Go to work Çeviri Türkçe
6,923 parallel translation
Okay, well, I, um... I'm gonna go to work for a little bit, clean up some paperwork.
Pekâlâ ben işe gidip biraz evrak işi halledeceğim.
They wanna go to work for Helen?
Helen ile çalışırlar mı?
Let's go to work.
Hadi işe koyulalım.
You say you don't want the full four, so you gotta go to work.
Dört yılı istemiyorsan çalışmak zorundasın..
It's about you went out with a guy who doesn't go to work in a onesie.
Bebek tulumu giymeyen biriyle çıkmanın vakti gelmişti.
I want to go to work with you.
Seninle işe gitmek istiyorum.
If you don't go to work, you're going to get fired.
İşe gitmezsen kovulacaksın.
Get up in the morning. Go to work every day.
Her gün sabahları erken kalkıp işe giderim.
Ready to go to work?
İşe başlamaya hazır mısın?
That day, I didn't go to work.
O gün işe gitmedim.
Go to work, be awesome at it, and don't waste time on foolish flights of fancy.
İşe git. İşinde iyi ol. Ve avare şeylerle vaktini harcama.
I go to work all day, I've been out all day and when all you have to do is to lay around in this big house and live easy and at least you can have my meal on time.
Tüm gün işteydim. Tüm gün dışarıdaydım. Sen ise bütün gün evde dolanıp keyif çattın.
I have to go to work soon.
- Yakında işe gitmem gerekiyor.
I want to see the kids before I go to work.
İşe gitmeden önce çocukları Görmek istiyorum.
I gotta go to work in the morning.
Sabah işe gitmem gerekiyor
But I couldn't do anything. I couldn't even get out of bed to go to work.
Yataktan kalkıp işime bile gidemedim.
Ah, I should go to work.
Ah, işe gitmeliyim.
I have to go to work.
İşe gitmek zorundayım.
I don't know, I can't bring myself to put on a tie and go to work.
Bilemiyorum, kravat takıp işe gitmeyi kendime yediremedim.
I have to go to work.
İşe gitmem gerek.
Thing is, right around that time, though, every morning, I'm getting ready to go to work, I bend over to tie my shoes...
Gerçek şu ki, o olaydan sonra her sabah işe gitmeye hazırlanıyorum ve ayakkabımı bağlamak için eğildiğimde bağcık elimde, donup kaldım.
Time to go to work.
İşe koyulma vakti.
I gotta go to work, but here.
İşe gitmem gerek ama al bunu.
You didn't go to work today, did you?
- Bugün işe gitmedin, değil mi?
I want you to go back over your work with a fine-tooth comb, and make sure it's airtight.
Gidip bu konunun altını üstüne getirmeni ve kesinlikle güvenilir olduğundan emin olmanı istiyorum.
Went to go do admin work for Oppenheimer.
Oppenheimer'ın büro işlerini yürütüyormuş.
Went to go do admin work for Oppenheimer?
Oppenheimer'ın büro işlerini yürütüyormuş.
You want to take our laptops and go work in the autopsy room?
Laptoplarımızı alıp otopsi odasında çalışmamızı ister misin?
I want you to go back over your work with a fine-tooth comb.
Bu işi en ince ayrıntısına kadar araştırmanı istiyorum.
All right, I'll take her, then I'll have to go into work.
Tamam, onu götürüp oradan iş yerine geçeceğim.
I got to go to work.
İşe gitmem lazım.
We got to go. We have work to do.
Yapmamız gereken şeyler var.
Castle and I are gonna go to his office and check if there were any problems at work.
Castle ve ben de ofisine gideceğiz, bakalım iş yerinde bir sorun yaşamış mı?
After the car accident... I could not go back to the work.
Araba kazasından sonra işe geri dönemedim.
The men are refusing to go back to work.
Adamlar işe geri dönmeyi reddediyor.
But I know they'll show their checks to each other, go crazy, and their paranoia will make them work even harder the next year to meet my imaginary standard.
Çeklerini birbirlerine göstereceklerini ve sapıtacaklarını biliyordum ve paranoyları yüzünden seneye benim hayali standartlarıma ulaşmak için daha da çok çalışacaklar.
Years ago, I would go to Le Beffroi, the Belfry Hotel, for a drink after work every night.
Yıllar önce, işten sonra her akşam bir içki içmek için Le Beffroi'ye, Belfry Oteli'ne giderdim.
You can go back to work.
ve sen işine geri dönebilirsin.
I have to go to work now... _ - You're not on breakfast on Mondays. - Yeah.
- Pazartesileri erken gitmezsin sen.
Let's go back to the work room. We'll think it through.
Atölyeye dönelim, orada boylu boyuna düşünürüz.
You also think Halloween is nonsensical. Mm-hmm. And yet you took time off work to get dressed up and go to Ralph's party.
Cadılar Bayramı'nın saçma olduğuna inanıyorsun, ama yine de Ralph'ın partisine katılmak için kostüm giyerek vakit ayırıyorsun.
We'll go see the family, see if we can try to get something we can work with.
Gidip aileyle konuşalım. Belki üzerine düşebileceğimiz bir şey çıkar.
Ready to go back to work?
İşe dönmeye hazır mısın?
If it doesn't work out, you'll just have to go to jail.
İşe yaramazsa hapishaneye gönderilirsiniz.
I'm taking the opportunity to go through some of the work you two did in the old days.
İkinizin eski günlerde yaptığı işlere göz atma fırsatı buldum.
Immersing yourself in your work is the best way to go. Plus, I just love homecomings.
Artı, mezuniyet balolarını severim ben, sen sevmez misin?
You just go back to work, right?
İşe dönersin, değil mi?
Probably went to go hang out with her ranch hand... one of the red-bandana boys that work here.
Buradaki çalışanlardan biriyle takılmaya gitmiştir, kırmızı bandanaları olanlar var ya.
Jinora and I will go talk to Kuvira at dawn, and maybe we can work something out.
Jinora ile gündoğumunda Kuvira ile konuşacağız, belki bir yolunu bulabiliriz.
EDUARD ARTEMIEV All those who don't wish to remain or work in the Socialist Russia may go abroad without any restriction, if they assume their word of honor not to continue fighting against Soviet Russia and the Soviet Government. Original Music :
Orijinal Müzik :
That anyone who does not want to work in the Socialist Russia, has the opportunity to go abroad.
Sosyalist Rusya'da çalışmak istemeyen herkesin, Yurt dışına çıkma fırsatı buluyor.
go to sleep 664
go to hell 1081
go to college 29
go to bed 547
go to sleep now 53
go to your room 325
go to school 64
go to bed now 31
go to the house 16
go to the car 39
go to hell 1081
go to college 29
go to bed 547
go to sleep now 53
go to your room 325
go to school 64
go to bed now 31
go to the house 16
go to the car 39
go to the bathroom 48
go to the kitchen 39
go to new york 16
go to class 25
go to the hospital 36
go to town 28
go to jail 27
go to the bar 16
go to him 110
go to the movies 20
go to the kitchen 39
go to new york 16
go to class 25
go to the hospital 36
go to town 28
go to jail 27
go to the bar 16
go to him 110
go to the movies 20
go to the police 50
go to the right 20
go to her 103
go to the back 19
go to commercial 23
go to it 51
go to them 17
go to 136
go to the right 20
go to her 103
go to the back 19
go to commercial 23
go to it 51
go to them 17
go to 136