The sign Çeviri Türkçe
11,970 parallel translation
Who gave the sign for Ubba to go to Ireland?
Ubba'ya İrlanda'ya gitmesi için işareti kimin Tanrı'sı verdi?
I showed him the sign of the Red Cross, but he shot my leg.
Ona Kızıl Haç işaretini gösterdim ama bacağıma ateş etti.
Read the sign.
İşareti okusana.
I don't care what the sign out front said - -
Dışarıdaki tabelada ne yazdığı umurumda değil.
The sign read "Brain Gang."
Logoda "Beyin Çetesi" yazıyordu.
The sign at the entrance to the hospital said that no person who is suffering will be without care.
Hastanenin girişindeki tabelada yazıyor ki : Hasta olan hiç kimse tedavisiz kalmayacak.
We can't just sell him down the river - at the first sign of trouble.
Daha ilk sorun belirtisinde onu bırakamayız.
It's the universal sign for someone in distress.
Sıkıntısı olan birinin evrensel işareti.
And not making eye contact is the universal sign for leave me alone, I am blowing stuff up.
Gözüne bakmamak da beni rahat bırak, bir şeyler patlatıyorum demenin evrensel işareti.
They drain the vervain from your blood, compel you to sign the deed, compel to not invite Stefan and Damon in, and compel you to forget any of it ever happened, and, bingo, the house is an impenetrable fortress,
Kanına mine çiçeği verip, seni belgeleri imzalamaya zorlamışlardır. Stefan ve Damon'u davet etmemeye zorlayıp olan her şeyi unutmanı sağlamışlardır. Ev aşılamaz bir kale ve vampirler Caroline'ı kurtaramaz.
If they want to reseal the house, they'll have to sign over the deed to someone else.
Eğer evi yeniden mühürlemek isterlerse başka birine imzalatmak zorundalar.
We had her sign the house over to us.
Biz onu bize ev üzerinde oturum vardı.
Your family is driving all the way here just to sign the high school papers?
Aileler bütün yolu sadece okul evraklarını imzalaman için mi gelecek?
The first sign of Ubba returning, I am to escape.
Ubba'nın döneceğine dair ilk işarette kaçacağım.
Martin, the U.S. government is about to sign an agreement of cooperation on global terror with the Russians.
Martin, ABD, Ruslarla global teröre karşı bir işbirliği anlaşması imzalamak üzere.
Nobody leaves. No sign of mitchell crossford in the garage, but he's definitely here.
Garajda Mitchell Crossford'dan iz yok, ama burada olduğu kesin.
Or a sign of the killer's remorse.
Katilin pişmanlığını da gösterebilir.
3 female victims, no sign of sexual assault, and the victims were all strangled, but not manually.
Üç kadın kurban, cinsel taciz yok ve üçü de boğulmuş ama elle değil.
Clutter or the constant presence of a messy room is often a sign of depression.
Dağınıklık ya da odanın hep dağınık olması genelde depresyon göstergesidir.
Don't sign away your claim to the French throne and England will make it worth your while with gold and military support.
Fransa tahtından feragat etmeyin ve İngiltere buna karşılık size altın ve askeri destek yardımı yapacak.
Mike's gonna sign off on the HSI report.
Mike HSI raporunu imzalayacak.
- Just need you to sign the statement.
İfadeyi yeniden imzalamanız gerekiyor.
Yanukovych, sign the agreement!
Yanukoviç, anlaşmayı imzala!
We gathered in Maidan, to demand our politicians sign the agreement with the EU!
Meydan'da toplandık politikacılarımızdan AB anlaşmasını imzalamalarını talep ediyoruz!
It's a smiley face, the universal sign of friendliness.
Dostluğun evrensel işareti gülenyüz o.
Just sign one new client by the end of the week.
Hafta sonunda kadar yeni bir müşteriye imzalat sadece.
Why? You can totally sign one new client by the end of the week.
Hafta sonunda kadar yeni bir imza alabilirsin kesinlikle.
At the first sign of Hyde, I will drink a pint of this.
Hyde'ın ilk belirtisinde bundan bir yudum içerim.
No sign of the missing vials, but she had her own mini CDC in there.
Kayıp şişelerden hiç bir iz yok. Ama ekipmanlarını topladık.
No sign of the missing vial, but they did find a parking receipt from the Manhattan Cruise Terminal from about three hours ago.
Eksik tüpten iz yok ama Manhattan Cruise Terminali'nden üç saat önce kesilmiş bir park fişi bulmuşlar.
If you feel the fear come in, that's just a sign. "What are you doing?"
Korkunun içinize girdiğini hissetmeniz bir işarettir. "Ne yapıyorsunuz?"
I have commandeered the security cameras at the station, but there's no sign of Knox.
İstasyondaki kameralara girdim, ama Knox'dan bir iz yok.
By the way... Can you sign for me?
Bu arada benim için imza verebilir misiniz?
She doesn't seem like the Seventh Sign, you're right.
Pek tehlikeli biri değil, haklısın.
CRU and SWAT are beating the bushes, but so far, there's no sign of either guy.
CRU ve Özel tim ormanda arama yapıyor ama şu ana kadar ikisinden de iz yok. Beni dinle.
COMMENTATOR : No sign of any nerves from anybody on the team or Marc Marquez.
Marc Marquez'den ya da takımdan en ufak bir gerginlik işareti gelmiyor.
When you speak I want to run to the stands making the shut up sign.
Sen konuşunca, "susun lan" işareti yaparak tribünlere koşasım geliyor.
You can sign the papers, Solomon.
İmzalayabilirsin Solomon.
Perhaps you need sanctions eased against a rogue nation so that you can sell them your tanks or your factories can only spew toxins if the U.S. doesn't sign an emissions treaty.
Belki bir sahtekar ulusa karşı hafifletti yaptırım ihtiyaç Eğer onlara tankları satmak böylece Veya sadece toksinleri kusmak edebilirsiniz fabrikaları ABD emisyon antlaşma oturum yoksa.
What about the sign in Xavier's shop?
Ya Xavier'in dükkanındaki işaret ne olacak?
It's a beacon of hope for every firefighter and cop and paramedic in the city, and when that sign says "open," no matter what somebody lived through that day on the job, they know that the beers are cold and that the Blackhawks are on.
Şehrin her itfaiyecisi, polisi ve sağlık görevlisi için umut ışığı ve tabelada "Açık" yazıyorsa o gün kimin işinde ne yaşadığının bir önemi yok biraların soğuk olduğunu ve Karaşahinlerin uçtuğunu bilirler.
The residents all sign contracts.
- Tüm sakinler kontrat imzalıyorlar.
There, uh, there was a sign on the side of it.
Yanında bir logo vardı.
All right, now all that's left is for us to sign and date the document, and we will officially no longer be roommates.
Pekâlâ. Bir tek imzalamak dökümana tarih atmak kaldı. Artık resmen ev arkadaşı olmayacağız.
No sign of the targets.
Hedeflerin açık görüşü yok.
Yeah, we searched the building and HPD's canvassing the area, but no sign of him.
Bina arandı ve polis de etrafı taradı ama ondan bir iz yok.
Well... All right. What if I put up a sign in the window that said,
Cama şöyle bir tabela assam...
I see the captain's turned on the seat belt sign.
Kaptan, emniyet kemeri işaretini verdi.
Mackey, sign the faculty up for Canadian-language night classes.
Mackey, öğretmenleri Kanada dili akşam kurslarına kayıt ettir.
You must sign a document stating that the director is not responsible for any mishaps.
Direktörün herhangi bir aksilikten sorumlu olmadığını belirten bir belge imzalaman gerekir.
I mean, if that were me, I'd have plastered it across the Hollywood sign.
Yani ben olsam onu Hollywood yazısının karşısına sabitlerdim ama.
the signal 44
sign 279
signal 128
signe 52
signore 120
signature 34
signorina 76
signora 193
significant 19
signals 27
sign 279
signal 128
signe 52
signore 120
signature 34
signorina 76
signora 193
significant 19
signals 27
signed 205
signs 85
signor 120
signatures 33
sign in 20
sign me up 77
sign here 321
signing off 27
sign it 148
signs of a struggle 17
signs 85
signor 120
signatures 33
sign in 20
sign me up 77
sign here 321
signing off 27
sign it 148
signs of a struggle 17
sign the papers 17
sign this 56
sign there 25
signy 19
the simpsons 168
the sun 236
the sun is shining 35
the show must go on 78
the same goes for you 21
the s 152
sign this 56
sign there 25
signy 19
the simpsons 168
the sun 236
the sun is shining 35
the show must go on 78
the same goes for you 21
the s 152
the sky's the limit 40
the storm 50
the spectator 98
the same to you 32
the sound 24
the sun is out 17
the same as you 50
the sex 65
the same thing happened to me 16
the song 78
the storm 50
the spectator 98
the same to you 32
the sound 24
the sun is out 17
the same as you 50
the sex 65
the same thing happened to me 16
the song 78
the same one 32
the stairs 24
the same 389
the sword 66
the star 53
the show's about to start 17
the shoes 52
the singer 51
the stars 77
the same way 23
the stairs 24
the same 389
the sword 66
the star 53
the show's about to start 17
the shoes 52
the singer 51
the stars 77
the same way 23