English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Go to college

Go to college Çeviri Türkçe

1,973 parallel translation
Two days ago, I was sitting in my bedroom packing to go to college.
İki gün önce evde üniversite için bavul topluyordum.
I've decided not to go to college, stay in Los Angeles and do a TV show with Tiffany Monaco.
Los Angeles'de kalıp Tiffany Monaco'yla TV programı yapacağım.
He decided to finally take that time off from Hollywood and go to college.
Sonunda Hollywood'a ara verip, okumaya karar vermiş.
I wanna be the first in my family to go to college on a cheer scholarship.
ailemde, ilk kez amigoluktan burs alarak üniversiteye giden kisi olmak istiyorum.
Used to go to college with him. Not college. Art school, like.
Aynı üniversitedeydik, aslında sanat okulunda..
He refused to go to college, so I kicked him out.
Okula gitmeyi reddetti, ben de kovdum.
I'm 21, born in Ankara and go to college.
Öncelikle sizi tebrik ediyorum. Bize biraz kendinizi anlatsanız?
First of all, it's a correctional officer and you know what happens if you don't go to college?
Öncelikle, ben ıslahevinde çalışıyorum ve üniversiteye gitmezsen ne olacağını bilmek ister misin?
You go to college, you're in a school, you got that scholarship.
Üniversiteye girdin, bursun vardı.
Melody, don't you think you should go back home and finish high school, maybe even go to college?
Melody, sence de evine geri dönüp liseyi bitirmen, hatta belki de üniversiteye gitmen gerekmiyor mu?
I won't go to college.
Okula gitmeyeceğim.
- Didn't you go to college?
Oradan istifa ettim. - Üniversite okudun mu?
I spent all this time trying to go to college.
Bütün zamanımı üniversiteye girmek için harcadım.
You're gonna go to college get a degree.
Üniversiteye gidip mezun olacaksın.
The kids could go to college without getting a loan from a bank.
Çocuklar, bankaya borçlanmadan, üniversitede okutulabiliyordu.
Go to college.
Üniversiteye git.
I don't want to go to college either.
Ben de üniversiteye gitmek istemiyorum.
So you could live through school, so you could go to college, so that you could meet and marry Max, and raise those amazing kids.
Okulu atlatman, üniversiteye gitmen Max'le tanışıp evlenmen o harika çocuklarını yetiştirebilmen için.
" You had the brains to go to college.
Sende üniversiteye gidecek kafa vardı.
- I'm not gonna go to college.
- Üniversiteye gitmeyeceğim.
Getting ready to go to college in the fall...
Sonbaharda üniversiteye gitmeye hazırlanıyordu...
I wanted to go to college, so I danced my way to a degree.
Üniversiteye gitmek istiyordum. Dans ederek para kazanıyordum.
You have to go to college.
Üniversiteye gitmek zorunda.
He's--he's the first person in his family to go to college.
Ailesinde üniversiteye giden ilk kişi oydu.
Our parents want us to go to college, but with a bad enough recommendation from you, we can stay here and party.
Ailelerimiz üniversiteye gitmemizi istiyor ama sizden gelecek kötü bir öneri ile burada kalabilir ve parti yapabiliriz.
We couldn't even go to college.
Biz üniversiteye bile gidemedik.
And if Lil wants to go to college, I darn sure wanna see it happen.
ve Lil koleje gitmek isterse, neler olacağını görmek isyeceğine eminim.
One thing for sure - I wanna go to college.
ama bir şeye eminim - koleje gitmek istiyorum.
I know how much she wants to go to college.
koleje ne kadar çok gitmek istediğini biliyorum.
You deserve to get to go to college and have a career and have a real family someday.
Koleje gitmeyi hak ediyorsun, ve bir kariyer, ve tabiki gerçek bir aile.
I'll be able to see wilber go to college.
Wilber'ın üniversiteye gittiğini görebileceğim.
He and your mom sacrificed so that you could have nice things, go to college. And meet me.
O ve annen sen güzel şeylere sahip olabilesin ve üniversiteye gidip benimle tanışabilesin diye çok fedakarlık yaptı.
Making kids go to college for a year before they turn pro forces them to take high school more seriously.
Çocukların profesyonel olmadan bir sene önce üniversiteye gelmeleri, liseyi ciddiye almalarını sağlıyor.
Couple years from now, you'll be old enough, you go out, you-you go to college, you'll be out of the house, you'll make your own decisions!
Bundan birkaç yıl sonra, yeterince büyüdüğün zaman, üniversiteye gideceksin.. .. kendi evinde yaşayacaksın, kendi kararlarını vereceksin. O zamana kadar...
I'll go to college nearby.
Yakındaki bir üniversiteye giderim.
We still want to finish high school and go to college.
Hala okulku bitirmek ve üniversiteye gitmek istiyoruz.
Wait a minute, so if you did this TV show then you wouldn't go away to college? .
Dur, bu programı yaparsan üniversiteye gitmeyecek misin?
Did you really think I was just gonna let her go off to college without me?
Gerçekten onu üniversiteye bensiz göndereceğimi mi sandınız?
Don't you have a college to go to?
Senin gidecek bir kolejin yok mu?
I can't go to Just Community College like you, be a doctor, operating on people and shit.
Senin gibi Sadece Yüksekokul'a gidemem, doktor olamam, insanları ameliyat falan edemem.
I was gonna use it to go to City College but I gave it to her instead.
Parayı üniversiteye gitmek için kullanacaktım ama bunun yerine ona verdim.
Well, you can always go to secretarial college with Hattie.
Hattie ile her zaman sekreterlik okuluna gidebilirsin.
I was going to go take acting class when I went down to college, but then I never went to college, I never took acting class.
Üniversiteye gitseydim, oyunculuk dersi alacaktım. Ama asla üniversiteye gidemeyeceğim ve oyunculuk dersi alamayacağım.
Now, you want to go away to some music college, and you're not even good enough to impress a bunch of Graziers?
Bir avuç çobanı bile etkilemeye yetmeyen müziğinle, şimdi bir de müzik kolejine mi gitmek istiyorsun?
Save your quest for self-expression until the kids go off to college. "
Çocuklar üniversiteye başlayana kadar özanlatımına devam et.
They go to Wall Street. Today's students, unlike in Dr. Salk's time, can graduate from college with a student loan debt of up to $ 100,000 or more. Moore :
Wall Street'e gidiyorlar.
You know, it's not that You don't want to go to the same college as me.
Sorun benimle aynı okula gitmek istememen değil.
- Sweetheart what matters most is not what college you go to. It's what kind of a person you grow up to be.
- Tatlım benim için önemli olan hangi üniversiteye girdiğin değil nasıl bir insan olduğun.
Van, do you have to go back to the college?
Van, üniversiteye gitmek zorunda mısın?
the next week or make a Billboard interview, or go to the army, or to college, instead of staying on the couch
"Haftaya liseden mezun oluyorsun. Bilboard işi yapabilirsin orduya yazılabilir ya da koleje gidebilirsin ama koltuğumda yayılamazsın" dedi.
Yeah, until you go away to college.
Ya, üniversiteye gidene kadar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]