He could be Çeviri Türkçe
6,919 parallel translation
If he's taken a boat, he could be anywhere.
Tekneyi aldıysa her yerde olabilir.
He could be a criminal, he could be a killer, or worse.
Kanun kaçağı olabilir, katil olabilir, belki daha da kötüsü.
You could be the father, he could be the father, or Franz...
Çocuğun babası sen olabilirsin, o olabilir, Franz olabilir.
He could be anywhere?
Herhangi bir yerde olabilir.
He could be floating like a crocodile in Berry Springs.
Berry Springs'te timsah gibi süzülüyor olabilir.
He could be a ghost gum sitting on that riverbank there in Alice.
Alice'te bir nehir yatağında dikilen bir beyaz sakız ağacı olabilir.
Perhaps he could be bartered, fetch us a good price.
Belki onun için pazarlık edebiliriz, iyi para edebilir.
For all we know, he could be down here with us.
Tüm bildiğimiz, bizimle beraber burada olabileceği.
He could be a good fit for you.
Sana yakışabilir
He could be Suh's roadblock.
O Suh'nun barikatı olabilir.
Even if there was enough proof, he, like us, would probably die before he could be extradited to Germany.
Yeterli kanıt olsa bile, o, tıpkı bizim gibi Almanya'ya gönderilmeden ölecektir.
Lord, this mean old engineer. Cruel as he could be.
Bu aksi, yaşlı mühendis alabildiğine zalim.
This mean old engineer. Cruel as he could be.
Bu aksi, yaşlı mühendis alabildiğine zalim.
I mean, he could be a terrible judge, but a decent loving father.
Yani, berbat bir hakim olabilir, ama belki harika bir babadır.
I don't know where he could be.
Nerede olabilir bilemiyorum.
but he could be dead in there.
orada ölebilir.
Stay sharp. He could be anywhere.
Tetikte olun, her yerde olabilir.
He could be anywhere by now. This place is riddled with underground tunnels.
Her yerde olabilir, burası yer altı tünelleriyle dolu.
And Peña still hoped he could be taken alive.
Peña hâlâ canlı olarak yakalanacağını umuyordu.
For all we know, he could be back at mission control right now.
Şu an görev kontrole dönmüş olabilir.
He could be the perfect match for us!
Bize harika bir uyum sağlayabilir!
He could be the one.
Onunla olabilir.
But I knew he could be, if he- - if he just believed.
Ama olabileceğini biliyordum, inansaydı yani.
He could be tough.
Sert olabilirdi.
He could be hard.
Zor olabilirdi.
He was all he could be when he joined my Navy!
O anca benim limanıma girdiğinde kendini buluyor.
He got up every morning, made his address, and I'll be God damned if there was a boy in that home who could've lasted a day without it.
Her sabah kalkar, şakımaya başlardı dedikoduları. Allah canımı alsın, o yetimhanede ona ters düşen bir çocuk olsaydı günün batışını göremezdi.
If he could rally zealots to free the Baptist, there could be an uprising in Galilee.
Vaftizci'yi salmak için bağnazları toplarsa, Celile de bir isyan olabilir.
This could be the opening he's been looking for.
Bu onun aradığı fırsatı sağlayabilir.
If what he says is true about that stock, it could be worth 10 times that tomorrow, maybe even more, the sky's the fucking limit.
Senetlerle ilgili dedikleri doğruysa eğer.. ... yarın belki 10 katı değeri olabilir.. ... belki daha fazla, limiti yok bunun.
Principal Harod, I'm sure he locked the door on us, who else could it be?
Müdür Harod. Eminim kapıyı üzerimize o kilitledi. Başka kim olabilir?
And then you went to law school and you thought you met Mr. right but he dumped you final semester when he realized he could be the next wolf of wall street.
Ve daha sonra sen hukuk fakültesine gittim ve düşündüm. Eğer mr araya geldi. Doğru ama o size son dönem dökülüyor.
And he theorized a series of measurements that could be taken using pendulums, weights, and counterweights.
Ve o ölçümlerin bir dizi teorize. Bu, sarkaç, ağırlıkları kullanılarak alınabilir Ve karşı.
He seems to have some memory loss, but that could be temporary.
Hafıza kaybı var gibi görünüyor ama bu geçici de olabilir.
Then he could be treated.
O zaman tedavi edilebilecekti.
He could win the primary, then go on to be president.
Ön seçimleri kazanabilir, hatta sonra cumhurbaşkanı bile olabilir.
He'd be here if he could.
İmkanı olsa o da burada olurdu.
How dangerous could he be?
Birinci sınıfta uçuyordu. Ne kadar tehlikeli olabilir ki?
I could've sworn he said he'd be here eating butterscotch and watching Blue Bloods.
Hadi be! Yemin ederim şekerleme yiyip Blue Bloods seyredeceğim demişti.
Well, to be absolutely clear here, technically he definitely could go alone.
Şimdi açık konuşayım teknik olarak tek başına gidebilitesi var.
You really think that he trusts me with anything that could be used against him?
Cidden ona karşı kullanabileceğin bir şeyi güvenip bana söyleyeceğini mi düşünüyorsun?
Well, if the car ain't stolen or abandoned, then he could still be driving it. Shooter?
Araba çalınmış veya terk edilmiş değilse hâlâ arabayı kullanıyor olabilir.
He could've never imagined he'll be seeing this day.
Burası "Deewar" mı? Burası ring.
He's the only man I ever met who could be my proper match.
- Evet. Tanıdığım erkekler içinde bana uygun olabilecek tek adam odur.
Most phones record wherever you go, so if Sam backed up his phone to the laptop, there could be data showing he was at the sorority house that night.
Çoğu telefon gidilen yerleri kaydeder,... eğer Sam telefonunu bilgisayarına yedeklediyse o gece dernek evine gittiğini gösteren bir bilgiye ulaşabiliriz.
And if he lied about this, he could also be lying about being raped.
Ve bu konuda yalan söylediyse tecavüze uğradığı konusunda da yalan söylüyor olabilir.
He's the killer here, and whoever did this to him... Me killing him would be the dumbest thing I could do.
Katil olan Sam'di ve onu kim öldürdüyse onu öldürmek yapabileceğim en aptalca şey olurdu.
Wish I could help you write this, but, you know... Fuck, he treated us so different, right? It'd be like we were talking about two different people.
Keşke bunu yazmana yardım edebilsem ama bize çok farklı davrandı amına koyayım.
And what could be more salubrious for a conqueror than the motivation to become so strong he's never dethroned again?
Ve bir fatihin daha güçlü olma motivasyonundan ve tahttan birdaha düşmeyeceğini düşünmesinden değerli ne olabilir?
Somebody followed me here... so he could put that picture in a place where I would be the one to find it.
Biri beni takip etmiş sonra da bulacağım bir yere o fotoğrafı koymuş.
He told us if he didn't operate immediately, - you could be dead within six months.
- Eğer hemen ameliyat olmazsan, 6 ay içinde öleceğini söyledi.
he could be anywhere 96
he couldn't have 37
he couldn't make it 32
he couldn't have done it 16
he couldn't 87
he couldn't do it 17
he could have 23
he could 99
he could die 42
could be more 16
he couldn't have 37
he couldn't make it 32
he couldn't have done it 16
he couldn't 87
he couldn't do it 17
he could have 23
he could 99
he could die 42
could be more 16
could be worse 129
could be 753
could be better 30
could be anything 68
could be anywhere 25
could be a trap 19
could be anyone 27
could be fun 50
could be nothing 25
could be anybody 19
could be 753
could be better 30
could be anything 68
could be anywhere 25
could be a trap 19
could be anyone 27
could be fun 50
could be nothing 25
could be anybody 19