Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ T ] / Tamamiyle

Tamamiyle перевод на португальский

911 параллельный перевод
Baylar, vatanseverliğinize ve cesaretinize saygı duyuyorum. Ama burada durum tamamiyle farklı.
Cavalheiros, respeito a vossa coragem patriótica, mas aqui, a situação mudou completamente.
Birazcık daha boya ve tamamiyle bitmiş olacak.
Apenas um pouco mais de tinta e ele estará pronto.
Geppetto ´ nun dileğini gerçekleştirmek tamamiyle sana bağlı.
Transformar o desejo de Geppetto em realidade será da tua inteira responsabilidade.
Senin için şu fotoğraf çekildiğin kadınlardan tamamiyle farklı, apayrı bir tip olmalıyım.
Devo ser uma grande novidade em contraste com as mulheres com quem é fotogrado.
Bu tepelerde tamamiyle bunun gibi ihtiyarlar vardır.
Estas colinas estão cheias de velhos como ele.
Ama bu tamamiyle umutsuz ve imkansız bir vaka.
- Mas assim é impossível. - Então explique isso a ele.
Tamamiyle.
Completamente.
Tamamiyle doğaçlama dans edecek.
Claro, será improvisação.
Tamamiyle.
Totalmente.
Savaş meydanında iki ordu düşünebiliyor musunuz üniformasız, tamamiyle çıplak?
Imagina dois exércitos no campo de batalha sem fardas, todos nus?
Tamamiyle saçma.
É um absurdo.
Tamamiyle benim sorunum.
É um assunto só meu.
Bir çok insan, bu hikayeyi tamamiyle karlı bir şekilde ödünç almıştır.
Muitas pessoas já usaram esta lenda e de forma muito lucrativa.
Eğer ondan tamamiyle memnun olsaydık şaşırırdım.
Não sei se estamos satisfeitos com ela.
Bu tamamiyle kusursuzdu, son derece düzgündü.
Tudo parecia tão simples, tão fácil.
Siz işin tamamiyle içindesiniz, bayım.
Está perdido.
- Basit ve tamamiyle zararsızdır.
- É simples e totalmente inofensivo.
Kırık fincan tabağı ile elimi kestim, ve o tamamiyle şoka girdi.
Cortei a mäo em um pires quebrado, e ela ficou apavorada.
Oh, sen tamamiyle tutulmuşsun, ha?
Então, está embeiçada, não é?
- Birbirimizi yeni yeni anlamaya başladık. - Tamamiyle doğru işlerde çalışması için ona bir şans verebiliriz. - Çalışmakmı?
Agora que todos nos entendemos, deixa que as coisas funcionem.
Tamamiyle değişmiş gibi geliyor.
Foi como se ela mudasse completamente.
Ama bu yaşam da, insana, günlük yaşamından tamamiyle sıyrılmasını şart koşar.
Mas essa vida pressupõe matar a vida quotidiana, a vida demasiado elementar.
Bu hassas bir sanattır, tamamiyle artistik.
É uma arte delicada! Simplesmente estética!
Ben tamamiyle muhteşemim.
Sou verdadeiramente fantástica!
Şimdi tamamiyle iyi olduğumu söylemeliyim.
Deixa-me dizer-te que me sinto melhor agora.
Bana verdikleri materyalle mucizeler yaratamam. Pasifik Filosu Başkomutanlığı'na tamamiyle dürüst olacağım.
Não podemos fazer milagres, não com o material que me deram.
Şey... Ama, Winifred, bu tamamiyle farklı bir konu.
Mas, Winifred, minha linda, é um assunto completamente diferente.
- Tamamiyle, farklı.
Diferente, completamente.
Beyler, bu küçük basın toplantısı tamamiyle resmi onaylı değil.
Sabem, cavalheiros... Esta conferência de imprensa não é oficial.
Albay Breen, benim Roket Grubum yaptığı araştırmalarda tamamiyle barışçı amaçlar gütmektedir.
Coronel Reeves! O meu grupo só faz pesquisas pacíficas.
O gurubu tamamiyle ben oluşturdum.
Eu é que os uni.
Tamamiyle kontrolüm altındayım, Doktor.
Estou no completo controlo de mim mesmo, Doutor.
Bu tamamiyle yalan.
Isso não é verdade.
Haklı. Adam tamamiyle haklı.
Ele tem toda a razão.
Aman Tanrım, dün gece olay tamamiyle çığrından çıktı!
Isso sim é que foi o cúmulo dos cúmulos de todos os tempos!
Orada beklersen, tamamiyle unuturum. seninle olmanın hazzını düşünmekten.
E eu esquecerei, para ficardes, e lembrar que adoro a vossa presença.
Ama tamamiyle ve tümüyle tükendim.
Estou completamente e absolutamente esgotado.
Maymunların tamamiyle ne planladığınız.
- O que os macacos planeiam.
Beyler... Amerika'nın savaşmak istememesi ve savaştan uzak duracağı şeklindeki sözler tamamiyle yalandır.
Homens, tudo o que ouviram sobre a América não querer combater e querer manter-se fora da guerra, não passam de balelas.
Naziler'i kazanmaya yakınken de destekleyen bu grup ; artık Nazi idaresini tamamiyle özümsemiş görünüyordu.
Tinham financiado os nazis, quando se tornou provável que ganhassem, e agora submetiam-se às suas ordens sem grande desgosto.
Bu tamamiyle benim hatam.
A culpa foi toda minha.
İlgili kaynaklardan alınan bilgilere göre, Hughes saltanatındaki üst yetkili kişiler de bu mesele üzerindeki gizemin tamamiyle aydınlandığını düşünmüyorlar.
" De acordo com fontes informadas, altos oficiais do lmpério Hughes não estão totalmente satisfeitos ainda com a solução do mistério.
Bir aday tamamiyle bağımsızdı. Kesinlikle, herhangi bir bağlılığı yoktu.
Um dos candidatos era absolutamente independente, nem sequer possuía programa eleitoral.
Bence sokaktaki vatandaş da aynı hissiyata sahipti. Tamamiyle sürpriz olmuştu.
Acho que o povo em geral partilhava este espanto.
Harekâtın ileri bir tarihe ertelenmesi, tamamiyle iptali anlamına gelebilirdi.
Outro adiamento da Overlord poderia levar à anulação total.
İlk saldırı birlikleri, tamamiyle hava hakimiyeti altında beş çıkarma sahili için yarıştı ve kapıştı.
Protegidos pela supremacia aérea, as primeiras ondas de assalto corriam para as cinco praias.
Tamamiyle sersemlemiş ve psikolojik olarak çökmüştük.
Ficámos completamente aturdidos e psicologicamente rendidos.
Hitler ikmâl konusunun, Müttefiklerin asıl sorununu oluşturacağını biliyordu. Düşüncesi, düşmanı limanlarda olabildiğince yavaşlatmak ve en sonunda tamamiyle yok oluşlarını izlemekti.
Hitler sabia que o abastecimento seria o pior problema dos Aliados, daí a sua determinação em manter os portos pelo maior tempo possível e em destruí-los por completo quando finalmente cedessem.
Tamamiyle katılıyorum, ama bunu nezaketle yapmak da mümkündür.
De acordo, mas não é preciso esquecer as boas maneiras.
Tamamiyle demode!
Totalmente ultrapassado!
Gözlerim tamamiyle açık!
- Estão bem abertos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]