Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ I ] / Il

Il перевод на португальский

662,405 параллельный перевод
Bu yıl Nepal'e bir kere daha gelmiştik.
Ambas viemos ao Nepal o ano passado.
Böyle korkunç bir şey nasıl olur?
Como é que acontece algo tão horrível?
Buradaki kan dağılımına bak.
Olha para a distribuição do sangue aqui.
Eğer bunu yapan bir insansa hayvan saldırısı gibi göstermekte çok başarılı.
Se um humano fez isto, fez um trabalho bastante convincente para fazer parecer o contrário.
Maharishi ile takıntılı olduğunu söylediniz.
Disse que ela estava obcecada com os maharishi.
Biraz araştırdım, Pemba'nın asıl adı Dave Dennis.
Fiz uma pesquisa, e o verdadeiro nome do Pemba é Dave Dennis.
Diyelim ki bir şövalye grubuyla birlikte maceraya atılıyor, ama kendisi dışında gruptaki herkes ölüyor.
O que é isso? Imagina que um cavaleiro sai numa aventura e leva o seu grupo, mas todos do grupo morrem, excepto o cavaleiro.
Şövalye krala karşı dürüst ve saygılı olmaya yemin etti, ama yine de abarttı.
O cavaleiro jurou ser honesto e honrar o seu rei, mas ele exagerou porque...
Bu izin kenarındaki zayıflığa bakılırsa da muhtemelen bacağını sürüklüyor.
E podem ver pela ponta desta pegada que provavelmente está arrastar a perna.
Bayan Seger, geçen yıl bu vadide kaç kişi...
Srta. Seger, sabe quantas pessoas morreram neste vale
Tüm kurbanlar geçen yıl içinde kaybolmuş gibi.
Parece que todas as vítimas desapareceram no último ano.
Jack, nasıl bir travma normal bir insanı böyle...
Jack, que trauma seria preciso para tornar uma pessoa normal em alguém...
İki tanesini bulamadım, ama genetik işaretlere bakılırsa buralı olabilirler.
Não identifiquei os outros 2. Mas as marcas genéticas indicam que são locais.
Biz nasıl yapıIdığını bilmiyoruz.
Nós não sabemos fazê-lo.
Diğer tarafta olmak nasıl hissettiriyormuş?
Qual é a sensação de estar do outro lado?
Annem gibi konuşmak istemezdim ama... Bu kılıkta mı gideceksiniz?
Não quero parecer a minha mãe, mas vocês vão assim vestidos?
- Evet, nasıl yardımcı olabilirim?
- Em que podemos ajudar?
Nasıl?
Como?
Nasıl biri olduğumu saklamıyorum.
Eu não tenho ilusões sobre quem sou.
1954 yılı.
Estamos em 1954.
Nasıl olduğunu tahmin edemiyorum.
Nem imagino como isso é.
Her seferinde geri döndüğümde, sana nasıl hissettiğimi söyleyecektim, seni sevdiğimi.
Jurava sempre que, quando voltasse, iria dizer-te o que sentia, que... Que te amo.
Zaman makinesinin pilotu, biz 2017 yılından geldik.
Ele é o piloto da máquina do tempo, e nós somos de 2017.
Ya da benim yazılımlarımla saatler sürer.
Ou horas, com o meu software.
Nasıl gidiyor?
Como estás?
Rufus'54 yılındayken, gözlerimi açamamıştım, ama söylediğin her şeyi duydum.
Rufus, em 1954, eu não conseguia abrir os olhos, mas ouvi tudo o que disseste.
Belki olasılıklara açık olmalıyım artık.
Talvez eu devesse estar aberto às possibilidades.
Neyin olasılığına?
Possibilidades de quê?
Zaman yolculuğu gerçek, ve ilk görevime çıktığımda 1937 yılına Hindenburg'a gittim, ve giderken bir kız kardeşim vardı, ama döndüğümde... artık yoktu.
Viajar no tempo é possível. E na minha primeira missão, fui ao desastre do Hindenburg, em 1937. Quando parti, tinha uma irmã, e quando voltei, ela tinha desaparecido.
Çok akıllıydı, komikti, sosyoloji okumuştu. Karate de siyah kuşağı vardı ki bu gerçekten çok garip, ve hayatını nasıl yaşayacağına dair hiçbir fikri yoktu,
É engraçada, licenciou-se em Sociologia e é cinturão negro em karaté.
Tanrım, nasıl yaşayacağını biliyor muydu ki, o benim en iyi arkadaşımdı.
Ela não sabe o que quer ser, mas sabe viver a vida. - E é a minha melhor amiga.
Nasıl bir aile olduğumuzu hatırlasaydın, eğer bir gün uyansaydın ve ben birden yok olmuş olsaydım, sen de aynı şeyi yapardın.
Se conseguisses lembrar-te como éramos como família, se um dia acordasses e eu tivesse desaparecido, - terias de fazer a mesma coisa.
Babanla nasıl tanıştığımı sanıyorsun?
Como achas que conheci o teu pai?
Tammi'nin 12 saat içinde karayı vurması bekleniyor ve yazılışı kadar korkunç bir kasırga olmasından endişe ediliyor.
Espera-se que chegue a terra nas próximas 12 horas e promete ser tão horrível quanto esta forma de escrever Tammi.
Bir iddia için seninle takılıyorum.
Só me dou contigo por causa de uma aposta.
Bu alanın tarihî önemini nasıl koruma altına alacaksın?
O que estás a fazer para proteger a importância histórica deste sítio?
İnsanlar bunu nasıl karıştırıyor?
Porque é que toda a gente faz esta confusão?
"İ" ile yazılan Tammi, Manhattan'ı Haiti'ye çevirmeden marketler boşaltılıyor.
As mercearias estão a esvaziar-se, enquanto o Tammi-com-um-I ameaça transformar Manhattan no Haiti.
Ama nasıl olur?
Mas como?
Kullanılıp atılmış.
usada e deitada fora.
Ar-Ge'ye de para yatırıyorlar ama ilacın onay aldı mı, patenti yirmi yıl sende.
Gastam imenso em pesquisa, mas quando o medicamento é aprovado ficam com uma patente de vinte anos.
Başarılı oldum.
Tive sucesso.
Karım beş yıl önce öldü.
A minha mulher morreu há cinco anos.
Kırk yıl önce mi?
Há quarenta anos?
Benim kılığıma girmiş o canavarı.
O monstro que se mascara de moy.
Evet, nihayet yapılıyor.
Finalmente é real.
Janjanlı çatı partine beni nasıl davet etmezsin Stacy?
Não estou convidado para a tua festa finória no telhado, Stacy?
İkinci Cadde metrosundan ümidi keseli kırk yıl oluyor.
Desisti do metro da Segunda Avenida há quarenta anos.
- Aşırılığı açıklar.
- Explicaria a brutalidade.
Peki o zaman, onu nasıl durduracağız?
- Então, como é que o paramos?
Bence siz... nasıl tarif ediyorsunuz?
Como gosta de dizer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]