Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yapmayacaksın

Yapmayacaksın перевод на португальский

1,353 параллельный перевод
Beni incitmeye çalışıyorsun. Bunu, bir daha yapmayacaksın. Var mısın?
Se me queres magoar, não precisas de enganar-me.
Piper, birkaç ay daha bunu yapmayacaksın zaten.
Piper, só vais dar à luz daqui a um ou dois meses.
Sanırım bunun için kesinlikle ödeme yapmayacaksın.
E imagino que não tenhas como pagar por ele.
Bir daha asla bakıcılık yapmayacaksın!
Não voltas a tomar conta da minha filha!
Bir sihirbazlık numarası yapmayacaksın, değil mi?
Não vais fazer um truque de magia, pois não?
Hayır, yapmayacaksın.
Não, não deitas.
Hiçbir şey yapmayacaksın!
Tu não vais fazer nada!
Bunu yapmayacaksınız.
Não vai fazer isso.
Böyle bir şey yapmayacaksın, Sean.
Não vais fazer nada disso, Sean.
- Hayır, yapmayacaksın.
- Não tem nada.
Kalkmana izin verirsem, delilik yapmayacaksın.
Se te soltar, não fazes mais parvoíces?
- Hiçbirini yapmayacaksın, değil mi? - Hayır.
- Não vai fazer nada disso, vai?
- Hayır yapmayacaksın.
- Não vais, não.
Yine komiklik yapmayacaksın bana, değil mi?
Não vais começar a agir de maneira esquisita comigo, pois não?
Ama tabii ki, bunu yapmayacaksın... fazla gururundan.
Mas claro que não farias isso, és demasiado orgulhoso.
Bunu yapmayacaksın.
Não vais com isto para a frente.
Söylenene kadar pencerelerinizi kapalı tutacak ve yasak olan hiçbir şeyi yapmayacaksınız.
Verão que não há barras nas janelas. São livres de ir e vir desde que venham à terapia de grupo e que não façam nada proibido. Tu, não.
Bunu yapmayacaksın ama.
Tu não o fazes!
Bu asla evlenmeyeceksin ve çocuk yapmayacaksın mı demek?
Isso quer dizer que nunca vais casar e ter filhos?
Telafi etmek için hiçbir şey yapmayacaksın, değil mi Gary?
Não farás mesmo tudo para emendares a mão?
- Böyle bir şey yapmayacaksın.
- Não vais fazer nada disso.
Yalnız yapmayacaksın.
Não vais fazer isso sozinho.
Asla hiçbir şey yapmayacaksın özgürlüğün için!
Você nunca consegue nada bom para livrar-se!
Ve biliyorum ki sen de bunu yapmayacaksın
E eu sei que também não consegue fazer isso
- Yine o yutkunma şeyini yapmayacaksın değil mi?
Não vais fazer aquela coisa de engolir em seco, pois não?
- Tebrik kartı almayacaksın. Bi'sikim yapmayacaksın!
Não vais mexer uma palha!
Orada şeriflik yapmayacaksın herhalde.
Então, já não vai ser xerife?
Bu işi uzatmayacaksın. Bu meseleyle ilgili sızlanıp durmayacaksın. Parmağı acıyan bir çocuk gibi yapmayacaksın.
Não se demora com isso... não se fica por aí chorando por isso... e nem se comporta feito criança com um diabo de dedão machucado... sabe, que nem louco, chupando :
Hayır! Bugün yaramazlık yapmayacaksınız.
Não, vocês vão portar-se bem hoje.
- Bunu yapmayacaksın.
- Não fará isso.
Tam anlamıyla rol yapmayacaksın ama, Bu koca kafayla anca bunu yaparsın.
Não é bem "representar" mas pode resultar, já que tens uma cabeça tão grande.
- Yapmayacaksın.
- Não vais.
Sanırım işbirliği yapmayacaksınız Yüzbaşı Barnett.
Acho que não está a colaborar, Capitão Barnett.
- Bunu bir daha yapmayacaksın değil mi? - Hayır, hayır.
- Não vais voltar a fazê-lo, pois não?
- Yemek yapmayacaksın değil mi?
- Não vais cozinhar, pois não?
Bütün o kek muhabbetlerini yapmayacaksınız değil mi?
Não vão fazer aquela coisa do bolo, pois não?
Boks yapmayacaksınız!
Nada de boxe.
Bir daha benim gecemde bunu yapmayacaksın.
Não estragues a minha noite. Nunca.
- Hiçbir şey yapmayacaksın.
- Não farás nada.
Gidip başka yerde yaşayacak ve bir daha... -... asla içki yapmayacaksınız.
Vão ter de ir viver para outro lado e nunca mais vão fazer aguardente...
Bunu yapmayacaksın.
Não vais fazer isso!
- Hayır Seth, yapmayacaksın.
Não, não vais, Seth.
Ama sanırım öyle yapmayacaksın.
Mas não acho que queira.
- Beni utandıracak bir şey yapmayacaksın, değil mi? Hayır, bu eğlenceli olacak.
Não vais fazer nada de que me vá arrepender, pois não?
Görevin Goodchild'i öldürmekti ama sen bunu yapamayacaksın ya da yapmayacaksın.
A missão era matar o Goodchild e não podes ou não queres fazê-lo, por isso...
Hayır, yapmayacaksınız.
Ei, não vais nada!
Ama yapmayacaksın.
Mas tu não vais fazer isso...
- Hayır, öyle bir şey yapmayacaksınız. - Bu ne gülünç bir düşünce.
- Que ideia ridícula.
- Kendine kötü bir şey yapmayacaksın..... değil mi? - Ne?
Porquê?
- Ben yapmayacağım. Sen de yapmayacaksın.
É só uma ideia.
Sen bir yorum yapmayacaksın.
Disse que o meu nome ficaria longe de tudo,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]