Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ N ] / Nasıl yapacaksın

Nasıl yapacaksın перевод на французский

829 параллельный перевод
Nasıl yapacaksın?
- Je n'en sais rien.
- Nasıl yapacaksın?
Je vous envoie la somme.
Parasız nasıl yapacaksın?
Sans argent, comment ferez-vous?
Nasıl yapacaksın?
Et comment, Anglais?
Bunu nasıl yapacaksın?
Vous comptez faire ça comment?
- Ama Sandra, nasıl yapacaksın bütün bunları?
Mais, Sandra, comment vas-tu t'y prendre?
Bunu nasıl yapacaksın?
- Comment tu vas faire?
Bunu nasıl yapacaksın?
Comment vas-tu faire, mon chéri?
Nasıl yapacaksınız?
Comment faire?
Nasıl yapacaksın, onun kolları uzundur.
Si tu peux l'avoir. Elle a les bras longs.
- Bunu nasıl yapacaksın?
- Comment ferez-vous?
Bunu nasıl yapacaksın?
Comment tu fais?
Hem sen çalışmazsan çeyizini nasıl yapacaksın?
Et puis, c'est du travail. Et pourquoi tu travailles? Pour ton trousseau.
Nasıl yapacaksın?
Comment comptez vous faire?
Piramidin içinde ışık meşalelerle sağlanıyor. Nasıl çalışacaksınız? Kendi yazdıklarınızı nasıl okuyacak yapmak zorunda olduğunuz şeyleri nasıl yapacaksınız?
Mais dans la pyramide... comment liras-tu tes propres calculs?
İyi de, bunu nasıl yapacaksın?
Mais comment l'envelopper?
Nasıl yapacaksın?
Tu vas t'y prendre comment?
Nasıl yapacaksınız? Buradan mı? Buradan mı?
C'est vrai, où faut-il tirer?
- Nasıl yapacaksınız?
Comment ferez-vous?
Nasıl yapacaksın bunu?
Et alors?
Bill, nasıl yapacaksın?
Bill Comment allez-vous faire?
Nasıl yapacaksın bunu?
Comment pourras-tu?
- Seni sahneye çıkarabilirim. - Nasıl yapacaksın?
Je peux te montrer le chemin de la scène
- Bunu nasıl yapacaksınız?
- Comment comptez-vous faire?
- Nasıl yapacaksınız?
Comment ca?
Nasıl yapacaksın?
Comment vas-tu t'y prendre?
Nasıl? Nasıl yapacaksın?
Comment vas-tu procéder?
Nasıl yapacaksın bunu?
Comment t'y prendras-tu?
Özel emir mi yazacaksın? Nasıl yapacaksın Ross?
Comment vas-tu faire?
Bunu nasıl yapacaksınız?
Comment faites-vous cela?
İşi nasıl yapacaksınız?
- Sur la façon de vous y prendre.
Çocuğu almadan parayı vermem. Bunu nasıl yapacaksınız?
Je ne vous donnerai pas d'argent avant d'avoir eu le petit.
Nasıl yapacaksın bunu?
Ah, oui? Comment ça?
- Peki nasıl yapacaksın?
- Comment? Pas de panique.
- Bunu nasıl yapacaksın?
- Tu comptes t'y prendre comment?
Bunu nasıl yapacaksın Lewis? Nerede?
Comment comptes-tu faire?
- Bunu nasıl yapacaksın.
- Par où tu vas commencer?
Bunu nasıl yapacaksın?
Tu t'y prends comment?
Onu bulmadan işini nasıl yapacaksın?
Sans elle, on ne peut pas les condamner.
Nasıl bir gösteri yapacaksınız?
Quel genre de spectacle présentez-vous?
Ama sabah erken saatlerde, gecenin ilerleyen vakitlerinde sıkışık durumlarda ve hizmetçiler olmadığında çocuklarla nasıl olacağını bilmek istiyorum. - Ne yapacaksın?
Mais je veux savoir comment elle est tôt le matin, tard le soir... qu'il pleuve ou qu'il vente, dans des circonstances difficiles... comme lorsque les domestiques partent, comment elle est avec les enfants...
Onu tamamen durdurmak, bunu nasıl yapacaksın Holmes?
- L'arrêter? Mais comment?
Nasıl yapacaksın?
- Ce soir, tu dors à l'hôpital!
Bunu nasıl yapacaksın?
Et comment me feriez-vous cesser?
- İyi de Noel akşamındayız, nasıl alışveriş yapacaksın?
- Bon, mais c'est Noël!
Senden evvelkiler nasıl ev sahibi olduysa sen de öyle yapacaksın.
Fais comme les autres!
Bunu nasıl yapacaksınız?
Comment ça?
- Bunu nasıl ve neyle yapacaksın söyle.
- Et Comment?
Harry, sende virüslerin, nasıl yayılacağını öğreneceksin, bunu hızlıca yapacaksın.
Harry, vous allez apprendre à disperser ces virus.
- Nasıl bir kampanya yapacaksınız?
- Bravo.
Nasıl yapacaksın?
T'as prévu quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]