Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ S ] / Sıradaki

Sıradaki перевод на португальский

6,626 параллельный перевод
Sıradaki.
Próxima.
Sıradaki.
A seguir.
Sıradaki!
Próxima!
Sıradaki.
Próxima. - Obrigada.
Sıradaki sen misin?
É o próximo?
Sıradaki soru, neden buradasın?
Próxima pergunta. Porque estás aqui?
Sıradaki dava!
Próximo caso!
Ve kaderine terkedilmiş sıradaki binlerce kurbanın.
E condenámos as próximas milhares de vítimas!
Şimdi sıradaki habere geçiyoruz.
A seguir, cães célebres.
Sıradaki soygunum büyük olacak.
O meu próximo golpe vai ser à grande.
Sıradaki mesaj.
Próxima mensagem.
Sıradaki.
Próximo.
İş arkadaşlarım sıradaki durağınıza kadar size eşlik edecek.
O meu pessoal vai acompanhá-lo até ao seu próximo destino.
İnsanlar ölüyor ve sıradaki ikimizden biri olabilir.
- Não... Há mortos e podemos ser os próximos.
- Sıradaki biz miyiz?
Desculpa. - Emily.
Sıradaki.
Próxima!
- Sıradaki benden.
- A próxima rodada é minha.
Sıradaki yerle devam ediyoruz.
Vamos para o próximo.
Ne yani, Ghost, sıradaki ben miyim?
E agora, Ghost? Sou o próximo?
Sıradaki?
E a seguir?
Tamamdır, sıradaki sayı, N-32.
Muito bem, próximo. Temos N-32.
Sıradaki sayımız B-2.
Está bem. Temos aqui o B-2.
Sıradaki sayımız...
E o próximo número...
Millet, sıradaki içkiler bizden.
Pessoal, a próxima rodada é por nossa conta.
Yatırım işi benden sorulur, sıradaki büyük şeyi biliyorum.
Eu gosto de investimentos e interesso-me pelo que se segue.
Sıradaki bebek altı aylık bir oğlan, Amerikan.
O próximo bebé tem seis meses, rapaz, americano.
Yanımdayken öylece oturup, kaygılanıp, sürekli beni izleyip sıradaki deliliğimi beklemeni istemiyorum.
Não te quero a cercar-me, preocupado, a olhar-me, à espera de eu ter a minha próxima crise.
Evet, biri düşerse sıradaki çıkar.
Quando alguém cai, o próximo homem sobe.
Sıradaki dava.
Próximo caso!
Bu da bizi sıradaki soruma getiriyor.
O que me traz à próxima pergunta.
Son sıradaki beyefendi, 300 dolar verdi.
- 300, o cavalheiro na última fila.
Sıradaki.
Próximo!
Sıradaki hamlesini yapacak.
Ele irá seguir o seu próximo plano.
- Sıradaki sen olabilirsin diye.
- Que vocês sejam os próximos.
Bu kardeşler sıradaki atlıyla ilgili olmalı.
Estes irmãos devem estar ligados ao próximo Cavaleiro.
Siz de biliyorsunuz ki sıradaki atlıyı bulmak için Elçiler bize lazım.
Sabes tão bem como eu que precisamos dos Mensageiros para encontrar o próximo Cavaleiro.
Sıradaki grup, G-Raid.
Estás bem? A seguir, a Equipa G-Raid. Muito bem, deixem-me ver-vos repetir desde o início.
- Sıradaki.
LEITH - VINHA MARTELL
Hadi, sıradaki gelsin.
Vá lá. Próximo.
Bölgenin tarihçileri, Gerhardtların yerli adamının ağzından çıkan sıradaki iki kelime hakkında uzun münakaşalarda bulundu.
Há muito que os historiadores da região se debatem com o sentido das próximas palavras proferidas pelo índio dos Gerhardt.
Şu hâlimize bak. Hayatımızın sıradaki savaşına hazırlanırken herkesin yapabildiği tek şey Klaus'un sonraki hamlesinin ne olduğunu düşünmek.
Em vez disso, estamos a equipar-nos para a guerra das nossas vidas, e tudo com o que nos conseguimos preocupar é com a sua próxima jogada.
Klaus ve babamız sıradaki kurbanları olacak.
O Klaus e o nosso pai vão ser as próximas vítimas dela.
Sıradaki göstereceğim şey annenle ilgili değil. Başına geleceklerden çocuğunu korumak istiyorsan dinlemeni tavsiye ediyorum. Çocuğunla ilgili.
O que vou mostrar a seguir não é sobre a tua mãe.
Sıradaki Ra's Al Ghul'un senin olmanı istiyorum.
Quero que seja o próximo Ra's Al Ghul.
Sıradaki haber.
Cães célebres.
Sıradaki.
- Próximo.
Sıradaki sen olacaktın.
Eu tentei, meu.
Asimetrik barda sıradaki isim, Elite Jimnastikten Isla Steponchev.
Se quiserem entrar na UCLA, a mulher que tem as chaves do vosso futuro está além. É a Valorie Kondos-Field, treinadora principal da equipa de ginástica da UCLA, seis vezes campeã. A seguir, nas paralelas assimétricas, Isla Steponchev, da Elite Gymnastics.
Tamam mı? Sıradaki takım, Soul Flow.
Como vamos continuar sem ti? Vamos ficar desequilibrados. Não vai ficar bem.
Devam et. Sıradaki.
Mexe-te.
Sıradaki benim çocuğum olabilme ihtimali varken olmaz.
Não enquanto o meu filho poder ser o próximo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]