Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ N ] / Ne bu

Ne bu перевод на французский

282,372 параллельный перевод
- Ne bu, siktiğimin toplantısı mı?
- C'est une putain de réunion?
Bu ne lan?
C'est quoi, ce bordel?
Bu da ne demek?
Ça veut dire quoi?
Bu partinin etiketi ne?
C'est quoi le hashtag de la fête?
Bu ne? Yukgaejang.
Du yukgaejang.
Denise, bu senin için seçtiğim kıyafete benzemiyor.
Ce ne sont pas les vêtements que je t'ai choisis.
Nasıl bu kadar uzun olup da basket oynamıyorsun?
Tu es super grande et tu ne joues pas au basket?
Bu ne lan?
C'est quoi, cette connerie?
Bu ne?
C'est quoi, ça?
Bu akşam ne yapıyorsun?
Que fais-tu, ce soir?
Yakında gideceğimizi biliyorum ama eve dönme fikri beni heyecanlandırmıyorsa bu ne anlama geliyor?
On repart bientôt, mais qu'est-ce que ça veut dire si je ne suis pas enthousiaste à l'idée de rentrer?
Bu ne demek lan?
J'ai rencontré plein de gens. " Ça veut dire quoi, putain?
Bu davranışını tasvip etmiyorum, tamam mı?
Je ne cautionne pas ce comportement.
Ne sikimdir bu?
C'est l'hallu.
Ne bileyim... Bu onunla ilgili olmayabilir.
Tu sais... je ne sais pas si c'est elle.
Bu da ne?
C'est quoi ça?
Bu numaralar sadece ne dinlediğini bilenlere bir anlam ifade eder.
Les numéros n'ont de sens que pour ceux qui savent ce qu'ils écoutent.
Bu araçların nereye gittiğini ve ne yaptığını bilmek istiyorum.
Je veux savoir où vont ces camions et ce qu'ils font.
Konuşmanın bu noktasında, bana ne olacağını sormam aptalca mı olur?
Serait-il rustre à ce point de la conversation de demander ce que je deviens?
Bu durumda ne yapacaksın?
Que fais-tu avec ça?
Bu ne?
C'est quoi ça?
Ama her şeyi düşünecek vaktim oldu. Bu hayattan ne istediğimi.
Mais j'ai eu le temps de réfléchir à ce que j'attends de ma vie.
Bu sefer olmayacak.
Ne me dis pas "cette fois-ci".
Ne demek bu?
Qu'est-ce que ça veut dire?
Yani bu yüzden Lagertha'yı öldürmemiz gerektiğine pek katılmıyorum.
Je ne tuerais pas Lagertha pour ça.
Bana doğru gelmiyor bu.
Il ne se sent pas bon.
Bu da ne lan böyle?
C'est quoi, ce truc?
Bu şekilde açık bırakamaz mısın?
Pourrais-tu ne pas t'ouvrir comme ça?
Her çağrıyı bu şekilde sonlandırmamalıyız, Aldo.
On ne peut pas finir tous les appels comme ça, Aldo.
Bu tuhaf şeyi daha önce olduğu gibi tekrar yapma, Blood.
Ne rend pas ça plus étrange que ça l'est, Blood.
Bu kendinize olan güveninizi arttırmak için değildi.
Ça ne me donne pas confiance en moi.
Oh, bu da ne.
Qu'est-ce que c'est?
Bu gizmonun ne olduğu hakkında bir fikri olan var mı?
Tu sais ce que c'est, ce truc?
Bu gece yaşadığımız şeyle birlikte artık hepimizin daha tetikte ve risk altına girmemesine ihtiyacımız var.
Vu ce qu'on a découvert ce soir, on doit être très vigilants et on ne doit prendre aucun risque.
Davamıza sadakati olmayan bu sözde kahramanlar laik idollerden başka bir şey değildir ve sona erdirilmelidir.
Ces soi-disant héros infidèles à notre cause ne sont rien d'autre que des idoles séculaires et doivent disparaître.
Bu da ne lan?
Quoi?
Bu benim kaderimdi, göremediniz mi?
C'était ma destinée, tu ne vois pas?
Bu da ne?
La vache!
Bu akşam ne yapıyorsun bilmiyorum ama Dennis'le konuştum ve misafirhaneyi alabileceğimizi söyledi.
Je sais pas ce que tu fais ce soir, mais Dennis a dit qu'on pouvait avoir la dépendance.
Gelemem. Bu akşam olmaz.
Je ne peux pas, ce soir.
- Sakın bana bu akşam "Misafirhanede kalabilir miyim?" diye sorma.
- Ne pense même pas à me demander si tu peux avoir la dépendance ce soir.
Bu yüzden bir baban olması ama onunla hiçbir şey yapmak istememen sanırım benim için anlaması zor bir şey.
J'ai du mal à imaginer que tu as un père et que tu ne veuilles pas le voir.
Bu da ne?
C'est quoi, ce bordel?
Ne yani, bu onun durumu telafi etme şekli mi?
C'est sa façon de réparer ses erreurs?
Ne İÇTİNİZ ve bu size nasıl HİSSETTİRDİ?
QU'AVEZ-VOUS BU ET COMMENT VOUS ÊTES-VOUS SENTI?
Bu da ne böyle?
C'est quoi, ce bordel?
- Bu ne zaman oldu?
- C'est arrivé quand?
Ne İÇTİNİZ ve bu size nasıl HİSSETTİRDİ?
VOS RESSENTIS? Triste, seul.
Bu ne anlama geliyor?
Qu'est-ce que ça veut dire?
Bu gibi zamanlarda bankayla ya da havaleyle ilgili endişelenmek istemezsin.
Dans ces moments-là, on ne veut pas se soucier de transferts d'argent.
Bu bana doğru görünmüyor.
Je ne trouve pas ça bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]