Ben hiç перевод на испанский
13,235 параллельный перевод
Hayır, ben.. Ben hiç bir şey söylemedim. Çünkü gerçekten söylenecek çok şey yok.
No... no te he dicho nada porque no hay mucho que contar en realidad.
Millet ben hiç kıpırdayamıyorum.
Chicas, no me puedo mover.
Ben hiç de aşırı tepki- -
Si te refieres a mí, no exagero cuando...
- Ben hiç öyle düşünmedim.
- No creemos que no puedas hacerlo.
Ben hiç...
Yo no golpeo...
Ben hiç seksi mesaj almam.
Jamás entiendo esos mensajes de texto.
- Ben hiç öyle düşünmüyorum.
No estoy de acuerdo.
O yıllarda ben hiç biraz sene derrickmanlik yapmadan... meydancılıktan direkt sondör yardımcılığına terfi eden birisini görmedim.
En todos esos años, nunca vi a alguien ser promovido así... sin ser operador de torre por un par de años.
O adamlar geri geldi ve Meksika'ya geri götürdüler ve ben hiç bir şey yapamadım.
Esos chicos vinieron y se lo llevaron a México, y no pude hacer nada.
Sen ve ben hiç bir yere gitmiyoruz.
Tú y yo no iremos a ningún lugar.
Ben hiç kimseyi öldürmedim özellikle de hayatımda daha önce hiç görmediğim birini.
Nunca haría que mataran a alguien, especialmente a alguien a quien no he visto antes.
Ben hiç... Şundan mı bahsediyorsunuz?
No... ¿ están hablando de esa?
Hiç bahsetmezler ve ben bilmek istiyorum.
Nunca lo dicen, y me gustaría saberlo.
Ben bu işin kralları tarafından tehdit edildim evlât. Sen hiç korkunç değilsin.
He sido amenazado por los mejores, niño, y tú... no eres precisamente aterrador.
Bak, ben de haftalardır birileri tatlıların kaymaklarını alıyor ama hiç kanıt yok elimde.
Escucha, creo que llevan comiéndose el postre de la gente semanas, pero nunca puedo probarlo.
- Hiç alıma desteksiz gider misin? - Ben almam.
¿ Irías a una compra sin apoyo?
Hiç değişmediğini görmek ne güzel Ben.
Es bueno ver que no has cambiado, Ben.
Sonunda bir aile olacağız. Ben döndüm! Meğer hiç ölmemişim.
Por fin seremos una familia. ¡ He vuelto!
Ve ben de hiç daha önce silah tutmamıştım.
Y yo nunca había usado un arma.
Neden kimse o filmi izlemez biliyor musun? Ben... Çünkü öyle bir film hiç çekilmedi.
¿ Sabes por qué nadie va a ver esa película? Porque nunca se ha hecho.
Ve senin repliğin, " Yani hayır, ben sana hiç o şekilde bakmadım
Y la frase principal de ella es :
Ve sen sanki, "Güzel, ben çok aptalım, ve 500 dolara ihtiyacım var, " ve herhangi bi'adamla gidiyorum " gerçek hayatta hiç seks yapmamışım
"Soy una imbécil, necesito $ 500, elegiré a este tipo al azar, con quien nunca tendría relaciones en la vida real, las tendré con él, diré cosas que nunca digo y haré cosas que nunca hago".
Bu beni hiç etkilemedi çünkü ben Koreliyim Pikachu ise Japon.
Eso apenas me ha inmutado porque soy coreano y Pikachu es japonés.
Evet, de ki... onlar hastaymış, hepsi de küçücük çocuk, ve ben kendimi hiç düşünmeden yetimhaneye girmişim.
Sí, di que ellos estaban enfermos, todos los niños, y entré en el orfanato sin pensar en mí.
Ben de tüm gün araba kullanıyorum ve hiç bir ödeme almıyorum.
Yo conduzco todo el día, y no me pagan nada.
Hiç çekinme, çünkü onları ben gönderdim.
No temas, porque yo los he enviado.
Tanrım, bunu hiç düşünmedim ya ben burada yalnızken gelirse?
Dios, ni siquiera pensé en eso. ¿ Qué pasa si estoy sola aquí y él entra?
Ben iyileşmiş bir alkoliğim, ama Jack'in hiç problemi olmadı.
Yo soy alcohólica en rehabilitación pero Jack nunca ha tenido ese problema.
Ben bu odada hiç uyumadım.
Nunca he dormido en esta habitación.
Ben babamın zavallı biri olduğunu hiç düşünmedim.
Nunca he pensado en la patética vida de papá.
Ben babamın zavallı biri olduğunu hiç düşünmedim.
Nunca he pensado en la vida tan patética de papá.
Ben, "Hiç UUGD'yi duydunuz mu acaba?" diye sordum.
Dije, "¿ Has oído de... la Junta Nacional de Seguridad del Transporte?"
Hocam, ben fuhuşa karşıyım. Bu yüzden nasıl, ne zaman, nerede seks yapacağımı hiç bilmiyorum.
Maestro, estoy contra la idea de la prostitución... así que no tengo idea de cómo, cuándo o dónde voy a tener sexo.
Bu çok yanlış ve haince. Ve annen olarak seninle hiç bu kadar gurur duymadığımı söylemek isterim. Varım ben.
Eso está mal y es deshonesto y como tu madre, me gustaría decir que, nunca he estado más orgullosa.
Ben burada, Stamford'dayken neredeyse hiç öz güvenim yoktu.
Cuando estaba aquí, en Stamford, tenía cero confianza.
Ben saç şeklimi hiç değiştirmedim.
Nunca he cambiado mi estilo de peinado.
Ama ben tek bir yerde yaşayan bir insan olamadım hiç.
Pero bueno, nunca he sido un tipo de quedarse en un lugar.
Ben de iyi niyet denen şeyden anladığını hiç sanmıyorum.
Mira, No creo que entiendas el concepto "de buena fe".
Ben çocuk oyuncaklarıyla hiç oynamadım.
Yo no jugué con juguetes para niños.
Benim gözetimimde hiç kimseyi kaybetmeyeceğiz,'Hastaneye giden yollar... terkedilmiş arabalarla kaplanmıştı.''ama Hammond'la ben olabildiğince çabuk varmaya karar verdik,'her ne çarpışma başına 10 saniye kaybımız varsa da.'
Nunca hemos perdido un paciente desde Theale en mi reloj, seguro que no va perder una ahora! 'Los caminos de la el estado de la técnica hospitalaria en el " otro lado de la ciudad estaban llenas con los coches abandonados.
Hayır, hayır ben, rahatsız etmeyeyim hiç.
No... no, no... No quiero perturbarla, debo irme.
Ya ben, beni düşündünüz mü hiç?
Y yo... ¿ ha pensado él en mí?
Ben kamptan sonra Sam'ı hiç görmedim.
Nunca conocí a Sam después El campo.
Tamam, şunu bilin, ben hayatımda hiç kondom takmadım. Asla. Ve Lem tabii ki aramızdaki sözsüz anlaşma şunu gerektirir ki asla penislerimiz birbirine değmeyecek.
Para que lo sepan, nunca jamás he usado un condón, y Lem, por supuesto estaremos de acuerdo... que en ningún momento se tocarán nuestros penes, pero además apreciaría... no tener contacto visual, contigo, ya sabes, durante...
Komikmis ; ben de senin bana neden Noel kartı gondermedigini. Ha-ha. Sekreterini bekleyen suclamalara... karsın hic de stresli degilsin.
Eso es gracioso ; yo me preguntaba por qué nunca me enviaste una tarjeta de Navidad. por los cargos pendientes contra tu secretaria.
Ben, "Hic UUGD'yi duydunuz mu acaba?" diye sordum.
- Nunca dije que era de ahí. Dije, "¿ Has oído de la Junta Nacional de Seguridad del Transporte?"
Karım beni hâlâ Atlantic City'de zannediyor. Ve ben bunun bozulmasını hiç istemem.
Mi esposa cree que aún estoy en Atlantic City, y... me gustaría que siguiera así.
Ben Oswald Cobblepot'ım ve bu gece hiç unutulmayacak.
Soy Oswald Cobblepot. Y esta será una noche para recordar.
Ben her iki saniyede bir doktora kaderimi kontrol edebilmek umudu ile giderken sen ise hasta olma ihtimalini görmezden gelmek için hiç doktora gitmiyorsun ama sonuçta ikimiz de aynı şeyden korkuyoruz
Yo corro al doctor cada dos segundos con la vana esperanza de poder controlar mi destino, y tu nunca vas al doctor, para poder vivir en la negación. Pero, al final, ¿ no estamos asustados de lo mismo?
Ama Henry o hayatı geride bırakmıştı ben de ona bir şans verdim ve beni hiç pişman etmedi.
Pero Henry, había salido de esa vida, así que le di una oportunidad, y nunca me arrepentí de ello.
Ben buna hiç ihtiyacımız yok diyorum!
Yo digo que no necesitamos ningúna. ( Pietra Kelly )
ben hiç görmedim 20
ben hiçbir şey bilmiyorum 42
ben hiç bir şey yapmadım 22
ben hiçbir şey görmedim 19
ben hiçbir şey yapmadım 92
hicks 64
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
ben hiçbir şey bilmiyorum 42
ben hiç bir şey yapmadım 22
ben hiçbir şey görmedim 19
ben hiçbir şey yapmadım 92
hicks 64
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şeye 82
hiçbir şey söyleme 96
hiçbiri 122
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şeye 82
hiçbir şey söyleme 96
hiçbiri 122