Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ S ] / Sen benim

Sen benim перевод на испанский

25,582 параллельный перевод
Biliyorum ben de sen benim her siçişlarimi düzeltmeden önce doğru şeyler yapmak istedim.
Si lo se ; Sólo quería hacer algo bien sin que tenga que arreglar todos mis cagadas.
Sen benim için dostsun!
Creo que ahora somos amigos.
sen benim kardeşimsin.
Eres mi hermana.
Sen benim yıldızımsın BoJack.
Eres mi estrella, BoJack.
Mary sen benim arkadaşım mısın?
María, ¿ eres... mi amiga?
Sen benim annemi öldürdün orospu!
¡ Tú mataste a mi madre, cerda puta!
Sen benim patronum değilsin Catherine!
¡ Yo no estoy a tu cargo, Catherine!
Sen benim ilham perimsin Amy.
Tú eres mi musa, Amy.
Sen benim için dünyadaki tüm paralardan daha önemlisin.
Sos mas importante para mí que cualquier mierda de dinero.
Sen benim bir tanemsin.
Sos el único siempre.
Sen benim kardeşimsin, sana güveniyorum.
Además, vos sos mi hermano, yo confío en vos.
Sen benim oğlumsun, Abdi!
¡ Tú eres mi hijo, Abdi!
Sen benim kızımsın.
Eres mi hija.
Sen benim babam değilsin.
No eres mi padre.
Sen benim kocamsın.
Eres mi marido.
Sen benim tüm dünyadaki en iyi arkadaşımsın.
Eres mi mejor amigo en el mundo entero.
- Kızım, sen benim nefesimi kesmek suçundan tutuklusun!
- Chica, ¡ estás bajo arresto por quitarme el aliento!
- Sen benim tek yedi aylığımsın mesela.
Tú eres mi única de siete meses.
Casey, sen benim meleğimsin.
Casey, eres mi ángel.
Seni hiç ilgilendirmez. Sen kimsin ki benim hayatımı yargılayasın?
No es tu problema. ¿ Quién eres para juzgar mi vida?
Bak, bu benim iznimle olacak bir şey değil sen kendin için en doğrusu neyse onu yaparsın.
No es que tenga que darte permiso pero haz lo que te convenga.
Bu sen ve benim.
Somos tu y yo
Bu pencere hiç kapanmıyor. Bu sen ve benim.
Esa ventana nunca se cierra, somos tu y yo
Yürürken ayakkabımız kopar, bu sen ve benim.
Caminamos con los cordones de los zapatos abrochados, Somos tu y yo
Trafik hiç ilerlemiyor. Bu sen ve benim.
El tráfico está parado, somos tu y yo
Otobüs hiç çabuk gelmez. Bu sen ve benim.
El autobús toma años para mostrar, tu...
Hayatın içinden gülümseriz. Bu sen ve benim.
Sonriendo a través de la vida, somos tu y yo
O benim randevumdu ama ona bayılan sen oldun.
Era mi cita, pero tú eres el que se desmaya.
Ne gerek var sen varsın ya, benim Fransızca sözlüğüm.
Estas conmigo. Mi diccionario de francés.
her ne olursa olsun, sen ve Charlie benim ailemsiniz.
No importa lo que pase, Charlie y tú sois familia para mí.
Ailem gibi sen de benim için ölüsün.
Estás tan muerta para mí como lo estaban mis padres.
Pekâlâ, benim bekârlığa veda partimdeyiz, o yüzden sen başla.
Bien. Es mi despedida de soltero, empieza tú.
Benim kadar çok sen de cevapları öğrenmek istiyorsan Dumort Oteli'ne gidip Camille'la konuşmamız gerek.
Si quieres respuestas tanto como yo, debemos volver al Hotel DuMort y hablar con Camille.
Tüm insanlığı yüzüstü bıraktılar ama bunu benim kadar sen de biliyordun zaten.
Le han fallado a toda la humanidad, pero lo sabías tan bien como yo.
Sen öldüğün gün benim ölmem de dahil.
Incluida la mía, el día en que moriste.
Eminim bunu benim bildiğim gibi sen de biliyorsundur.
Sin duda, es tan claro para ti como lo es para mí.
Ama sen ve bu laptop benim tek kaynağım.
Pero tú y esta portátil son mis únicos recursos.
Sen yola odaklanabilesin diye numarayı benim tuşlamamı ister misin? Patronumu aramam lazım.
Oye, ¿ quieres que marque por ti así puedes concentrarte en el camino?
Röportajı yapan benim, sen değilsin.
Yo soy el que está aquí para entrevistarlo no al revés.
Benim için sen birleştirsen ya?
¿ Por qué no los conectas por mí?
Benim gördüğümü sen de görüyor musun?
Usted viendo lo que estoy viendo?
Sen benim bir şey yapmamı istiyorsun.
No, quieres que yo haga algo.
Sen gerçekten bilge bir adamsın, ama ölümcül bir hata yaptın, benim aileme bulaştın.
Eres un gran estafador, pero cometiste un gran error. Te metiste con mi familia.
Bu konudaki durumunu sen de benim kadar biliyorsun ki uluslararası mahkemeler Birleşik Devletler Hükümeti ve CIA tarafından işlendiği iddia edilen herhangi bir suçu dahi soruşturmaya yetkilidir.
Sabes tan bien como yo, incluso mejor dada tu posición, que el tribunal internacional ha estado investigando al gobierno de los Estados Unidos y a la CIA por un buen número de supuestos crímenes.
Çünkü sen ve benim aramızda kan bağı olabilir ama artık benim ailem bu insanlar.
Porque tú y yo estaremos emparentadas, pero esta gente es ahora mi familia.
Sen benim kanımdansın.Sen bir Carawaysin.
Eres una Caraway.
Kesinlikle araştıracağım çünkü benim işim bu... ama sana şunu diyeyim... sen Casey'in aillesi değilsin.
No eres familiar de Casey.
Benim şahsi favorim Tommy Egan'ın, sen bıçaklandıktan sonra seni kontrol etmeye yanına gelmesi.
Mi... bueno, mi favorita personalmente fue cuando Tommy Egan fue a verte después de que te apuñalaron.
Sen zeki bir çocuksun, Tariq. Benim olduğumdan daha da zeki. İşte bu yüzden benim hiç sahip olamadığım imkanları sana sunabilmek için çok çalışıyorum.
Eres un chico listo, Tariq, más listo de lo que yo fui, por eso trabajo tan duro para darte las oportunidades que yo nunca tuve.
Sen kendi kan davanı benim sorunum yaptın.
Hiciste de tu vendetta mi problema.
Alex, sen de benim kadar iyi biliyorsun ki Dr. Binari ameliyat için kesin sonuç ister.
Alex, sabes tan bien como yo Dr. Binari tiene estrictas indicaciones para la cirugía.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]