Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yanımda değil

Yanımda değil перевод на португальский

439 параллельный перевод
Yanımda değil mösyö.
Aqui não, monsieur.
Yanımda değil.
Acho que não os tenho comigo agora.
Kimliğim yanımda değil.
Não a tenho aqui.
Ehliyetim yanımda değil, ama sözüme güvenebilirsiniz.
Näo trago a carta de conduçäo, mas dou-lhe a minha palavra.
- Şu anda yanımda değil.
- Não o trouxe.
- Helene, yanımda değil.
- Hélen, não a tenho aqui.
Kimse benim yanımda değil.
Näo. Näo tenho ninguém.
Üzgünüm, anahtarlar yanımda değil.
- Não as tenho.
Beni yakaladınız, gözlüklerim yanımda değil.
Agora você me pegou. Estou sem óculos. Não tem problema.
Yanımda para yok, çantam yanımda değil.
Eu não tenho dinheiro comigo, saí sem a minha mala.
Yanımda değil.
Não o tenho comigo.
Tabii mal bende, ama şu an yanımda değil.
Claro que tenho, mas não está aqui comigo.
Para da benim yanımda değil.
Bem, eu também não tenho aqui o dinheiro.
Benim yanımda değil.
Já te disse que não o tenho.
Tekini satın alırdım, ama kartım yanımda değil.
Podia pagar-lhe uma, mas não trouxe o cartão.
Gözlüğüm yanımda değil.
Não trouxe os óculos.
Benimki yanımda değil.
Apenas não tenho o meu.
Sadece yanımda değil.
Só que não está aqui.
Öncelikle, not şu an yanımda değil.
É que não trouxe o memorando.
- Benim yanımda değil.
Comigo não e tenho de ir.
Ehliyetim yanımda değil.
Não tenho a carta comigo.
Sadece yanımda değil.
Só não a trago aqui comigo.
Yanımda değil. Araba kullanmıyordum ki.
Não ia a guiar, ia a pé.
Kimliğim yanımda değil.
Não tenho identificação.
- Kompozisyonum yanımda değil.
- Não tenho a minha redação. - Porquê?
Rakamlar yanımda değil.
Não disponho desses dados de momento.
Ne yazık ki, o şu an yanımda değil.
Infelizmente, ele não está aqui.
Sana sonra öderim. Cüzdanıım yanımda değil.
Bom, está bem, mas vou ter de te pagar mais tarde.
Hayır, sadece kimliğim yanımda değil.
Não, eu só não tenho a identificação.
Yanımda değil, çünkü tamirde.
Não. Pois não, porque está a encordoar, de novo.
Kartım yanımda değil.
Não o tenho comigo.
Yanımda olduğun sürece umurumda değil.
Não me importo, desde que esteja contigo.
Karın seni burada benim yanımda görürse pek hoşuna gitmez, değil mi?
Não serviria de nada a sua esposa, vê-lo aqui comigo. não é?
Yanımda uyku tulumum var, değil mi?
Tenho o meu saco de dormir.
- Sorun değil, yanımda getirdim.
- Não é preciso, trouxe de casa.
Issız tabi Tanrı yanımda olmasaydı. - Hücrede yalnız değil miydin?
Solitário...
O halde benim yanımda görünmen iyi değil.
Então ainda bem que sois visto comigo.
Benim yanımda kimse güvende değil.
Ninguém está a salvo comigo.
Yanımda rahat değil misin?
Sente-se desconfortável comigo?
Çanta yanımda götürdüklerim için değil, Colson.
A bolsa não é para o que tenho.
Elbette. Ve eğer işler sarpa sararsa her zamanki gibi yanımda olmak istiyorsun. Değil mi ortak?
Claro, e quando a coisa ficar negra, vais estar lá como sempre.
Hey Kate! Sanırım Şanslı'yı yanımda götürme şansım yok değil mi?
Kate, como despojo há alguma hipótese de eu levar o Lucky comigo?
Sen yanımda olduğun sürece sorun değil.
Isso não importa. Desde que possa contar contigo.
Belki de sonra, sadece belki hepinize dahasını vermemi diliyorsanız, yüzde yüz sadece özgürlüğünüzü değil,... benim yanımda dik ve gururla yer alma fırsatını da kazanacaksınız,... ve diyeceğiz ki, "Biz Tarayıcıyız."
Assim talvez, apenas talvez, se estiverem dispostos a dar o vosso 100 %. Não ganha apenas a liberdade, ganha a oportunidade de estar a meu lado, com orgulho e altivez. E dizer : "Somos Scanners".
Dünya'nın neresinde- - - Dünya'da değil, burada. Geçen yıl açıldığımızda yanımda tohum da getirmiştim.
Dois, que se não encontramos uma maneira de derrotar os Minbari vai ser o fim da raça Humana nesta geração.
Uzun, sıcak günlerde yanımda olacaksın, değil mi?
Vais passar os dias longos e quentes comigo, não vais?
Sen yanımda olduğun için çok da umurumda değil. Anlamıyorum.
Se pensarem que estás fora, deixam-te em paz.
Büyük değil, ama yanımda taşırım.
É volumoso, mas considero-o bagagem de mão.
Ve yanımda kimi istiyorum, biliyorsun değil mi?
E tu sabes quem eu quero ter a meu lado, não sabes?
Yanımda taşıyor olduğumda değil.
Bom, não é que os traga sempre comigo.
Kaptan biliyorum ki inançlarım yanımda bazen huzursuz olmana sebep oluyor ve belki de bu yüzden beni uzak tutuyorsun ama şu an bu hiç umurumda değil ve ben dua edeceğim çünkü aklıma yapacak başka bir şey gelmiyor.
Capitão... Sei que as minhas crenças o deixam desconfortável ao pé de mim e talvez seja por isso que me mantém à distância. Mas isso agora não me importa e vou rezar, porque não sei o que mais fazer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]