Sadece ben varım перевод на португальский
529 параллельный перевод
Sadece ben varım.
Só eu convosco.
Kaç tane kocan var ki? Sadece ben varım.
Quantos maridos tens?
Orada hiçbir şey yok... sadece ben varım.
Não há aí nada... a não ser eu.
Hans diye biri yok Bayan Van Hoskins, sadece ben varım, Fritz.
Não existe nenhum Hans, Sra. Van Hoskins, só existe eu, Fritz.
7 yıldır, onun yanında sadece ben varım.
Durante 7 anos, estive sempre com ele.
Sadece ben varım.
É apenas... a minha opinião.
Biliyorsunuz, Öğrenci Binbaşısının üzerinde rütbece sadece ben varım... bu da mevkiyi biraz sorumlu bir mevki yapar.
O Cadete-major responde apenas perante mim, o que traz a essa posição alguma responsabilidade.
- Burada sadece ben varım.
- Sou o único que está aqui.
Çünkü sadece ben varım Alex.
Porque sou o único, Alex.
Sadece ben varım.
Sou eu apenas.
Sadece ben varım, bisikletim yok!
Sou só eu... sem a minha bicicleta.
Bana söylemiş olmalısın çünkü burada sadece ben varım.
Bem, deves estar, porque sou o único que aqui está.
Sadece ben varım.
Não há "outros", só eu.
Bir kurtarma ekibi falan yok. Sadece ben varım.
A equipe de salvamento sou eu.
Ama burada sadece ben varım.
Sou o único aqui.
Artık sadece ben varım.
E agora só resto eu.
Sadece ben varım.
Só a mim.
Burada sadece ben varım.
Tenho este sítio só para mim.
Artık sadece ben varım.
Agora, sou o homem da casa.
Sadece ben varım.
Só me tens a mim.
Patron yok. Sadece ben varım.
Näo há paträo nenhum.
Burada "en kutsal" diye bir şey yok. Sadece ben varım.
Não há nenhum "Muito Sagrado" aqui, só estou eu.
Hayır, sadece ben varım.
- Não, somente eu.
Sadece ben varım.
Só estou cá eu.
Sadece ben varım. Tek başına yaşamak için çok büyük bir daire.
Vai comprar um apartamento tão grande só para si.
Ben delirdim mi, yoksa burada sadece iki yatak mı var?
Estou maluco ou tem só duas camas aqui?
Zaten bir çok yüzbaşın var, ve ben sadece hakkım olanı istiyorum. Lütfen
Já tens muitos tenentes, e eu somente quero o que é para mim.
- Tanık var mı? - Hayır, sadece ben.
- Há alguma testemunha?
Ben sadece seyredeceğimizi sanmıştım. Ne var?
Eu pensei que nós só devíamos olhar.
Bir sorunun var ve ben de sadece yardım etmeye çalışıyorum.
Tens um problema, só tento ajudar-te.
Evet, evet, evet, kaçırıldım, bana ateş edildi, ben sadece sadece biraz havaya ihtiyacım var.
Sim, sim, eu fui raptada, dispararam sobre mim, eu só... Só preciso de apanhar ar. Sou alguma prisioneira ou quê?
Bana sadece bugün kazandır ben de var olduğuna inanayım Söz!
Deixas-me ganhar hoje e eu acreditarei em ti. Dou-te a minha palavra.
Hiçbir şey yok. Sadece bir hiç için ömrünün geri kalanında... bu tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş ben varım.
Só eu e esta puta de cadeira de rodas... para o resto da vida.
Sadece sen, ben ve buradaki arkadaşım var.
Só tu e eu e aqui os meus amigos.
Sonuçta... yılda 300 pound alacağım emekliliğim var mı? Üç ayda bir maaş olarak. Ben sadece edebiyat için yaşarım.
Claro que... se eu tivesse uma pensão de 300 libras ao ano... paga trimestralmente... viveria para a literatura.
Ben sadece senden yardım... Bunun nesi var?
Que se passa com isto?
Geride sadece ben kaldım. Neler olduğuna dair kanıtlarım var. Dökümanlar, belgeler, fotograflar.
Só sobrei eu, tenho provas do que se passou, documentos... papeis, fotos, ordens assinadas.
Sadece ben olsaydım, hiç düşünmezdim bile ama düşünmem gereken 11 çocuğum daha var.
Se fosse eu, nem pensaria duas vezes mas tenho mais 11 crianças com que me preocupar.
Dinle, sadece biraz tavsiyeye ihtiyacım var. Ben sadece bunu atlatmak istiyorum.
Se alguém me desse algum conselho, levantaria-me e o faria.
Bu bir armağan ve sende de var, ben sadece ambalajını açtım.
É um dom, que tu aliás já possuías, só o fiz desabrochar em ti.
ben sadece... radyo dinlemeye ihtiyacım var.
Tenho de ouvir a rádio.
Ben sadece seninle varım.
Só com você, sou eu mesmo.
Yani, kütüphaneler var. Sadece ben onlardan birinde çalışmadım.
Quer dizer, há bibliotecas, mas eu nunca trabalhei em nenhuma.
Sadece ben ve karım varız.
Sou só eu e a minha esposa.
üzgünüm ben ben sadece sana ihtiyacım var.
Desculpa, precisava duma dose.
Koç, lütfen. Bak, bu sefer ihtiyacım var. Bak, ben sadece basit bir hayali olan bir takımdan biriyim.
Por favor, treinador, sou um tipo humilde, com um sonho simples :
Sadece üniversiteden bir arkadaşım ve ben varız.
É só um colega da faculdade e eu. Claro.
Sadece Illinois'de suç kaydım var... Ki bunları ben yapmadım.
Só se eu tiver cadastro no Illinois... e não tenho.
Departmanınızda yüzlerce polisiniz var. Benim yardımımamı ihtiyacınız var? Ben sadece bir su tesisatçısıyım.
Têm cem polícias às ordens e pedem ajuda a um canalizador?
Sana ihtiyacım var, um, ben sadece yalnız kalmak istemiyorsun?
Precisava de ti para... - Eu não... - Não queres estar sozinho?
Bunu gören sadece ben mi varım?
Eu sou o único vendo isto?
sadece benim 48
sadece beni 16
sadece ben 126
sadece beni dinle 27
sadece beni yalnız bırak 17
sadece ben değil 28
ben varım 251
varım 207
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece beni 16
sadece ben 126
sadece beni dinle 27
sadece beni yalnız bırak 17
sadece ben değil 28
ben varım 251
varım 207
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece bir gece 27
sadece seni 36
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece bir gece 27
sadece seni 36