Nerede bu перевод на французский
6,122 параллельный перевод
Nerede bu parti?
Où se passait la soirée?
Cordero'nun hayatından kimse bu kadını tanımıyor ve nerede bulabileceğimiz hakkında da hiçbir fikrimiz yok.
Vous savez, personne dans la vie de Cordero semble savoir qui elle est, et nous ne savons pas où la trouver.
Asıl soru şu ki, nerede bu lanet toksin?
Donc la question est, où diable est passée la toxine?
Nerede bu millet?
Où sont les autres?
Nerede bu millet?
Où sont ils tous passés?
- Nerede bu adam?
- Où est-il?
Nerede bu dediğiniz bar? Bir içkiye gerçekten ihtiyacım var.
Ce n'est pas un bar, c'est un restaurant.
Nerede bu çocuk?
Mais il est où?
- Nerede bu? !
Ou est-ce?
Bu fıçı nerede bulundu?
Ce baril. Où a-t-il été trouvé?
- Peki nerede bu hastane?
Dans quelle ville?
İşte başlıyor. Nerede bu adam?
Où est ce type?
Bu adamlara beni nerede bulabileceklerini söyledin mi?
As-tu dit à ces types où me trouver?
Nerede bu piç kurusu?
Où est ce petit bâtard?
Tamam, bu serseriyi nerede buluruz?
D'accord, où nous pouvons trouvez ce minable?
Nerede bu anasını sattığımın kitabı?
Où est ce putain de livre?
Öyleyse nerede bu cadı?
Alors, où est la sorcière?
Ama, bu bebeği nerede bulduğunuzu düşününce bunu bilgisayar ağımıza takmamın imkanı yok.
Mais, en considérant où nous avons trouvé ce bébé. il n'y aucun moyen que je ne le coince sur notre réseau.
- Prosser, nerede bu amına koyduğumun telsizi?
Mark. - Prosser, où est l'émetteur-radio?
- Baba nerede bu arada?
Où est-il alors le père?
Tanrım, nerede bu?
Mince, où est-il?
- Nerede bu gerizekalı?
Où est cet idiot?
- Eğer bu yaşınızda yıldızların nerede olduğunu ezberlemezseniz, çok geç olacak, sizi süper tatlı kaka kafalılar!
- Il est essentiel d'apprendre à vous orienter grâce aux étoiles. Vous devez connaître votre voûte céleste sur le bout des pattes.
Kızının dünkü lamaze dersini kaçırdığında nerede olduğuna dair açıklaman bu mu?
C'est pour ça que tu as loupé la préparation à l'accouchement de ta fille hier?
Tamam, belki de bu yerin parasını karşılamanın bir yolunu bulabiliriz. Banka hesap özetlerin nerede?
On peut peut-être trouver un moyen pour que tu puisses te l'acheter.
- Bu oyun salonu nerede?
- Où est cette salle de jeu dans le centre-ville?
Dün gece dışarı gitti neden bu kadar belki kimse var biliyor o yaşadı ve eğitimli, nerede Eh, olmasıdır.
Presque tous les appels étaient soit pour Dean ou le ballet. C'est là qu'elle vivait et s'entrainait, donc peut-être que quelqu'un là-bas sait pourquoi elle est sortie hier soir.
Nerede Castle neyse, bu sabah?
Où est Castle, d'ailleurs?
Kardeşimin nerede olduğunu söylemeyeceğini oldukça net gösterdin o yüzden evet. İlk sorum bu.
Tu m'as fait comprendre que tu ne diras pas où est ma sœur, donc, oui, c'est ma première question.
Nerede oldu bu?
Comment tu t'es fait ça?
Bu işte en iyi adli tıpçıları istiyorum mide içerikleri, ayakkabılarındaki kir, onların nerede olduklarını söyleyecek herhangi bir şey.
Que nos meilleurs experts analysent contenus stomacaux, semelles... Tout ce qui pourra me dire d'où ils venaient.
- Bu adamlar şimdi nerede acaba?
- Où sont passés ces gars?
Biz bu aptallığı nerede yapmıştık, hatırlıyor musun?
Tu te rappelles quand on était aussi bête?
- Peki bu gösteriyi nerede izleyeceğiz?
Où verrons-nous le spectacle?
Yani, hala bu adamın yemek odasının nerede olduğunu bilmiyoruz.
Donc on ignore toujours où est la salle à manger de ce mec?
Bu adam çok öfkeli bir şekilde o resimler benden istedi ama ben nerede olduğunu söylemedim. Tildy'nin peşine düşmesini istemiyordum.
Je veux dire, que ce gars voulait que ces photos soient féroces, mais je pouvais pas lui dire où ils sont car je ne voulais pas qu'il s'en prenne à Tildy.
Nerede olduğunu söylemezsen, bu belgelere ihtiyacın kalmayacak.
Si tu me dis pas où elles sont, tu n'auras plus besoin de ces papiers.
Bunu anlamanın senin için çok zor olduğunu biliyorum ama bu kadının nerede olduğu konusu beni ciddi şekilde ilgilendiriyor.
Je sais que c'est dur à comprendre, mais ça me demande beaucoup de tourner la page quand il s'agit d'elle.
Bu sorunlar neler ve kadının nerede olduğunu nasıl bilemezsiniz?
Quels problèmes? Et comment ne savez-vous pas où elle est?
- O zaman Louis nerede? Louis dışarıda bir iş üstünde, bu yüzden o da sana yardım edemez.
Louis est en affaire ailleurs pour le moment, donc il ne peut pas t'aider non plus.
O zaman bu geceki oyunun nerede olduğunu umarım biliyor- -
J'espère que tu sais où est le jeu ce soir parce que...
Bu sikik evde portakal suyu nerede?
Pourquoi y a pas de putain de jus d'orange dans cette putain de baraque?
Önden bazı şeyleri açıklığa kavuşturalım. Kalmak istiyorum ama bu üretim davasıyla birlikte,... nerede duracağımızı bilmek istiyorum.
je veux rester. je veux savoir où on en est.
- Bunu ayarlamış ve bu araçla değiştirmiş. - Tamam, ceset nerede?
- Il l'a lâchée pour prendre celle-là.
Üniforman nerede? Bu aralar biraz daha iyi bir konumdayım.
Je suis sur de plus grandes choses maintenant.
Campbell'ın bu sırada nerede olduğunu biliyor muyuz?
Sait-on où Campbell était pendant ces heures-là?
Bu ucuz atlatmış çocuk nerede yaşıyor peki?
Où est ce chanceux gars?
Ve.. eğer bu konuyu tekrar açmak, biriyle tartışmak istersen.. .. nerede yaşadığını biliyorum.
Et.... si vous aviez le désir de parler de ce sujet à quiconque... je sais où vous habitez.
Bu bir soruydu Soru işareti nerede?
C'est une question. Où est le point d'interrogation?
Bu yüzden lütfen ona cücelerin nerede olduğunu söyle de hepimiz...
- pour qu'on puisse tous rentrer.
Bu arada T.C. nerede?
Et où est T.C.?
nerede buldun 38
nerede buldunuz 16
nerede buldun onu 16
nerede bunlar 33
nerede bu adam 47
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
nerede buldunuz 16
nerede buldun onu 16
nerede bunlar 33
nerede bu adam 47
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93