Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Beni arayın

Beni arayın перевод на португальский

1,087 параллельный перевод
Bir sorununuz olursa, derhal beni arayın.
Se tiver algum problema, ligue-me.
Bir sorunuz varsa lütfen beni arayın.
Se tiver algumas perguntas, ligue-me.
Tarih belirlemek için beni arayın.
Ligue-me para marcarmos uma data.
Yardıma ihtiyacınız olursa, lütfen beni arayın.
Ligue-me se quiser saber alguma coisa.
Eğer eve gelirse beni arayın.
Se ele voltar para casa, quero que me telefonem.
Bir protokol uygulayın ve derhal beni arayın.
Faz um protocolo de exames... e manda-me os resultados o mais depressa possível.
Beni arayın, Bay Baker, veya kart atın.
Telefone-me, Sr. Baker, ou mande-me um postal.
Kötüleşirse, beni arayın.
Se a situação se deteriorar, contacta-me, sim?
Bu geceden sonra bir şey hatırlarsanız, ne olursa olsun, beni arayın.
Se você lembrar qualquer coisa depois... qualquer coisa que seja, por favor me ligue.
Fikrinizi değiştirirseniz beni arayın.
se mudar de ideias, ligue-me.
Dün geceyle ilgili birşey hatırlarsanız... herhangi birşey, beni arayın.
Se lembrar-se de alguma coisa estranha sobre esta noite... qualquer coisa, me chame.
Yarına iyileşmezse beni arayın.
Se ele não estiver melhor amanhã, ligue-me.
Parayı ödemeye karar verdiğiniz zaman beni arayın Sayın Başkan.
Sr. Presidente chame-me quando decidir pagar.
110. caddeyi geçtiğinde beni arayın, tamam mı?
Telefonem-me quando ele for a Harlem.
Eğer geleceğinizi öğrenmek istiyorsanız, beni arayın.
Se quer saber o que seu futuro vai ser, ligue-me.
Acil bir şey olursa babanızın dediği gibi beni arayın.
Se houver alguma emergência, liguem-me para o telefone, como o vosso pai disse.
Haydi, orada beni dinliyorsanız beni arayın.
Vamos lá, a todos os seguidores do papão por aí fora. Liguem-me.
Gerekirse beni arayın. Yarın akşamki yarış için de bol şans.
Telefone-me se precisar, e boa sorte para amanhã.
Beni arayın.
- Claro. Liguem-me.
Yapabileceğim birşey varsa lütfen beni arayın.
Se puder fazer alguma coisa, tenha a bondade de me telefonar.
İhtiyacınız olursa beni arayın.
Chame se precisarem de mim.
O yardımcı olmazsa beni arayın.
Se ela não te ajudar liga-me para o telemóvel.
- Size şu kadarını söyleyeyim geri zekalılar... bir daha beni arayıp böyle bir şey söylemeyin, yoksa... uçağa atladığım gibi gelip sizi kızartırım.
- Não pudemos ver grande coisa. - Deixa-me dizer-te uma coisa. Não quero receber um telefonema destes, porque se receber meto-me no raio de um avião, e queimo esses vossos cus.
- Peki. Kent, beni aramamalıydın. Bir doktoru arayıp mideni yıkatmalısın.
Kent, procura um médico.
Beni arayıp kız arkadaşınla uyuşturucu kullandığına, onun aşırı dozda aldığına, annenle babanın Acapulco'da olduğuna dair...
Contaste aquela história sobre a overdose da namorada... e os teus pais em Acapulco.
Eğer siz de Muff gibiyseniz, ya da şişman ve çirkin bile olsanız, eğer bir ayakkabı sorununuz varsa beni Ayakkabı Hattı'ndan arayın.
Se você é como a Muffy, ou mesmo que seja gordo e feio e tenha um problema de calçado, telefone para a minha linha de calçado.
Beni arayıp "Kaç adamın var?" diye sorduklarında... hiç adamım olmadığını söyleyeceğim... çünkü siz koca bir hiçsiniz.
Quando me telefonarem a perguntar : "Que tens?" Vou dizer-lhes que näo tenho nada, porque vocês näo säo nada.
Lütfen beni bu numaradan arayın.
Por favor, entre em contacto através deste número.
- Hiç önemli değil. Yardımcı olabilecek bir şeyler hatırlarsanız, beni bu numaradan arayın lütfen.
Se recordar alguma coisa, pode-me telefonar?
Lütfen daha sonra tekrar arayın. - Dinle beni.
- Por favor, volte a tentar.
Beni mutlaka arayın!
- Ligue para mim!
Ortada olmayışın beni başka arayışlara itti. Üzgünüm.
O seu desaparecimento deixou-me à mercê do distribuidor.
İşiniz bittiğinde arayın beni.
Telefona-me quando acabares.
Sadakat para etmez. Bunu düşünün. Beni yarın arayın, tamam mı?
Pensem nisso e telefonem-me amanhã, aqui está o meu cartão.
Eğer arayıp özür dilemek istersen beni nerede bulacağını biliyorsun.
Se quiseres telefonar e pedir desculpa, sabes onde me encontrar.
Hiç bir sorunu da yok. 555-9122-3'ten arayın beni.
O numero deste telefone é o 555-9122, canal três.
Hiç bir sorunu da yok. 555-9122-3'ten arayın beni. Teşekkürler.
O numero deste telefone é o 555-9122, canal três.
Onu tanıyorsanız lütfen beni 5552368'den arayın.
Se souber onde o posso encontrar, fale para o 555-2368.
Yarın beni stüdyodan arayın.
Telefona para o estúdio amanhã.
Aslında, çocuklar beni arayıp bir J.Edgar'ın geleceğini söylediklerinde sanırım onlara, "Ne olmuş ki?" dedim.
Quando os rapazes me ligaram, a dizer que um tal J. Edgar vinha aí... Eu acho que me lembro de dizer, "E depois?"
Beni gelecek hafta arayın.
Quarta-feira?
Uyandığınızda beni arayın.
Me chame quando acordar.
Beni altın arayıcısı yerine koyuyorlar... o, medya...
Estão a tentar fazer de mim uma exploradora... ele, a imprensa...
Beni yarın arayın.
Telefone-me amanhã.
O evden 10 dakika yayın yapayım ülkedeki bütün kaçıklar beni arayıp o Michael Myers denen herifin ruhundan mesajlar aldıklarını söyleyecekler.
Dez minutos naquela casa, e darei a oportunidade a todos os médiuns maluquinhos do país, para ligarem a canalizar o espírito daquele conas, do Michael Myers.
Lütfen, beni hemen arayın.
Ligue pra mim assim que puder.
Beni işten arayıp Ronnie'nin onu bırakacağını söyledi ama gelmedi.
Telefonou-me do trabalho, disse que Ronnie a trazia, mas nunca chegou.
Satamayacak durumdaysanız, bunu bildirin. Beni ya da Edna'yı arayın.
Se acharem que não conseguem, liguem-me a mim ou à Edna.
Öyleyse beni, Harikulade Yappi'yi arayın.
Então, telefone-me, ao Espantoso Yappi.
O zaman beni 1-900-555-YAPP'ten arayın.
Então ligue para 1-900-555-YAPP.
Beni dükkandan arayıp, bir arkadaşını getirmek istediğini söyledi.
- Como é isso? Pediu-me para trazer uma colega de trabalho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]