Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bunu alın

Bunu alın перевод на французский

1,631 параллельный перевод
Bunu alın bakalım!
Prenez ça!
Bunu alın.
Prenez celui ci!
Bizi bulmak istediğiniz takdirde bunu alın.
Prenez ça, si vous voulez nous retrouver.
Bunu alın.
Prenez ça.
Raklamında bunu alın, efsaneden sonraki en gerçekçi kanca yazıyordu.
L'annonce disait que c'était le vrai crochet, celui de la légende.
Lütfen... bunu alın.
S'il vous plaît, prenez ça.
Buyrun, bunu alın.
- Je vous en prends une?
Biliyorum ki, onunla geçirdiğim zamanı size ödemeliyim Khanum Sahib. Bunu alın.
Il sait très bien qu'il doit payer à Madame Khanum pour mon temps.
Bunu alın.
Ici.
Bunu, düz değişken bir kod olarak mı ele alıyorsunuz?
Tu y travailles en pensant que ce n'est qu'un code déroulant.
Sen de bunu, bazı topluluklardan para alıp diğerlerine vermeyi, kabul edilebilir kılıyor olarak algıladın.
Et vous pensez que cela justifie de prendre de l'argent à certaines communautés pour d'autres.
Tamam. Üstüne bir şey getirmemişsin, o yüzden bunu al.
Très bien. tu n'as pas beaucoup de temps, alors prend ça
Kızın cesedini bulduğumuzda bunu geri alırsın.
Si on trouve le corps... tu récupères ça.
- Bunu arkadaşın terbiyesini takındı olarak alıyorum?
- Je crois que votre ami s'est assagi.
Ve sen de bunu anlamak için yerden eline alıp koklamak zorundaydın.
Et il fallait que vous en ramassiez pour le sentir pour savoir ça.
Bak, bunu bilerek yaptığını sanmıyorum... Ama Wraithler senden bilgi alıyor olmalılar.
Les Wraith doivent tirer des informations de vous.
Sanırım cepleriniz şimdi kapalı ama, umarım bunu alırsınız.
Alors, euh, rappellez-moi.
Bunu, amniyosentez sonuçlarını alınca konuşalım.
Nous en discuterons quand vous aurez les résultats d'amnios.
Dolabımın tozunu alırken bunu giyeceksin.
- Ce que tu porteras quand tu feras la poussière.
Karılarınız bunu farkedip sizi boşadıklarında, çocuklarınızın velayetini mutlaka alırlar, çünkü yüksek ücretli avukatlar hemen sizin sorumsuz ve güven duyulmaz bir içiciden başka bir şey olmadığınızı kanıtlayacaklardır.
Donc quand vos épouses le découvriront et demanderont le divorce, elles auront la garde de vos enfants parce que leurs avocats surpayés seront en mesure de prouver que vous n'êtes rien qu'un paquet de fumeurs irresponsables en qui on ne peut avoir confiance.
Polis tarafından alındığın gece bunu giyerken görülmüşsün.
On vous a vue avec la nuit où la police vous a ramassée.
Sırf bunu dediğin için, çocuklarınızı alıkoyuyoruz.
Juste pour ça, on garde vos enfants.
Evet, bunu defalarca yaptı. Ablasının arabasını alıp sokaklarda yarış yapıyor.
Ricardo Ramos du Times, il couvre l'incendie.
Bunu göz önünde bulundurarak, insanların sadece uyruğuna, ırkına ya da dinine bakarak gözaltına alınmasına yol açabilecek uygulamaların sürdürülmemesine karar verdik.
En conséquence, la commission ne se prononcera pas en faveur de nouvelles dispositions de loi pouvant conduire à la détention de personnes en vertu de leur nationalité, de leur origine, ou de leur religion.
- Bunu yapmamalıydın Al!
Tu es allé trop loin.
Bana bunu yapmazsın. - Al.
Tu m'as pas fait ça.
Belki bu alışık olduğunuz Cinderella masalı gibi değildi ama, Şahsen ben bunu daha çok seviyorum.
Peut être que ce n'est pas le conte dont vous êtes habitué... mais, personnellement, je préfère celui la.
- Sen tutkal tabancasını al ben de bunu.
Bien.
Bir daha bunu yaparsan, bir puanını alırım, duydun mu beni?
Recommence et je décompte un point!
Al bunu Hans. Onları ara ve onlara buranın güvenli olmadığını söyle.
Dites à tout le monde qu'on a été découvert.
Bunu yap ve hayatımın geri kalanındaki tüm yemek artıklarımı al.
Accepte et je te refile mes restes. À vie.
Aslında bunu yapmak biraz zor çünkü biz çok değişik yerlerde çaldık. Beni alın mesela. Evet, çıkmadığım yer kalmadı.
Un choix difficile parce que j'ai beaucoup bourlingué
Bunu not al. Beethoven bunu beğenmemiş.
Beethoven n'aime pas celui-ci.
Bunu alırken iyi iş başardın o yüzden sana veriyorum bunu.
T'as tellement assuré avec celui-là que je pense qu'il te revient.
Bunu al. Merdivenlere gidin ve bir yolunu bulup buradan çıkın!
Passez par l'escalier, débrouillez-vous mais partez.
Ve şimdi renklerin içindesin, sanırım bunu kullanmaya alışmalısın.
Maintenant que tu t'intéresses aux couleurs, j'ai pensé à toi.
Bunu hayatım boyunca anlayamayacağım! Bir adam 1000 dolarlık bir silahla geyiğin kafasını uçurmaktan ne zevk alır!
Je comprendrai jamais le plaisir qu'on peut éprouver à dégommer des cerfs avec un fusil à 1000 $.
Ben sana tek değer verdiğim insandan bahsediyorum, sen ise bunu hiçe sayarak ayaklarının altına alıyorsun!
Je te parle de l'unique personne que j'aime et tu me démolis complètement.
Pekâlâ, bunu üstüne alınmamalısın, Clifford.
Ne le prenez pas personnel, Clifford.
Tıpkı, kereste elde etmek için, bir orman yok edildiğinde ağaçların bunu üzerlerine alınmadıkları gibi.
Les arbres ne le prennent pas personnel quand on rase une foret.
Al bunu, asker bıçağını dene.
Essaie ça, couteau Marine.
Umarım bunu alışkanlık hâline getirmezsiniz. Ama tiyatro kulübünün kapısı yardım etmek isteyenlere açıktır.
N'en faites pas une habitude, mais Ie club théâtre a toujours besoin d'aide.
Al, bunu yolda harcarsın, tamam mı?
Achète-toi quelque chose avec.
Alın bunu.
Embarquez le.
Ahlak satın alınabilir, bunu biliyor muydunuz?
La moralité se vend, vous l'ignoriez?
- Personel alımı mı? Ben bunu kastetmemiştim.
- Ce n'est pas ça.
Yani benim için külotlarını çıkarıp sahneye atıyorlarsa, "bunu yıka, Cuma günü alırım" demek içindir.
Quand elles me jettent leurs petites culottes, c'est qu'elles les veulent lavées et repassées d'ici vendredi.
- Bunu alın.
Prenez celle-là.
Bunu al ve şalını satın al.
Achetez le châle avec cela.
Alın bunu, ve Khanum Sahib için en değerli şalı seçin.
Prenez ça. Et donnez le châle à madame Khanum.
Yani bence kadın hazzından anlayan bir kadınsanız ve bunu bir kadının bakış açısından anlıyorsanız alışılmadık bir bölgeye giriyorsunuz demektir.
Ainsi, une femme qui comprend le plaisir féminin, et qui plus est depuis un point de vue féminin, procure un sentiment de singularité.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]