Точно не я Çeviri Türkçe

Я здесь не при чем. Точно?

- Benim bununla bir ilgim yok.

... я бы отвел тебя в эти места. Тебе точно не нужен гид?

- Tur rehberi istemediğine emin misin?

Я могу кивнуть, когда другие так говорят. Но сам я точно такого не говорил.

Başkası senin için öyle dediğinde başımla onaylamış olabilirim ama kesinlikle öylesin demedim.

Я точно не услышу его, поэтому тебе придется меня разбудить.

Onu duymama imkan yok bu yüzden beni hızlı sarsman lazım.

Я не много читаю, так что не знаю точно.

Pek kitap okumadığım için çok iyi bilmiyorum.

Я точно не удивлён.

Hiç şaşırmadım.

Точно не могу сказать. Я не часто с ней вижусь.

Bilemiyorum, pek gördüğüm yok.

Я не знаю, чего он ожидал, но уверена, что уж точно не это.

Adamın ne beklediğini bilemem ama eminim bunu beklememiştir. Hadi ama.

Нет, потому как я таких точно не встречал.

Hayır, çünkü tanışmadığından eminim.

Смотри, когда мне было так плохо, то я дальше своего носа не видела, а сейчас вижу, но я даже не знаю, что лучше, потому что Адам поймет, какая на самом деле, и ему это точно не понравится. Потому что он настолько глубоко чувствует, тут с ним никто не может соревноваться.

Çok kötü durumda olduğumda kendimi dışarıdan göremiyorum şimdi görebiliyorum ama daha iyi mi bile bilmiyorum çünkü Adam gerçekte nasıl olduğumu anlayacak ve bundan hoşlanması imkânsız çünkü bir çeşit duygu derinliği var hiç kimse yanına yaklaşamaz bile.

Я точно не могу, и скоро он заскучает и будет чувствовать себя подаленным, от того, что он с тем, кто ему не подходит, не соответствует его силе чувств.

Ben kesinlikle yapamam ve yakında sıkılacak ve donuk hissedecek onun duygusal yoğunluğuyla yarışamayacak biri ile olması nedeniyle.

Точно не знаю, но я рад, что не стою здесь в ботфортах, как и вы, думаю.

Emin değilim ama süvari çizmeleriyle burada olmadığım için kesinlikle memnunum ve eminim ki sen de öylesin.

Я уж точно бы горло ему не перерезала.

- Boynuna bıçağı kesinlikle saplamazdım.

Я тоже не знаю точно.

Ben de tam olarak bilmiyorum.

Я не знаю точно.

- Haberim yok.

Но обижать людей - такое мальчишество, как и то, что Клаус внушил твоему скрипачу на крыше, и, я много совершил, но я точно не мой брат.

Ancak insanlara zarar vermek çok erkeğimsi bir şey. Klaus'un kemancı arkadaşını etki altına alarak oraya çıkmasını sağlaması gibi. İsmimin önüne birçok sıfat getirilebilir ama bir ağabeyim değilim.

Я точно не знаю.

Tam olarak bilmiyorum.

Я точно никогда не встречал такую как ты.

Daha önce kesinlikle senin gibi birisiyle tanışmadım.

Потому что я чувствую странные флюиды исходящие от тебя и это не карнавал.. точно.

Çünkü tamamen senden geldiğini düşündüğüm tuhaf titreşimler hissediyorum ve bu pijamandan... kaynaklanmıyor.

Я точно знаю, что он не такой, как они говорят.

Onun öyle bir şey yapmayacağını biliyorum.

Не знаю, когда я увидела его, а не Эли, я подумала, что это точно ловушка.

Bilmiyorum ama Ali yerine onu görünce kesin tuzak dedim.

это... это слишком трудно для человеческого понимания, но.. Я точно не понимаю этого и не думаю что когда - нибудь смогу.

Bir insanoğlunun anlaması için çok büyük olurmuş ama bunu anlamadığımdan eminim ve sonra da nasıl anlarım göremiyorum.

я точно не свинья в грязи здесь.

- Burada çok da mutlu sayılmam.

Ты не тот, кем себя возомнил, Агустин, и точно не тот, с кем, как мне казалось, я встречался всё это время.

Düşündüğün gibi biri değilsin, Agustin. Ayrıca kesinlikle bunca zaman boyunca çıktığımı düşündüğüm kişi de değilsin.

Я совершенно точно намеревался, но так давно не кончал с женщиной, что попросту... забрызгал свою рубаху.

Niyetim oydu ama uzun zamandır bir kadınla beraber olmamıştım ve hep pantolonuma boşaldım.

Я не знаю, что это такое, но ты точно не сидишь!

Bu yaptığının ne olduğunu bilmiyorum ama oturmak olmadığı kesin!

Может быть ты сможешь ей втолковать немного здравого смысла потому что я точно не могу.

Aklını başına getirmesi için konuşur musun çünkü benim sözlerim işe yaramadı.

Я не хочу хвастаться, но я точно побил твой рекорд в Donkey Kong, который ты вчера установил.

Böbürlenmek istemem ama dün akşam Donkey Kong'da en yüksek skorunu tamamen ezip geçtim.

Он точно один из первых хороших американских игроков, и, честно говоря, я и не знал, насколько он хорош.

Kesinlikle ABD'nin ilk büyük oyuncularından biri ve açıkçası, ben bile o kadar iyi olduğunu bilmiyordum.

Я не знаю.. Но я точно знаю... что если он не позвонит, значит он идиот.

Bilmiyorum ama aramazsa tam bir aptal demektir.

Я точно не знаю, что значит "поп-арт", но я не думаю, что потеряла свою харизму.

Pop-up'ın ne olduğunu bilmiyorum ama, ilhamımı kaybettiğimi de düşünmüyorum.

Сказать по правде, я сам точно не знаю.

Gerçeği söylemek gerekirse ben de bilmiyorum.

И ваше мнение на этот счёт... – Я точно не помню...

Fakat sizin görüşünüze göre... - Pek olası görmüyorum... - Elbette görüyorsun.

Я никогда точно не знала, чем он занимался.

Gerçekte ne yaptığını bilmiyordum.

Я не знаю, каковы обязанности казначея школы. Но раз я пережил нападки с черри, как и те мои фотографии... я точно тот, кто поведёт школу, ведь мамы - отстой!

Şimdi, Bunun nasıl saymanlık olayına vardığını tam olarak bilmiyorum ama bütün bu Bere'lerden kurtulup,... resimlerim böyle çekilmezse Kesinlikle bu okulun başkanı olurum, çünkü bütün anneler berbat!

Одно я знаю точно : больше им нас не одурачить.

Bildiğim bir şey varsa o da bir daha aldatılamayacağımız.

Как я уже сказал, Том никогда не ставил крест на отношениях, даже когда ему точно, точно, абсолютно точно стоило бы.

Söylediğim gibi, Tom ilişkilerinden asla vazgeçmez kesinlikle ama kesinlikle vazgeçmesi gerekse bile.

Не переживай, подробностей не будет, но я точно подтвердила его чувства к Елене.

Endişelenme, detayları kendime saklarım. Ama Elena'ya olan hislerini yeniden tasdik etmiş olduk.

Я не знаю, что это такое вы делаете здесь, но точно не хочу принимать в этом участия.

Burada ne arıyorsun bilmiyorum ama bir parçası olmak istemiyorum.

Думаю, нам нужно установить правила, если мне нельзя провожать тебя домой, тогда я точно не думаю, что тебе можно так удивлять меня в спальне.

Bence burada bazı kurallara ihtiyacımız var. Çünkü eğer benim seni eve bırakmaya iznim yoksa senin beni yatak odamda kıstırma izninin olmayacağından eminim.

И уж точно я не хочу быть твоим другом.

Ve de kesinlikle arkadaşın olmak istemiyorum.

И уж точно я не хочу быть твоим другом.

Arkadaşın olmayı ise hiç mi hiç istemiyorum.

Я почти не пил людскую кровь, и уж точно не убивал.

Bırak öldürmeyi, insanlardan neredeyse beslenmiyordum bile.

Ты знаешь, в конечном итоге, я едва разговаривала с ней, по крайне мере до 11 класса уж точно, потому что это было очень важно для меня.

Sonunda annemle orta okul yıllarımın çoğunda zar zor konuşur oldum. Çünkü bu benim için çok önemli bir şeydi.

Норма, я не занимаюсь уголовным правом, но точно знаю, что если все было так, то Норману абсолютно не о чем волноваться.

Norma, ceza hukuku alanım değildir ama eğer olay böyleyse Norman'ın korkmasına hiç gerek yok.

Что бы я ни продавала, он это точно не покупает.

Hiç de oralı olmadı bakıyorum.

Если же нет, что ж, предположим, что я точно не буду оплакивать Ребеку.

Eğer getirmezsen Rebekah'nın arkasından yas tutacak kişi ben olmayacağım.

Точно. - Ладно, мама, я думала - ты говорила, что вас не будет дома вечером.

Bu gece dışarıda olacağınızı söylemiştin.

Я не знаю точно, что у тебя с теми отношениями.

Bu ilişkiden ne elde edeceğini bilmiyorum sanırım.

Я не знаю точно, кто мой отец, потому что он бросил нас. Я едва помню его.

Az çok hatırlıyorum onu.

И у меня нет мамы, чтобы спросить, или близкой подруги, и я уж точно не могу спрашивать такое у папы.

Bunu soracak annem ya da yakın bir arkadaşım yok ; babama da soramam.