Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Y ] / Yakalanacagız

Yakalanacagız перевод на испанский

209 параллельный перевод
- Yakalanacagız.
Ahora nos van a agarrar.
Böyle giderse, bu saldırıya hazırlıksız yakalanacağız.
A este ritmo, estaremos en el extremo receptor de un bombardeo saturador.
Ölmekten korkuyorum, Brandon. Yakalanacağımızı düşünüyorum.
Estoy aterrado, Brandon, creo que nos van a descubrir.
Az kalsın yakalanacağımız uçak olmalı.
Éste debe de ser el que casi nos ha encontrado.
Görünüşe göre küçük bir fırtınaya yakalanacağız.
Me parece que vamos a tener tormenta.
Fakat bir hırsız yakalanacağına ya da bir hırsız olacağına asla inanmaz.
Pero un ladr ó n nunca cree que perderá, o deja de serlo.
Sakar şey, ne yaptın öyle? Yakalanacağız!
No hagas ruido, o nos cogerán.
- Yakalanacağız.
- Nos cogerán.
- Bir gün yakalanacağız. - Dert etme.
Uno de estos días nos agarrarán.
Yakalanacağız.
Vas a llamar la atención.
Uyandırın onu, çocuklar, yoksa yakalanacağız!
Hay que despertarlo.
Hayır, demek istediğim kime yakalanacağız?
No, ¿ quién nos descubrirá?
Oh, buradan kısa zamanda çıkamazsak her türlü yakalanacağız zaten.
¡ Oh, vamos a quedar atrapados en cualquier caso, si no salir de aquí pronto.
Burada kalırsak, yakalanacağız. Harika.
Si nos quedamos aquí, seremos capturados.
"Bu küçücük ayrıntı yüzünden yakalanacağız."
"Pillados por ese minúsculo detalle."
Bununla beraber, sonunda yakalanacağınızı da biliyorsunuz.
Sabe que al final la atraparán.
Biraz ağır ama iyi para eder. Böyle yapa yapa yakalanacağız!
- Un día nos van a pillar.
- Gidelim, yoksa soğuğa yakalanacağız.
- Vamos a casa, que se va a resfriar.
Yakalanacağız.
¡ Nos cogerán!
Hepimiz hıyarcıklı vebaya yakalanacağız!
¡ Se nos viene encima la peste bubónica!
- Yakalanacağız!
¡ Nos pillarán!
Er ya da geç, bunu anlayacak, hazırlıksız yakalanacağız.
Antes o después descubrirá algo y debemos estar preparados.
Yakalanacağız. Çok tehlikeli.
Si seguimos así, podría descubrirlo.
Yakalanacağız!
¡ Nos capturarán!
Er ya da geç yakalanacağımızı hep biliyorduk.
Sabíamos que tarde o temprano nos atraparían.
Yakalanacağız.
Nos atraparán.
Yakalanacağınızı çok iyi biliyor olmalıydınız.
Sabía que algún día le atraparían.
- Yakalanacağız.
- Nos van a pillar.
Bu delilik. Yakalanacağız.
Esto es una locura.
- Yakalanacağız.
- Nos atraparán.
- Nöbetçi bize bakıyor, kesin yakalanacağız.
- ¡ Los guardias nos miran! ¡ Nos van a arrestar!
Yakalanacağız!
- Si nos pillan...
Annemlere yakalanacağız, hadi çabuk ol!
¡ Mis padres nos descubrirán!
Yakalanacağız ve bize gülecekler!
¡ No solo me detendrán sino que se reirán!
Beni de kurtarmaya çalışırsa hepimiz yakalanacağız.
Si intentas salvarme a mí también, seremos todos capturados.
Haydi, gidelim buradan yoksa papazlara yakalanacağız.
No nos quedaremos aquí, sino nos agarrarán.
Bu akılsızın yakalanacağını söylemiştim.
Yo avisé a este cretino que él sería agarrado.
Sayenizde hepimiz yakalanacağız.
¡ Nosotros seremos todos arrestados!
Niye mi heyecanlanıyorum? Senin yüzünden hepimiz yakalanacağız.
Porque vas a hacer que nos detengan.
- Kapatın, yakalanacağız.
- Están por llegar.
Şey yani, onun o amansız hastalığa yakalanacağını ve ölene kadar benim ona bakacağımı.
Que él contraería esa terrible enfermedad y que yo lo cuidaría hasta su muerte.
Yağmura yakalanacağız!
¡ La lluvia nos va a alcanzar!
Eğer silah kullanmadıysan, nasıl yakalanacağız?
¿ Cómo nos identificarán si no usamos la pipa?
- Yağmura yakalanacağız.
- Está bien. Está comenzando a llover.
Yakalanacağız, gidelim buradan.
Nos atraparán, salgamos de aquí.
Başka bir şey yapmalıyız yoksa yakalanacağız.
Hay que hacer otra cosa o nos van a trincar.
Ama en çok zararı şu aşamada yakalanırsak görürüz dolayısıyla şu anda yakalanacağımız garanti.
Pero sería terrible ser descubiertos ahora así que era el momento lógico.
Yakalanacağız. - Yakalanmayacağız.
Vamos a ser descubiertos.
- Yakalanacağız, biliyorum. Minivanımı izliyorlardı.
Las personas no quitaban los ojos de mi camioneta.
Hepimiz yakalanacağız
A todos.
Hücremizde Hollanda Tüneli boyunda bir delik var. - Yakalanacağız.
Tenemos un hueco del tamaño de un túnel en nuestra celda, nos descubrirán.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]