Your house Çeviri Türkçe
15,815 parallel translation
So, a total stranger walks right through your house, a house you share with your beautiful wife Joni, and look at you. Not worried.
Hiç tanımadığın bir adam ansızın evine giriyor, güzel karın Joniyle birlikte yaşadığın evine ve şu haline bak hiç endişeli değilsin.
I had a rare time, dodging chimneys, slipping on wet slates, until it occurred to me your house was down the row.
Ta ki evinizin aşağı sırada olduğu kafama dank edene kadar bacalardan sıyrılıp ıslak arduvazlardan kayarak nadir vakit geçirdim.
Is he gonna help you build your house?
Sana ev yapımında yardım edecek mi?
Yeah, they're with the boxes from when we shut down your house... after Mom died.
Evet, annem öldükten sonra evi boşaltırken kutularla birlikteydi.
He was in your house!
Senin evindeydi.
Girl, when I see your house, I see why my husband left me.
Kızım, evini görünce kocamın beni niye terk ettiğini anladım.
Listen to me. If you open your mouth, I'll come to your house personally and slice you up?
Ağzından bir şey kaçırırsan bizzat evine gelip seni dilim dilim keserim.
And they'd like to get married at your house in the backyard.
Bir de senin evin arka bahçesinde evlenmek istiyorlar.
Of your house, right?
Senin evinde, değil mi?
You need to come back to your house.
Evine gelmen lazım.
By now they've figured out you're gone, they'll be sending a car to sit on your house.
Şu ana kadar gitmiş olduğunu fark etmişlerdir. Evinin önüne bir araç gönderirler.
I thought this was your house.
Bu senin hanedanın değil miydi?
We had our first read-through at your house on Kashmir.
İlk okuma provamızı sizin Kashmir'deki evinizde yaptık.
They think that they can come into your house.
Öylece evinize girebileceklerini sanıyorlar.
Your house is mortgaged and you have outstanding debts of £ 1,000 at interest of 40 %.
Evin ipotekli ve bin pound'luk muhteşem bir borcun var. Faiz oranı yüzde 40.
Thor, do you think we can get a drink at your house?
Thor, sence sizin evde bir şeyler içebilir miyiz
At least if you get kicked out of your house again, - you know where to come.
Yine evden kovulursan geleceğin yer belli.
- Happy hour at your house?
- Evine mi davet ediyorsun?
Get your house in order, Bernard.
Sorunlarını çöz Bernard.
This photograph was taken at your house when the police searched it.
Fotoğraf polisin evinizde yaptığı aramada çekildi.
- How about your house?
- Senin eve ne dersin?
People walk in, you don't want them to see your house.
İnsanlar gelecekler ve onları evinden görmek istemezsin.
Okay, your house, your rules.
Senin evin, senin kuralların.
Your house is now up for sale.
Evin şimdilik satılık.
Remember your house painting partner?
Boyacı ortağını hatırlıyor musun?
Hey, hey, hey, you and your little fuckin'sidekick here, get the fuck outta my house right now.
Sen ve o küçük lanet olası yancın, hemen evimden siktirip gidin.
One of the your child's friends invites over to a party at a house with a swimming pool.
Çocuklarınızdan birinin arkadaşı, onu havuzlu bir evdeki partiye davet ediyor.
Um, can you just remind us exactly where you kept your cards in the house?
Bize kartlarınızı evin neresinde sakladığınızı tekrar söyler misiniz?
My house is at your service, Your Highness.
Evim hizmetinizdedir Majesteleri.
Yeah, man, but you were just gonna be, like, talking about it all the time, and then your dad was probably gonna come to our house and, like, try to kill us or eat our butts. You know?
Evet ama sürekli bunu konuşuyor olacaktın muhtemelen baban da evimize gelecekti ve bizi öldürmeye kalkışacaktı veya götümüzü yiyecekti.
Remind me, sap, is your vow of chastity self-imposed Or one of the rules at your mommy's house?
Söylesene Sap, bekâret yeminine gönüllü mü oldun, annenin evndeki kurallar mı böyleydi?
A tow truck's coming to your house.
Sana söylemeyi unuttum, bu sabah 7 : 30'da evine bir çekici gelecek.
Your fashion house was iconic.
Moda evin gözde bir yerdi.
It doesn't? You still have your job in the White House.
Eğer batırmazsa Beyaz Saray'da hala bir işin var zaten.
By the way, congratulations on your marriage into the House of Saul.
Bu arada Saul Hanesi ile yaptığınız evlilik için tebrik ederim.
The drop house in Highland Park that your crew ripped off last week.
Highland Park'taki hasılat evi senin tayfanın geçen soyduğu yer.
My daughter received this dispatch from your Vice Regent concerning Princess Kokachin and your heirs to the House of Tolui.
Naip Vekilin, Prenses Kokachin ile Toluy Hanedanı'nın varislerini ilgilendiren bu mektubu kızıma yolladı.
Go in the house, get your family in the basement, do not move.
Hareket etmeyin.
I don't want your last memory of me in this house to be, you know?
Bu evde benimle ilgili son hatıran şey olsun.. istemem. Anlıyor musun?
Yeah, when... when your father owns a publishing house, most people think that.
Babanın bir yayınevi varken çoğu kişi böyle düşünüyor.
Is this your dad's house?
Bu babanın evi mi?
Hey, can you take your shoes off before you walk into my house?
Evime girmeden önce terliklerini çıkarır mısın?
What I understand is that you came home from your first tour and we bought a house and you built a pool.
Anladığım şey ilk gittiğin zaman geri döndüğünde bir ev aldığımızı ve havuz yaptığın.
- That's it. Pack your shit. Take those fucking rat dogs and get out of my house!
Pılını pırtını topla o köpekleri de al ve evimden defol git!
This bullshit you've gone and stepped your boots in ain't bullshit you're gonna track into my house, you got me?
Gidipte o bulaştığın bokları gelip benim evime de bulaştıramazsın. Anladın mı beni?
It was sophomore... junior year. And... and then one summer, I called your parents'house.
Yok, yok üçüncü sınıftayken ve sonra yazın sizin evi aradım.
Your mama wants you in the house.
Annen seni çağırıyor.
It is your house.
Burası senin evin.
Boy, I will split your head into white meat, and go arrest every soul in that house.
Evlat, o beyaz kafanı ikiye böler o evdeki herkesi tutuklarım.
So please don't waste your money on this house, or on me.
O yüzden lütfen paranı benimle ya da evle harcama
Are you always on your own in the house?
Evde hep tek başına mı duruyorsun?
house 1583
houses 83
housewife 19
housekeeping 91
housekeeper 25
house rules 39
house counsel 18
house fire 20
your phone 169
your honor 7894
houses 83
housewife 19
housekeeping 91
housekeeper 25
house rules 39
house counsel 18
house fire 20
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your mum 57
your name 485
your sister 409
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your tea 43
your mum 57
your name 485
your sister 409
your majesty 3240
your mother 885
your mom 327
your old man 28
your point being 45
your dad 423
your mother is dead 28
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your mother 885
your mom 327
your old man 28
your point being 45
your dad 423
your mother is dead 28
your highness 1544
your mind 60
your brother 593
your heart 112
your face 246
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189
your face 246
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189