Harika bir duygu перевод на французский
148 параллельный перевод
Harika bir duygu, değil mi?
N'est-ce pas sentimental?
Hayır, harika bir duygu.
- Au contraire!
İyi olmaya ihtiyacın varken iyi hissedebilmek ne kadar harika bir duygu biliyor musun?
Vous savez ce que c'est, de se sentir bien quand il faut être bien?
Koltuğa güzelce yayılıp dünyanın gözünüzün önünden geçişini izlemek harika bir duygu.
C'est fantastique de regarder le monde défiler, d'un fauteuil.
Şu "Korkuyorum ama harika bir duygu" meselesinden mi bahsediyordun?
Ce sentiment : "J'ai peur, mais je suis bien"?
Bir daha söyle "korkuyorum ama harika bir duygu".
Parle-moi encore de ce sentiment... "J'ai peur mais je suis bien".
Korkuyorum ama artık harika bir duygu değil.
J'ai peur mais ce n'est plus merveilleux.
- Evet, ama harika bir duygu.
- Oui. Et c'est merveilleux!
Myrtle, konuklar gelmeden akrabanın dışarı çıkması harika bir duygu.
Myrtle, c'est merveilleux de voir... son parent quitter la maison avant l'arrivée des invités.
İnsanın önünde böyle fırsatlar olması harika bir duygu.
C'est fantastique! Tout s'ouvre devant moi.
- Ama harika bir duygu. - Sen buradayken harika bir duygu.
- C'est une sensation extraordinaire.
- Harika bir duygu.
C'est merveilleux.
Harika bir duygu. Dikkat et Pat, patlamak üzeresin.
Vous allez éclater, on dirait!
Evet. Tekrar buralarda olmak harika bir duygu!
C'est bon de revenir ici.
"Sıfırlamak" harika bir duygu.
C'est une sensation merveilleuse d'être "annulée".
Bu harika bir duygu.
C'est une sensation fantastique.
İşi doğru yapmak ve doğru yaptığını bilmek gerçekten harika bir duygu.
Une sensation absolument géniale.
Harika bir duygu!
Bien fait pour toi!
Harika bir duygu.
C'est à peine supportable.
Ne harika bir duygu
Quelle sensation inouïe
Kendi bilincini saf dışı bırakıp, alçaklığın derinliğinin iç yüzünü anlamak harika bir duygu olmalı.
Cela doit être merveilleux de s'avilirjusqu'à avoir honte de sa propre mémoire.
Tanrım, Hıristiyan olmak harika bir duygu.
Quelle joie d'être chrétien!
Uçmak harika bir duygu olmalı.
Ça doit être le pied de voler.
- Evet, harika bir duygu.
C'était d'un drôle!
- Harika bir duygu pamuklu.
Elle est agréable, toute en coton
Bu harika bir duygu.
On est bien comme ça.
- Harika bir duygu olmalı. - Şımartılmaya bayılıyorum.
Tu dis ça comme si c'était une bonne chose.
Bu harika bir duygu.
Quel grand sentiment.
Babanın konuşamadığını bilmek harika bir duygu olmalı.
- Que ton père soit incapable d'articuler? ... grobe.
Oh, evet. Bu sıcak ve harika bir duygu, Jerry.
C'est une sensation chaude et fantastique.
Herkes çok iyi. Bu harika bir duygu.
- Howard, tu t'assieds?
Bu harika bir duygu.
- C'set quelque chose de merveilleux.
Yüreğimde sıcacık, harika bir duygu hissediyorum.
Une douce chaleur envahit tout mon corps.
Gömleklerini kuru temizletmeye göndermeye başlamak harika bir duygu.
C'est un grand moment dans la vie... quand on peut mettre toutes ses chemises au pressing.
"ve bunun harika bir duygu olduğunu düşünüyorum."
"et je trouve ça merveilleux."
Harika bir duygu olmalı.
Ce doit être exaltant :
Harika bir duygu, değil mi?
C'est un sentiment extraordinaire, non?
Harika bir duygu! Şef'i Kurtaralım'a katılan sanatçılara nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Ve en çok da çocuklara teşekkür ederim.
Un effet génial et je tiens à remercier tous les artistes qui ont fait le Chef Aid, et surtout les enfants.
Yıllardır acayip piçlikler yaptım! Ve sonunda anladım. Bu harika bir duygu.
Quel enfoiré j'ai été toutes ces années, mais j'ai enfin compris et c'est merveilleux.
Genç Willie Beamen için harika bir duygu olmalı.
Quelle sensation, pour le jeune Willie Beamen!
Dünyada anlaşılmak kadar harika bir duygu daha yoktur.
Et c'est super de se sentir senti.
Senin New York Limanı'nda devriye gezdiğini bilmek, harika bir duygu evlat.
C'est un sentiment sacré bon sachant Vous patrouillent port de New York.
# Yalnızca şarkı söylüyorum yağmur altında # # Ne harika bir duygu bu #
Adieu tous mes ennuis
İnan bana, harika bir duygu.
Crois-moi, c'est épatant.
Harika bir duygu.
Ah, c'est bon!
Bu, harika ve sarsıcı bir duygu.
C'est une sensation magnifique et bouleversante.
Ve harika bir. İyi bir duygu.
C'est très agréable.
Sonunda suçsuz bulunmak nasıl bir duygu? Harika.
Comment vous sentez-vous maintenant que vous êtes acquitté?
- Eee, oğlunla kamp yapmak nasıl bir duygu? - Roy, bu harika.
- Alors, cette nuit de camping avec ton fils?
- Hamilelik harika bir duygu. - Öyle mi?
C'est super d'être enceinte.
Oh, evet, harika bir duygu.
Oui, c'est merveilleux.
harika bir gün 57
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir parti 25
harika bir şey 123
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
duygusal 36
duygular 32
harika bir şey 123
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
duygusal 36
duygular 32
duygusuz 19
duygularını anlıyorum 21
harika 10247
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
duygularını anlıyorum 21
harika 10247
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harikaydın 273
harikadır 84
harika olurdu 53
harika olur 206
harikaydınız 54
harika fikir 62
harika olmuş 50
harika gidiyorsun 36
harika oldu 39
harikadır 84
harika olurdu 53
harika olur 206
harikaydınız 54
harika fikir 62
harika olmuş 50
harika gidiyorsun 36
harika oldu 39