Kendine güven перевод на французский
288 параллельный перевод
Kendine güven değil bu bayan. Dürüstlük.
- Il s'agit plutôt d'honnêteté.
Bana öyle geliyor ki, bir bilim adamında hem önsezi hem de kendine güven olmalı.
Pour moi, le savant doit être visionnaire et sûr de lui.
Vicki, kendine güven ve Bay Owens'a olanları harfiyen anlat.
Vicki. Tu diras à M. Owens ce qui s'est passé exactement.
Tatlım, kendine güven.
Soyez courageuse...
Bir kutu kendine güven, bir kavanoz da merhem gönder.
Envoyez-lui un colis de confiance et un pot de pommade anti-rougeur.
Kendine güven, hizmet etmek, kendini feda etmek okulumuzun birer geleneğidir.
Indépendance, service, et sacrifice. Une tradition de l'Ecole.
Dudaklarda ruj, kendine güven tam, gelip... hop masanın üstüne çıkarlardı.
Rouge à lèvres et du courage à revendre. Elles fonçaient vers notre table.
Sadece kendine güven
Dans ce monde, tu ne peux compter que sur toi.
Yanılma konusunda kendine güven.
Tu te trompes, comme de bien entendu.
Güç, deneyim, kendine güven...
Ia force, l'experience, Ia confiance...
Kendine güven
Tête et menton hauts
Birazcık kendine güven ve uyumlu çalışma. İyi olacaksın.
Avec un peu de confiance en vous et une bonne coordination, vous vous en sortirez très bien.
Herkesin sana güvendiği kadar, sen de kendine güven.
Vous allez bien? D'après vous?
Kendine güven, yeter.
Tu n'as qu'à avoir confiance.
Kendine güven.
Tiens-toi bien.
Kendine güven, güven...
Confiance, confiance...
Kendine güven ve Peg ben, 1250 dolar kazandım de.
Dis-le-lui directement. "Peg, j'ai gagné 1250 $."
Bu nasıl bir kendine güven böyle?
T'es hyper sûr de toi ou quoi?
Kendine güven.
Aie confiance en toi.
Kendine güven verdin.
J'ai retrouvé confiance en moi.
Evden bunun içinde çıktığımda yepyeni bir kendine güven de beraberinde geliyor.
Quand je sors avec ça, je me sens en confiance.
Kural Bir Sadece kendine güven.
Loi numéro 1 : tu ne dois compter que sur toi-même.
Dengeni koru, Karp. Kendine güven.
Ton équilibre, Karp!
Vücudunun kendine güven ve ciddiyetle duruş şekli mi?
La façon dont leur corps s'accroche à un dernier semblant de dignité?
Kendine güven.
Prends confiance en toi.
- Sakin olmaya çalış kendine güven.
Tâchez d'être calme, sûr de vous.
Kendine güven.
J'ai le mental.
- Denizci toplumuna kendine güven... -... ve disiplin kazandırmak için. - Toplum.
L'autonomie et la discipline grâce à la vie en communauté.
Yemekler daha bir tatlı gelecek. Daha iyi nefes alacaksın. Daha enerji dolu olacaksın..,... ve hayal edemeyeceğin kadar, kendine güven hissedeceksin.
Tout aura meilleur goût, l'air sera plus pur, et tu seras débordant d'énergie.
Eğer kendine güvenmiyorsan, o halde bana güven.
A défaut d'avoir confiance en vous, ayez confiance en moi.
Hayır. Ivanova'ya güven, kendine güven.
Non, ayez confiance en Ivanova, en vous-même.
Bu enerji meselesi değil. Kendine güven meselesi.
Il s'agit pas de dynamisme mais de confiance en soi.
- Sadece kendine güven canım.
Aie confiance, très chère, tout ira bien.
Kendine güven ve özsaygıyı desteklemeye yardımcı olur.
Ça redonne confiance en soi.
Eminim ki kendine güven duymuyor ve bu yüzden bu konuda konuşmak istemiyor.
Elle est un peu gênée et n'aime pas en parler.
Tabiki. Şansını bekle, sonra kendine güven.
Attends le bon moment pour attaquer.
Ben her zaman bir kendine güven sorunun olduğunu ve olacağını düşünüyorum.
Je crois que tu as... et que tu auras toujours un problème de confiance en toi.
Tamam, kendine güven.
L'assurance.
Kendine güven.
Fais-toi confiance.
Kendine güven.
Cette confiance en soi.
Kendine güven.
- Aie foi en toi.
Babamın gözlerinde kendine güven geldiğini hayal ettim. Şarap tüm ihtişamını köreltir köreltmez gemi ambarında bulunan hiçbir şey çürümezdi artık.
Et je pouvais imaginer, quand le vin avait amolli sa solennité, la joie dans les yeux de mon père... plus sûr, en ce moment, que dans un navire, tout ne pourrit pas dans la cale.
Kendine güven Ken!
Ayez confiance, Ken.
Her yanından kendine güven akıyor.
- Oui, je vois que la confiance règne. - Préparez la tente à oxygène.
Para için üzgün olacağız... kendine güven.
Je me fais vraiment du souci pour Marvin. Tu ne me fais pas confiance.
Önemli değil. Kendine güven ve ben atış yap deyince at.
Concentre-toi et shoote quand je te le dirai.
Ve ben bugünü yaşamaktan zevk alıyorum... Gwen Pearson ile ceza kulübesinde oturarak... sansürün toplumun kendine güven eksikliğini yansıttığını düşünse de.
Et j'apprécie vraiment le présent en ce moment... partager le banc des pénalités et un latté avec Gwen Pearson... qui croit que la censure reflète le manque de confiance en soi de la société.
Kendine güven.
Et qui te dit, aie confiance, Pierrot.
Mantıklı ol... Ve güven kendine biraz.
Sois raisonnable, aie un peu confiance en toi.
Kendine biraz güven Al.
Ne t'en fais pas.
Elbette, bütün bilinen, güçlü Tanrılar'a... kendine duyduğundan daha fazla güven duyuyorsun.
Tu crois certainement en nos dieux tout-puissants et omniscients.
güven 68
güvenlik 301
güveniyorum 32
güvenli 94
güvende 82
güven bana 558
güvenli değil 43
güvenebilirsin 19
güvenilir 40
güvendesin 88
güvenlik 301
güveniyorum 32
güvenli 94
güvende 82
güven bana 558
güvenli değil 43
güvenebilirsin 19
güvenilir 40
güvendesin 88
güvenin bana 41
güvenlik mi 20
güvenli bir yerde 23
güvenli mi 42
güvende mi 22
güvenlik alarmı 24
güvende olacaksın 20
güvendesiniz 21
güvendeyiz 48
güvenlik şefi 86
güvenlik mi 20
güvenli bir yerde 23
güvenli mi 42
güvende mi 22
güvenlik alarmı 24
güvende olacaksın 20
güvendesiniz 21
güvendeyiz 48
güvenlik şefi 86
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendimizi 18
kendine bak 91
kendi kendime 91
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendimizi 18
kendine bak 91