Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Ben gideceğim

Ben gideceğim перевод на португальский

1,879 параллельный перевод
Bir dahakine ben gideceğim.
Na próxima vez irei eu.
İlk ben gideceğim.
Eu vou primeiro.
- Ben gideceğim.
- Eu vou.
- Holly, selam. Ben gideceğim.
Olá, Holly.
Ben gideceğim!
- e eu vou.
- Ben gideceğim.
- Pois eu vou.
Ben gideceğim.
Vou eu.
Ben gideceğim.
Vou embora.
Bunu söylemek oldukça zor ama ben spor salonuna gideceğim.
Custa-me imenso dizer isto, mas vou ao ginásio.
Şimdi ben izin isteyip gideceğim, siz başbaşa yemek yiyeceksiniz.
Agora, o que vai acontecer é que vou sair do jantar para ficarem sozinhos.
Ben kurbanla gideceğim.
Vou ver a vítima.
Siz onları oyalayın. Ben Walter'ın peşinden gideceğim.
OK, segurem eles enquanto vou atrás do Walter.
Ben sadece müdüre.. .. bir görünüp gideceğim.
Estou aqui para mostrar a minha cara ao director.
Ben önden gideceğim.
Eu vou primeiro.
Tatlım, ben önce markete gideceğim, sonra birkaç delik golf oynarım, sonra da imkanları yetersiz insanları umursarmış gibi yaparım.
Bem, robalo, primeiro vou ver o mercado, depois jogar alguns buracos de golfe. E depois fazer de conta que me preocupo acerca das pessoas de baixo-privilégio.
-... ve ben de gideceğim. - Bu harika.
- Isso é espectacular.
Uyuşturucuyu yerleştirdiğini, her şeyi senin kurguladığını itiraf edeceksin ben de evime gideceğim.
Que foste tu que as puseste lá e armaste isto tudo, e vou para casa.
Ben de bir yerlere gideceğim.
Eu irei para outro sítio.
Bize bak.Sen ve C.C. orta noktada buluşuyorsunuz ben sonra bir daire bakmaya gideceğim.
Olhe para nós. Vai encontrar-se com a CC a meio caminho e vou ver um apartamento mais tarde...
Ben... Sanırım, başka bir restorana gideceğim.
Na verdade, eu...
Ben de gideceğim.
Eu vou também.
Komik bir durum, çünkü evden çıktım ve gideceğim yere varana kadar aslında ben de nereye gittiğimi bilmiyordum.
E, é engraçado, porque tinha saído de casa e comecei andar e eu... nem sequer sabia realmente onde ia até lá chegar.
Carla'nın kuru temizlemelerini alır mısın, ben de basket oynamaya gideceğim.
Podes ir apanhar a roupa da Carla, à lavandaria, para eu poder jogar Basquete?
Ben, öldüğümde, doğruca cennete gideceğim siz de şimdi "Niye?" diye soracaksınız.
Quando eu morrer... vou directo para o céu. E vocês perguntam porquê.
Güzel, eğer uğrayıp görüşmek istersen ben kiliseye biraz erken gideceğim.
Bem, estarei na igreja cedo, se quiser passar por lá e cumprimentar.
Ben eve yürüyerek gideceğim.
Eu vou para casa.
Neyse, ben sözümün eriyim, gideceğim dedim, gidiyorum.
Sou um homem de palavra, disse ia embora, então vou sair daqui.
Geç oldu. Ben eve gideceğim.
Tenho de ir para casa.
Ben de onunla gideceğim.
Eu vou com ela.
Ve eğer bir kız göğüslerine elletmek için beni çağırırsa, göğüslere gideceğim ben.
Para! Eu tenho uma folha de ácido no meu bolso.
Ben revire gideceğim.
Eu vou até à enfermaria.
Missy ben manikür yaptırmaya gideceğim.
Missy, vou arranjar as minhas unhas.
Ben onları tuzağa düşürüp, Mason'a gideceğim.
Vou despistá-los e ir até Mason.
Ben ölürsem, yerin dibine gideceğim.
Quando morrer, vou para debaixo da terra.
Usta Kenobi'ye yardım etmek için ben de filoyla birlikte gideceğim.
Com a frota para ajudar o Mestre Kenobi eu irei.
Ben bir duş alıp, eve gideceğim.
Vou tomar um banho e vou para casa.
Ben, o Barbie bebeğin havuz partisine gideceğim gibi
E se eu der uma festa de Barbies na piscina?
Sen kabul edinceye kadar ben böyle gideceğim
Não até concordar em ir.
Ben şimdi Gideceğim ve onu geri getireceğim
Por isso vou descer e trazê-la de volta.
Sen mahallenin dışına Jupiter Tapınağı'nın doğusuna koş, ben de batı yakasına gideceğim.
Patrulhas o lado a Este do Templo de Júpiter e eu vigio o lado Oeste.
Bak, ben bu yoldan gideceğim.
A minha casa é deste lado.
- Ben mekiğe gideceğim.
Eu vou levar minha bunda pro transportador.
Sen arkadaşınla vakit geçireceksin ben de ava gideceğim.
Ficas com a tua amiga e eu vou caçar.
Kalsın. Ben buraya ifade vermeye geldim. Sonra da ağabeyimi alıp gideceğim.
Estou aqui para prestar o meu testemunho e depois saio com o meu irmão.
Ben bir katilim ve cehenneme gideceğim.
Eu sou um assassino. E vou para o inferno. Pura e simplesmente.
Ben buradan gideceğim.
Muito bem, irei por aqui.
Onları nasıl koruyacağını da bilmiyorsun ve ben okul yönetimine gideceğim.
Não sabes protegê-los e vou falar com o Conselho.
Ben çıkıyorum. Denise ile sinema gideceğim.
Vou levar a Denise ao cinema.
Ben Ari ile gideceğim.
Eu vou com o Ari.
Ben düşman hareketliliğini öğrenmek için öncü olarak gideceğim.
Irei à frente para procurar actividade inimiga.
Gemilerinizin geri kalanı merkezde odaklanırken, ben önden gideceğim.
Vou limpar o corredor exterior enquanto que o resto das tuas naves - se concentra no centro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]