Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ R ] / Rahat mısınız

Rahat mısınız перевод на французский

201 параллельный перевод
- Burada rahat mısınız?
Vous êtes bien, ici?
Burada rahat mısınız?
Vous êtes bien ici?
Siz orada rahat mısınız?
Ça va, tout le monde?
Orada rahat mısınız Bayan Adams?
Vous êtes bien là-dedans?
Orada rahat mısınız?
Vous êtes bien installée?
- Rahat mısınız?
- Vous êtes bien installée?
Rahat mısınız, Bayan Marple?
Vous êtes à votre aise Miss Marple?
Rahat mısınız Komiser?
êtes-vous tout à fait à l'aise, Inspecteur chef?
Şimdi... Rahat mısınız?
Eh bien, maintenant... êtes-vous installée confortablement?
Rahat mısınız?
Biens assis?
Rahat mısınız?
Bien installés?
- Rahat mısınız?
- Vous êtes à l'aise?
- Burada rahat mısınız?
- Vous êtes à votre aise, ici? - Oui, merci.
Rahat mısınız?
Vous êtes bien assis?
Burada rahat mısınız?
Est-ce confortable, ici?
- Rahat mısınız?
Vous allez bien?
Rahat mısınız? Ya benim saçım Christine?
Et mes cheveux, Christine?
Orada rahat mısınız?
Vous êtes bien, là?
Rahat mısınız Bayan?
Vous êtes bien assise, Miss?
Rahat mısınız baylar?
Vous êtes à l'aise?
Rahat mısınız?
Ça va ici?
Siz ikiniz rahat mısınız?
Vous êtes bien installés, vous deux?
Rahat mısınız?
Êtes-vous confortable?
Büyük talihsizlik, ama hem benim hem de sizin rahat ve huzurunuz için buraya gelmemek için bir bahane bulamaz mısınız?
Pour notre tranquillité réciproque il vaudrait mieux que vous ne veniez plus ici.
Beni rahat bırakacak mısın? Seni asla yalnız bırakmam sevgilim.
- Laissez-moi tranquille!
Onu rahat bırakır mısınız?
Pouvez-vous le laisser?
Sizler beni rahat bırakamaz mısınız?
Va-t-on me laisser tranquille?
Beni rahat bırakır mısınız artık?
- Tu vas me laisser tranquille?
- Rahatınızı kaçırmadım ya? - Lütfen, ne demek?
Je vous dois des excuses pour s'immiscer dans votre vie privée.
- Onu rahat bırakamaz mısınız?
Laissez-la.
O atı rahat bırak! Bayan, kendi işinize bakar mısınız?
Laissez cet animal en paix!
Gerçekten, Bay Talbot rahat olmalısınız.
M. Talbot, vous devez essayer de vous détendre.
Hakkınızda hayırlı olmasını istiyorsanız, kızı rahat bırakın. Bayan Fellowes, papazlık rütbesi almış biriyle konuştuğunuzun farkında mısınız?
Mlle Fellowes, vous parlez à un membre du clergé.
- Beni rahat bırakır mısınız?
On peut pas être tranquille! Et l'intimité...
Beni rahat bırakacak mısınız?
Vous allez me laisser tranquille!
Dim'in temel kablolarını kesmemiştim. Öylece, temiz bir taşhokun yardımıyla kızıl, kızıl kruvi akmayı kesti. Yaralı iki askeri dindirmek kısa sürdü rahat New York Dük'ünün aşağısında.
Je n'avais entamé aucun des câbles essentiels de Dim... aussi, à l'aide d'un tachtouk propre... le krouvy cessa bientôt de couler... et il fallut peu de temps pour apaiser les deux blessés... dans le creux douillet du Duke of New York.
Onun için lütfen beni rahat bırakır mısınız?
Laissez-moi tranquille.
Bence Bay Keogh'u rahat bırakmalısınız.
Tu sais que nous avons besoin de M. Keogh.
Onu rahat bırakır mısınız?
Laissez-le tranquille.
Hepiniz rahat mısınız?
Tous bien installés?
Beni rahat bırakır mısınız?
Elle mérite sa commission. Maintenant, fichez-moi la paix!
- Beni rahat bırakır mısınız?
- Tu me lâches un peu?
Vadi'den bir kız başkasını istedi diye kendine acıyıp duracak mısın? Rahat mı bırakayım?
Te laisser seul?
Beni biraz rahat bırakır mısınız?
Vous pouvez me lâcher un peu?
Eğer bu adamı görürsem, benim mutlu ve iyi olduğumu söylerse şarlatanın beyni varsa söyleyecektir de, hepiniz beni rahat bırakacak mısınız?
Si je vais voir ce type et qu'il me dit que je suis heureux et équilibré, chose qu'il fera, s'il a un cerveau, me laisserez-vous tranquille?
Beni biraz rahat bırakır mısınız, lütfen?
Allez-vous me ficher la paix, s'il vous plaît?
Gerçekten, onu rahat bırakamaz mısınız?
Vous ne pouvez pas le laisser tranquille?
Beni rahat bırakır mısınız?
Vous allez me lâcher, oui?
- Oh, Tanrım! Onu rahat bırakır mısınız?
- Vous allez le laisser tranquille?
Rahat mısınız, Bayan...
Êtes-vous à l'aise, Mme...
Buradaki rahatımızın artması adına bizi ilgilendiriyor.
- La situation a évolué. Il ne s'agit plus de te dévouer pour améliorer notre ordinaire, mais pour une bonne action.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]