Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yalandı

Yalandı перевод на португальский

966 параллельный перевод
Sen, bunlar... Hepsi yalandı.
Tu, isto, era tudo uma mentira!
Hayatım yalandı.
A minha vida foi uma mentira!
Beyaz bir yalandı.
Era mentira.
Evet ama küçük bir yalandı.
Só um bocadinho.
Bizi trenden indirmek için uydurduğu bir yalandı.
É um truque para nos fazer sair do comboio.
Mutlu olduğumu söyledim ama yalandı.
Disse que era feliz, mas menti.
Tamamen yalandı.
Foi tudo uma mentira.
Captain Melbeck beyaz bir yalandı, değil mi?
Aquilo foi uma peta, sobre o Capitão Melbeck, não foi?
- Evet. - Hepsi yalandı.
- Mentiras.
- Yalan, yalandır.
- É mentira.
Yalandı... artistik hayal gücü, beğenirsen.
Era mentira... a sua imaginação artística, se quiseres.
Ayrılmam hakkındaki her şey yalandı.
O facto de me ir embora era mentira.
Bu sana yakışmayacak, ortaya çıkarması kolay, aptalca bir yalandı.
Essa foi uma mentira parva, fácil de detectar e indigna de si.
- Hepsi yalandı, Marta.
Era mentira, Marta!
Yalandı.
Isso era mentira.
Yalandı.
Não era verdade.
Bunlar muhtemelen yalandır, çünkü hiç kimse söyledikleri kadar fazlasına sahip olamaz.
Provávelmente mentiram, porque nenhum homem poderia acumular tanta riqueza.
Cezaevinde itiraf ettiğim söylenecek şeyler, ya yalandır ya da insani zayıflıktandır.
Se disserem que fiz alguma confissão na prisão, é mentira ou é o resultado da fraqueza humana.
Ceza evinde itiraf ettiğim söylenecek şeyler ; ya yalandır ya da insani zayıflıktandır.
Se disserem que fiz alguma confissão na prisão, é mentira ou é o resultado da fraqueza humana.
Yalan söyledi. Kendi, adına ne derse desin söylediği şey yalandı.
Tanto faz que ela chame de Meineid ou perjúrio, ela mentiu.
- Söylediğin her şey yalandı!
- Tudo o que disse era mentira!
Onların hepsi yalandı! Yalan olduğunu biliyorsun!
Era tudo mentira e sabe disso.
Yalandı.
Eu menti.
Bu uydurabileceğin en saçma yalandı. Bir şey söyleme.
- É a mentira mais ridícula que já ouvi!
Komyo Tapınağı konusunda söyledikleri yalandı.
É mentira aquilo do Templo de Komyo!
- O da mı yalandı? - Hayır, o mektubu yazmıştım.
Não, escrevi a carta.
Pekala, yalan olduğunu kabul edelim. Madem yazdıkların yalandı, Fantomas seni neden kaçırdı!
Supondo que era uma mentira, porque é que o Fantomas o raptou?
Bu bir yalandı, kabul ediyorum.
Era mentira. Confesso.
Hastalık bir yalandı, değil mi?
A doença foi uma mentira, não?
# Acınası bir riyakârlıktı Kötü bir yalandı #
Não era mais que uma mentira amarga e patética.
Harry'nin söylediği her şey yalandır.
Tudo o que o Harry lhe diz é mentira.
Hepsi yalandı. Seninle yapmaktan asla hoşlanmadım.
Menti quando disse que tinha gostado de estar contigo nalgum sítio!
Sen benim oğlum değilsin ve seni denizde bulmadım, hepsi yalandı.
Não o encontrei no mar. Foi mentira o que contei.
Yalandı. Seni o eziyetten kurtarmak için her şeyi söylerdim.
Ter-lhe-ia dito tudo, para te salvar daquele tormento.
Şimdi, pek çok cenaze sözcükleri yalandır.
Em quase todos os funerais mentem sobre o defunto.
Bu bir yalandı.
Não é verdade. Não é verdade...
Beyler... Amerika'nın savaşmak istememesi ve savaştan uzak duracağı şeklindeki sözler tamamiyle yalandır.
Homens, tudo o que ouviram sobre a América não querer combater e querer manter-se fora da guerra, não passam de balelas.
Gördüğün o rüya bir yalandı, biliyorum.
Eu sei que você mentiu acerca do sonho.
Çocukları suçlamak utanç verici ve yalandır.
" Culpar os miúdos É mentira e uma vergonha
Aslında bakarsan yalandı. Geri dönmeye bile niyetim yoktu.
Não estou acostumado a fazê-lo.
Nerdeyse her hikaye kesinlikle... Bir çeşit yalandır.
Quase todas as histórias são, com certeza, um tipo de mentira.
Yalandı çünkü Şebat'ta radyo dinlemek, günah.
Menti... porque é pecado ouvir o rádio no Shabat.
Ama gerisi yalandı.
Mas o resto... são mentiras.
Ama yalandılar ve güzel düşler.
Mas são mentiras. E ilusões de esperança.
Aşk yalandır!
O Amor é um engano!
Söylemişti, Bozuk! - O yalandı!
Ela disse-nos que... estava avariado!
Bu bir yalandı.
Era uma mentira.
Daha önce size anlattığım her şey yalandı.
Como posso saber o nome daquilo que quero? Como posso saber que, no fundo, não quero o que quero?
Yalandır.
Estão a mentir!
Gökkuşağının uçlarında bir küp altın olduğunu söylemişti... ama bu bir yalandı.
Disse-nos que havia um pote de ouro no fim de cada arco-íris... e isso era mentira.
Yalandı. Demin tahliye edildim anam.
Deram-me um ano com a condicional.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]