Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ H ] / Herkes gibi

Herkes gibi перевод на португальский

3,533 параллельный перевод
Herkes gibi hastalığım onu çok endişelendiriyor.
Sente-se repugnado pela minha doença, como toda a gente.
Herkes gibi öğrenmeden önce, savaşın kazananı olmadığını bilmiyordum.
Até que fiquei a saber, como todos os outros, que não há guerra nenhuma para vencer.
Sanırım herkes gibi senin de programı izlemen gerekecek.
Parece que terá de se ligar para ver. Como toda a gente.
Git kendini Brooklyn Köprüsü'nden at. Herkes gibi.
Por tradição, atiram-se da ponte de Brooklyn.
Herkes gibi.
Bem, toda a gente dá.
O yelloza söyle benim çöplüğünde mallarını satmak istiyorsa o da herkes gibi parasını verecek.
Diz a essa puta que se ela quer vender as merdas dela no meu território Ela vai ter que pagar como todos os outros.
Neden o da herkes gibi karakola gelmiyor?
Por que não o fazes vir até à esquadra como com toda a gente?
O yaştaki herkes gibi küçük takıntıları vardı. - Takıntılar mı?
Tinha as suas obsessões como todos nessa idade.
Niye herkes gibi beklemiyorsunuz? - VIP miyiz?
- Porque não esperam como os outros?
İki bölümlük planın birinci bölümü herkes gibi gün be gün yaşayarak... sıradan hayata devam etmem gerektiğiydi.
A primeira parte do plano de duas partes era eu continuar com a minha vida normal, vivendo o dia a dia, como toda a gente.
Neden herkes gibi çinko değil de, kalay kullanmışlar?
Por que alguém usaria zinco em vez de estanho?
Efendim, herkes gibi silahlar yapmamız veya en azından işgale hazırlanmamız gerekmez mi?
Mestre, não devíamos construir armas ou preparar-nos para a invasão?
Bu evdeki herkes gibi artık benim de özel olmadığımı biliyorum ama hâlâ sevdiğim insanları korumalıyım.
Sei que não sou mais especial, como todos desta casa, mas ainda tenho que proteger quem eu amo.
Diğer herkes gibi, şişe kullan.
Usa uma garrafa como toda a gente faz.
Bu durumda, herkes gibi sesimi kaydedeceğim.
Nesse caso, gravarei a minha voz.
Herkes gibi kendi geleceğini kurtarmak peşindeydi.
Ele nos deixou vivos, como ninguém!
- Keşke diğer herkes gibi olsaydık.
Desejava que fossemos como toda a gente.
Buradaki herkes gibi, ben de kim olduğumu kontrol edemem.
Como todos nesta sala, não posso controlar quem sou.
İyi biri mi yoksa ailemdeki diğer herkes gibi kafadan sakat mı?
Ele é fixe ou é chato como todos na minha família?
Objektif araştırmalar, diğer herkes gibi önemsiz olduğumuza kanaat getirdi.
Uma análise objectiva, porém, concluiu sermos tão inconsequentes como os demais.
Herkes gibi bilmelisin ki bizi reddeden O'ydu. Aynı senin yaptığın gibi.
Tu sabes melhor do que ninguém que foi ela que rejeitou os nossos costumes, tal como tu fizeste.
Tıpkı diğer herkes gibi.
Como todos os outros.
Yaptıkları, sence fazla gibi... O, bu şehirde herkes ile devam edebilir. Ve her zaman yanlış kişileri buluyor gibi gözüküyor.
É apenas mais como, por que ele... ele poderia sair com alguém desta cidade, e ele parece sempre encontrar, a pessoa errada.
Tim Tebow gibi ünlü atletler sürekli çocukları baloya götürüyor ve herkes onun için buna bayılıyor.
Atletas famosos como o Tim Tebow, estão sempre a levar miúdas ao baile e todos o adoram por isso.
- Evet, herkes iyi bir ruh halinde gibi.
Sim, todas parecem estar em, tu sabes, boa saúde espiritual.
O zaman her şey eskisi gibi olurdu. Herkes eskisi gibi güvende olurdu.
Tudo estaria de volta normal e todos estariam a salvo.
Ama hayatım boyunca herkes bana yüklendi ve artık enayi gibi hissetmek istemiyorum.
Mas as pessoas foram duras comigo a minha vida toda e já não quero ser o totó.
Eğer, herkes senin gibi davransaydı, ne düzen olurdu, ne de adalet sağlanabilirdi.
Se todos agissem como tu, não haveria Ordem, nem Justiça.
Keşke herkes Ömer Hayyam gibi iyi yazsa.
Se todos escrevessem como ele...
Herkes güvenlik kontrolü yapıyordu, deli gibi yoğundu.
Todos a fazerem verificações de segurança. Uma loucura.
Diğer herkes için olduğu gibi.
Para ti e para toda a gente.
Herkes o ikisi sanki sevişmiyormuş gibi yapıyor.
Toda a gente faz de conta que eles não se "encavalitam".
Sahte olduğunu herkes bilir ama yine de gerçekmiş gibi seyreder.
Toda a gente sabe que é falso, mas vêem-no como se fosse a vida real.
Başka birine sorardım ama sınıftaki herkes çocuk gibi.
Até pedia a outra pessoa, mas a turma só tem miúdos.
Herkes en sevdiği film karakteri gibi giyinir.
Pessoas vestidas como as suas personagens de filmes preferidas.
Herkes sırayla öne geçiyor, fikirler tenis maçı yapar gibi.
Andamos de um lado para o outro. Parece um jogo de ténis de ideias.
Malcolm, herkes yatağa manken gibi girmez.
Sabes Malcolm... Nem toda gente vai para a cama a parecer uma super modelo.
Öyleyse... Ölmesek bile herkes bizden kötü kokuyormuşuz gibi çekinecek.
Bem, mesmo que não nos matem, ainda nos evitarão como fazem com o mau cheiro.
Hayata geri döndüğünde doktorlar aptal gibi görünüyorlardı ama atlattı herkes.
Bem, os médicos pareciam uns idiotas quando ele apareceu vivo, mas todos ultrapassaram esse facto.
Herkes, bir şey çalacakmışız gibi bakıyor bize.
Todos estão olhando pra gente como se fôssemos roubar algo.
Herkes istediği gibi kuralları değiştirirse ortalık duman olur.
Se as pessoas mudassem as regras para o que quisessem, seria o caos.
Dünyadaki herkes bir çeşit kozmik şakanın içindeymiş gibi? Sen hariç herkes gülüyor, çünkü gülünecek olan şey sensin, hiç bu hisse kapıldın mı, Quinn?
Que toda a gente no universo está ciente duma piada cósmica, toda menos tu e a única razão por não rires é por seres tu a anedota, Quinn?
Herkes fazlasıyla heyecanlı gibi efendim.
Toda a gente parece um pouco agitada, senhor.
Bak, aynı söylediğin gibi oldu, herkes bu işe el atmak istiyor.
É como você me avisou, todos querem pôr as mãos.
Herkes senin gibi baba parası yemiyor.
Nem toda a gente recebe mesada do pai, meu amigo.
Yani, eğer herkes benim gibi olsaydı elimizde canavarların kesin görüntüleri olurdu.
Quero dizer, se toda a gente fosse como eu, teriamos provas irrefutáveis do Sasquatch.
Eğer herkes senin gibi olsaydı hiç bir şey doğru düzgün çalışmazdı.
Se toda a gente fosse como tu, ninguém teria nada feito.
Borç bende, baban sağlıklı... ve herkes eskiden olduğu gibi işine bakabilir.
Eu fico com a dívida, o teu pai continua saudável, e tudo vai puder voltar a ser como era antes.
Şöyle olacak ; sanki su götürerek herkes için her şeyi sen yapıyormuşsun gibi.
Vais ajudar o pessoal, levar-lhes água.
Ütopyalarının dediği gibi, herkes için, mutlaka bir şey var.
No que diz respeito a utopias, tem algo para todos.
Provalarda yaptığımız gibi. Şimdi herkes içkisini alsın.
Tomem todos a bebida, como ensaiámos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]