın 3'ü.
This is 3 : 00 in the morning.
Saat sabahın 3 : 30'u.
It's 3.30 in the morning.
De Sica'nın sesini taklit edip, sabahın 3'ünde beni aradın.
You called me at 3 in the morning, pretending to be De Sica.
Saat sabahın 3ü. Sen ne zaman uyursun 007?
It happens to be 3 a.m. When do you sleep, 007?
Saat sabahın 3 : 30'u daha.
It's 3 : 30 in the morning.
Tanrı aşkına Higgins, saat sabahın 3'ü oldu.
For God's sake, Higgins, it must be 3 : 00 in the morning.
- Tanrım saat sabahın 3'ü.
- My God, it's 3 : 00 in the morning.
Sabahın 3'ü be oğlum.
It's 3 : 00 in the morning, boy. I'm cold.
Tanrım, saat sabahın 3 : 30'u.
Jesus, it's 3.30 in the morning.
- Saat sabahın 3'ü.
- It's 3 : 00 in the morning.
Komiser, saat sabahın 3 : 00'ü
Lieutenant, it's 3 : 00 in the morning.
Sabahın 3 : 00'üydü.
It was 3 : 00 in the morning.
Beni sabahın 3'ünde sokaklarda yalnız bırakamazsın?
You wouldn't leave me alone in the streets at 3 am?
3. Bölüm, hazırlanan sahte banknotları sabah desteler haline getirecek ve üzerlerine Overseas Bankası'nın pullarını yapıştıracaksınız.
Division 3, you are to bundle the completed counterfeit bills this morning and affix the stamps of the Overseas Bank.
Sabahın üçünde şehre gidildiği nerede duyulmuş?
Whoever heard of getting in at 3 : 00 in the morning?
Bir yıl önce geçen ay sabah saat 3'te Freidank ve ben iki eski tabancayla Konstanz'da gestapoların elebaşısının evini bastık.
A year ago last month, 3 : 00 in the morning Freidank and I, with two elderly pistols raided the home of the Gestapo chief in Konstanz.
- Sabahın üçü.
- It's 3 : 00 in the morning.
Sabahın üçünde, kasvetli bir kulüptesin... kendin ve gruptaki çocuklar için şarkı söylüyorsun.
It's the Downbeat Club at 3 : 00 in the morning and you're singing for yourself and for the boys in the band.
Saat sabahın tam 3 : 00'ü.
It's 3 : 00 in the morning, to be exact.
Yarın sabah 3 : 00'da mahkeme toplansın.
Have it ready to meet at 3 : 00 tomorrow afternoon.
Yine sarhoş olup sabahın üçünde engelli koşu yapmaya kalkmış.
Got drunk again and tried to jump the high hurdles at 3 : 00 AM.
- Saat sabahın üçünde mi?
- At 3 : 00 in the morning?
Sabahın üçünde lisenin atletizm sahasında ne işin vardı?
What were you doing on the high school athletic field at 3 : 00 in the morning?
Sabahın üç buçuğunda bu ne biçim bir selamlama?
What sort of a greeting is that at 3 : 30am?
Suzanne kalabalıkta kaybolup gitmişti ve ben de kendimi sabahın üçünde Suzanne ile baş başa bulmuştum.
She got lost in the crowd, and I found myself at 3 : 00 a.m.. alone with Suzanne.
Sabahın üçünde yatar. 9 : 00 ile 11 : 00 arası at biner.
In bed at 3 : 00 a.m. Riding from 9 : 00 to 11 : 00.
Uzun zaman önce söz vermişlerdi. Yarın sabah 3. Tabur'da olmamız gerekiyor.
In the morning we're performing for battalion 3.
- Herkesle tanıştık ve... sabahın üçünde bir cümbüşe davet edildik.
- Everybody got to know everybody and about 3 : 00 we were invited to this bash.
Sabahın üçünde bitirdim.
I finished at 3 this morning.
Amerika Birleşik Devleri Başkanı olarak tüm dünya halklarına Doğu Standart Saati sabah 03 : 00 itibariyle bu ulusun ve bu ulusla birlikte tüm özgür dünyanın savunmasının bir makinenin sorumluluğuna geçtiğini ilan ediyorum.
As President of the United states of America I can now tell you, the people of the entire world that as of 3 Am. eastern standard time the defense of this nation and with it, the defense of the free world has been the responsibility of a machine.
Genelde sabahın üçünden önce yatağa girmem.
I rarely get to bed before 3 : 00 a.m.
- Hem de sabahın üçünde.
And at 3 : 00 a.m. Come on, Jay Jay.
Ama her gece evine gidip sabah saat 3'te kapısını çalıp penceresinin önünde dikilip adını bas bas bağırmadım mı? Buna rağmen herhangi bir başarım ya da şansım oldu mu?
But didn't I go to his apartment every night and ring his bell at 3 : 00 in the morning... stand outside his window yelling his name... and never had any success or any luck?
Saat sabahın 3'ü!
It's 3 : 00 am!
Bakın, sabahın 03 : 00'ü, Komiser.
Look, it's 3 : 00 in the morning, Lieutenant.
Çok güzel ama sabahın üçünde kim opera dinler.
It's very beautiful but who wants an opera at 3 AM?
şu Bay Lessing bu sabah 3,000 $'ın üzerinde bir çekle büromda olacaktı.
This Mr. Lessing was to have been in my office this morning with a check for more than $ 3,000.
Sabahın üçünde "sadece Vicky" için acil bir durum olsa iyi olur.
IT BETTER BE AN EMERGENCY FOR "JUST VICKY" AT 3 : 00 IN THE MORNING.
Saat gecenin 3'ü ve yarın sabah kızım -
Do you realize it is 3 : 00 in the morning and my daughter...
Sabahın 2 : 00'sinde, 3 : 00'ünde, onu ışıklar açık kas kitapları okurken bulurdum.
I remember... 2. : 00, 3. : 00 in the morning, I would find his light on... and he would be reading the muscle books.
Yani siz beni sabahın saat üçünde Doktor Josef Mengele'nin Paraguay'da olduğunu söylemek için mi aradınız?
You call me at 3 o'clock in the morning to tell me Doktor Josef Mengele is in Paraguay?
Sabahın üçünde Josef'e telefon edip,... turneyi yarıda keseceğimi,
At 3 : 00 in the morning, I called Papa and told him I was going to stop touring
Saat sabahın üçü.
It's 3 : 00 in the morning.
Burası gibi yerlerde dimetrodon gibi 3,5 metrelik pelikozor türlerinin kayaların üstünde sabahın ilk saatlerindeki güneşin altında güneşlendiklerini hayal etmek kolaydır.
In places like this it's easy to imagine some 12-foot species of pelycosaur, like dimetrodon, lying basking on the rocksin the early morning sun.
Kimse sabahın üçünde kapı çalmaz!
Nobody knocks on a door at 3 : 00 in the morning!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]