Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ D ] / Durum nasıl

Durum nasıl перевод на французский

601 параллельный перевод
Orada durum nasıl?
Comment c'est là-bas?
- Kilisede durum nasıldı?
- Était-ce affreux à l'église?
- Durum nasıl görünüyor?
- Comment c'est, là-haut?
Oradaki durum nasıl?
Comment ça va là-bas?
Otelde durum nasıl?
Et l'hôtel...?
Şimdiye kadar ki durum nasıl, Luke?
Qu'est-ce que ça donne?
Durum nasıl?
Qu'est-ce que t'en dis?
Öteki uçta durum nasıl?
Ça va, à l'autre bout?
- Yarın için durum nasıl?
- Comment ça se présente pour demain?
Durum nasıl?
Comment ça se présente?
Sence ondan sonra durum nasıl görünecek?
Ça aura l'air de quoi?
- Tiyatroda durum nasıl?
Mais j'ai mes entrées...
Hayır, durum nasıl?
Non, tout va bien?
- Frank'in yerinde durum nasıl?
- Comment ça va, chez Frank?
- Peki, aşağıda durum nasıl?
- C'était comment?
- Durum nasıl?
- Où on en est?
- Durum nasıl? Çok mu kötü?
La situation est grave?
- Tepede durum nasıl?
- Et sur la colline?
Hastanede durum nasıl?
Comment ça va à l'hôpital?
Burada, Berlin'de durum nasıl?
Que pensez-vous de la situation à Berlin?
Erik, dışarıda durum nasıl?
Ça se présente bien, Erik?
Oradan durum nasıl görünüyor?
- Et vu d'en haut, ça va?
- Yüzeyin altında durum nasıl?
- Comment est la partie immergée?
- Durum nasıl?
- Ça se calme?
Durum nasıl olursa olsun, size dair elimizde bilgi olduğunu inkar edeceğiz.
Quelles que soient les circonstances, nous nierons tout lien avec vous.
Sence durum nasıl çiçeğim?
Comment appellerais-tu ça, ma fleur?
- Durum nasıl?
- Alors?
Anavatan'da durum nasıl?
Comment se porte la patrie?
- Evet. Durum nasıl?
Comment ça se présente?
- Buralarda durum nasıl, Pete?
- Comment ça se passe ici?
Durum nasıl?
Alors?
Durum nasıl, Court?
Ça donne quoi, Court?
Tamamen kafam karıştı. Sizde durum nasıl beyler?
C'est pas un lieu pour gens ordinaires.
Durum nasıl?
Dis, quelle est la situation là-bas?
- Durum nasıl görünüyor Teğmen?
- Comment ça se passe?
Söyle, Dublin'de durum nasıl?
Alors, comment c'est, Dublin?
Orada durum nasıl?
Qu'est-ce que ça donne?
- 65'de durum nasıl?
- Comment ça se passe au 65eme?
Bayan Bensin, içeride durum nasıl?
MIle Benson, comment ça se passe?
Durum nasıl? Başaracak mıyız?
On y arrivera vraiment?
.. üyelerimizi destekleyecek kaynak bulamıyorsak, .. aktivitelerimizi nasıl finanse edeceğiz? Bu durum itibarımızı da lekeliyor.
Nous allons devoir emprunter aux femmes de nos collègues qui sont "accueillis" par l'État.
Bu, insanı çok mutsuz edebilecek bir durum, Mary... Nasıl yapacağını bilmeden kendini ifade etmenin bir yolunu bulmaya çalışmak gibi.
Ça peut rendre un homme très malheureux... de rechercher un moyen d'expression.
Özel sermayenin dikkatini bu işe nasıl çekeceğiz artık? Durum umutsuz.
Comment obtiendrons-nous des capitaux privés?
Sence Duke City, New Mexico'da... nasıl bir acil durum vardır?
Ça doit drôlement urger à Duke City!
Nasıl yani? Bu da acil durum değil mi?
- Et ce qui nous arrive, n'est-ce pas un coup dur?
- Bu durum planlarınızı nasıl etkiler?
- Cela a un impact sur vos plans?
Bu durum ilk nasıl gelişti?
Comment est-ce arrivé?
Eksiğim yokmuş. Mike, bu durum karşısında nasıl hissediyorsun?
Mike, comment est-ce que tu prends... toute l'affaire?
Sevgili Larry, eğer son durum buysa,... Bunları partnerlerime nasıl açıklayacağımı bir türlü kestiremiyorum. Verdiğin teklif kabul edilebilir değil.
Cher Larry, si ce sont vos dernières conditions, je ne vois pas comment je vais pouvoir présenter ça à mes partenaires votre proposition est inacceptable
- Nasıl olduklarını bilirsin. Görüyorsun Lulu, mevcut durum parça başı işin iyileştirilmesi yönünde.
Réglementons d'abord le travail aux pièces.
Bu durum karşısında hayata nasıl dört elle sarılabilirim?
Comment suis-je censé croire que ma vie a encore un sens face à tout ça?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]