Telefon çalar перевод на английский
191 параллельный перевод
- [Telefon Çalar]
- [Phone Rings]
Siz bu durumdayken her seferinde telefon çalar.
When you're in this position, invariably the phone rings.
( TELEFON ÇALAR )
( PHONE RINGING )
- ( Telefon çalar ) 500lüklerin arasında ne işi var?
- ( Phone ) A 500-guinea ocelot?
Birazdan telefon çalar.
He'll be buzzing down for them shortly.
Telefon çalar, cevaplarsın, kimse yoktur.
The phone rings, you answer it, there's no one there.
[TELEFON ÇALAR]
Hello? Hello?
[TELEFON ÇALAR]
- What was the name? - Mrs. Cigdem.
Telefon çalar.
The telephone rings.
[TELEFON ÇALAR] Evet?
Out of here.
Sonra telefon çalar.
And then the phone rings.
- Telefon çalar.
- The phone rings.
Şöminenin yanında büyükanneyi görürüz ve telefon çalar.
We see Grandma by the hearth and the phone rings.
[Telefon çalar]
[Telephone Rings]
[Telefon Çalar]
[Phone rings]
[Telefon Çalar.]
[Phone rings]
Evdedir ve telefon çalar.
He's home, phone's ringing.
[Telefon çalar]
[Phone Ringing]
( telefon çalar )
( telephone rings )
- [Telefon çalar]
- [Phone Rings]
- [Telefon çalar]
- [Phone Ringing]
Bazen telefon çalar ve sadece sessizlik olur.
Sometimes the phone rings, and there's just silence.
[TELEFON ÇALAR] Ha siktir! Kim ulan bu iş zamanı?
Who could this be, right in the middle o f a job?
[Telefon çalar]
[Phone Beeps]
- [Telefon çalar] - protestocuları Kanasake'de dövere- -
- [Phone Ringing] - they beat up protesters at Kanasake- -
- [Hat çalar ] - [ Telefon çalar]
- [Line Ringing ] - [ Phone Ringing]
[Telefon çalar]
[Phone Rings]
[TELEFON ÇALAR]
[TELEPHONE RINGS]
Söz verdiğinde... - onu tutmalısın. - [Telefon çalar]
That which you have promised... you must perform.
Ah... [telefon çalar]
FRASIER : Oh... ( phone ringing )
[Telefon çalar]
( phone ringing )
[Kıkırdar ] [ telefon çalar]
( chuckles ) ( phone ringing )
( Telefon çalar )
( phone rings ) Better get a move on.
Burada bekle birazdan telefon çalar.
Wait there. The phone will ring.
( telefon çalar )
( phone rings )
- ( telefon çalar )
- ( phone rings )
- ( telefon çalar ) - Belki Jack'tir.
Maybe that's Jack.
[Telefon çalar]
[Ringing]
( Telefon çalar )
( MOBILE RINGS )
Telefon her saat çalar.
ΤeΙephone caΙΙs at aΙΙ hours.
( telefon çalar )
( phone ringing )
Bazen DJ bir parça çalar ve herkes telefon edip, sevip sevmediğini söyler.
This little boy... 9 years old. Sometimes a deejay'll play a tune... and ask everybody to phone in and say how they like it.
Telefon neden hep insan banyoya girdiğinde çalar?
Why does the phone always ring when you're in the bathtub?
( telefon çalar )
What?
O gün daha sonra Bay Ross tam bana telefon ettiği sırada kapısını çalar.
Later that day, just as Monsieur Ross is phoning me, - there is a knock at his door.
( TELEFON ÇALAR ) Yat Komisyoncusu Donaldson.
Donaldson Yacht Brokers.
Telefon sürekli çalar.
The phone would just ring and ring.
Bilgisayarlara girmekte serbest isterse telefon eder, kapımızı çalar.
Free to take over our computers... come knock on the door if it wants to.
[TELEFON ÇALAR] - Alo.
- Hello...
Eric, fırsat kapıya vurmaz vurmaz, sonra zili çalar ve sonra tekrar çalar ve sonra şöyle bir not bırakır ; üzgünüm seni özledim ve sana telefon ettim...
Eric, opportunity does not knock, and then ring the doorbell... and then knock again, and then leave a note that says... "Sorry I missed you," and then call you on the phone...
Telefon nasıl çalar biliyordur, değil mi?
She knows what a ringing phone sounds like, doesn't she?
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonda 73
telefonu al 19
telefon sana 113
telefon ettim 16
telefona bak 34
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonda 73
telefonu al 19
telefon sana 113
telefon ettim 16
telefona bak 34