English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Not again

Not again Çeviri Türkçe

12,747 parallel translation
Not again.
Yine kanadı.
Not again.
Bir daha olmaz.
Not again.
Yine bunlar olmasın.
Please, not again. No.
Lütfen yine bunlar olmasın.
Not again!
Bir daha değil!
So it hasn't rained since June, it's not gonna rain again until September.
Hazirandan beri bir damla yağmadı, eylüle kadar da yağmaz.
I'm not gonna ask you again.
Tekrar sormayacağım.
- Again, not judging, just saying.
- Tekrar söylüyorum, yargılamıyorum.
- If their demands are not met, however, we will be executed, never to see our families again.
- Ancak talepleri yerine getirilmezse ailelerimizi tekrar göremeyecek ve infaz edileceğiz.
So, it's definitely not yours. So, now I got nothing again.
Yine hiçbir kârım yok.
"and to please them well, in all things not answering again..."
".. onları hoşnut etsinler, diklenmesinler. "
I appreciate your enthusiasm, but do not push your personal agenda to the DNI again.
İlgin için teşekkür ederim. Ama bir daha isteklerini böyle, yöneticinin önünde dile getirme. - Anlaşıldı.
Let's not talk of them again.
Tekrar onlardan bahsetmeyelim.
We're not going there again, are we?
Tekrar başlamayalım, değil mi?
Rumour has it it may not open again.
Bir daha açılmayacağına dair dedikodular var.
I'm not gonna just stroll back out again.
Tekrar dışarı çıkmayacağım.
If you can not help, let's go our way again.
Eğer yardımcı olamaz, biz yolumuza geri dönün.
Okay, she's not dodging us again.
Peki, bizden bir kere daha kaçamayacak.
Bomb squad will be here any minute, and I'm not leaving you alone again.
Bomba ekibi her an gelebilir... ve seni bir kez daha yalnız bırakmayacağım.
"well by-golly, I'm not going to make that mistake again."
"Bir daha aynı hatayı yapmayacağım."
I'm not running again.
Bir daha kaçmayacağım.
I was embarrassed, and I let her take advantage, but it's not gonna happen again.
Utanmıştım ve benden faydalanmasına izin verdim ama bir daha olmayacak.
Not this again.
- Bu sefer olmaz.
If you do not keep your promise... you will never see my children again. Okay.
- Sözünü tutmazsan bir daha çocuklarımı görmeyeceksin.
May I not return and try again?
Dönüp tekrar deneyemez miyim?
Once again it's, I'm not carrying anything.
Bir kez daha, hiçbir zaman emin olamazsın.
Not yet, but his agent did confirm with me again this morning, so...
Henüz değil, ajanı bu sabah yine onayladı, bu yüzden...
I will not ask again!
Bir daha sormam!
I told you I'm not gonna see him again.
Onu bir daha görmeye gitmeyeceğimi söyledim.
Do not try our patience again.
Ama bir daha sabrımızı zorlama.
I'm scared of bees, I'm scared of snakes, and I'm scared that the Knicks might never be good again, but I am not scared of heights.
Arılardan korkarım, yılanlardan korkarım, ve Knicks asla eskisi gibi iyi olmayabilir diye korkuyorum ama yüksekten korkmuyorum.
You're not gonna try to convince us Mahler was the original punk rocker again, are you?
Yine bizi punk rock'ın babasının Mahler olduğuna inandırmaya çalışmayacaksın umarım.
John, can you tell him not to turn it on again?
John, şu çocuğa söyle de yine açmasın.
I rang her not long after, about 5 : 30-ish, and then, again, about an hour later.
Saat 5 buçuk civarıydı. ... ve 1 saat kadar sonra yine aradım.
And you, you think you'll ever get pussy again you're not a record man?
Ve yapımcı değilken karı kız kaldırabileceğini mi sanıyorsun?
I said I do not wanna see you again!
Seni bir daha görmek istemediğimi söyledim!
I'm not doing that again.
Bunu yine yapmam.
Marry again, why not?
Tekrar evlen, neden olmasın?
Not again.
Tekrar olmaz.
Now that it's here, I'm not sure I'm ready to go to war again.
Şimdi burnumuzun dibinde ve ben tekrar bir savaş görmeye hazır mıyım bilmiyorum.
Then I must hope, sir... that we do not meet again.
Öyleyse umarım bir daha karşılaşmayız efendim.
You guys are smoking crack again? It's not a big deal, because, uh, as soon as we get that check from Frank, we're just gonna zip right off to a-a rehab program.
- Önemli değil çünkü Frank'ten çeki alır almaz derhal rehabilitasyona gideceğiz.
We are not doing this again. You know what?
- Bunu tekrarlamayacağız.
Christ, not you again!
Gene mi siz be!
Yes, but if the Navy were to remove anybody who was setting those fires, again, would that not be preferable?
Tamam ama Donanma bunları ateş veren birini def ederse bu tercih edilmeyeceği anlamına gelmez mi?
Rogers captured their minds before you could, but let's not pretend that they can't be won again.
Sen yapamadan Rogers onların zihnini ele geçirdi, fakat şimdi geri alamayacakmışız gibi davranmaya lüzum yok.
I am acutely aware that I'm not the first to have been a partner to him in this way and that the ones that have seen those depths before, they never surfaced again.
Gayet açık bir şekilde farkındayım onunla bu şekilde ortak olan ilk kişi ben değilim... ayrıca önden onunla bu kadar yakınlaşanlar... bir daha gün yüzü de göremedi.
But I do not wish to be that way ever again.
Ama bir daha öyle olmak istemiyorum.
For the moment she realized that Jack was not there, that she had been crossed and that she would likely never see him again, she would attempt to kill anyone she deemed responsible.
Jack'ın orada olmadığını anladığında yani Jack'ı bir daha asla göremeyeceğini fark ettiğinde buna karşılık olarak orada bulunana herkesi öldürmeye kalkışırdı.
He's going to say that he spoke impertinently to me, Kofi took offense, and it will not be spoken of again.
Bana karşı kabaca konuştuğunu Kofi'nin de tepki verdiğini söyleyecek ve bir daha bundan bahsedilmeyecek.
This will not happen again.
Bu bir daha tekrarlanmayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]