Ah be Çeviri İngilizce
3,736 parallel translation
Ah be, seni daha çok sevmem mümkün mü?
God, is it possible to love you more?
Ah be, öyle birini tanısaydım, mutlaka denerdim. Neden buradasın?
Oh, man, if only I knew one, I would give it a shot.
Ah be abiciğim, ne kadar evlilik meraklısı herifler çıktınız.
Dear God! I had no idea that you all wanted to get married so desperately!
Ah be abi...
Oh, dear.
- Ah be dostum.
Oh, buddy.
Mike burada olsaydı, bütün uçuş boyunca kazı kazan biletleriyle uğraşmasını izleyip "ah be, ramak kalmıştı" demesini dinlerdik.
If Mike were here, we would have spent the entire flight watching him do scratcher lotto tickets going, "Oh, so close," every time he lost.
- Ah be Jane.
Oh, Jane.
Ah be Pen! Çok yazık.
Well... oh, Pen!
- Ah be kadın.
- Damn.
- Ah be.
Oops.
- "Ah be" nin kralını yapayım mı sana?
You want oops? I'll give you oops.
Ah be dostum, oralara hiç mi hiç girmemelisin.
Oh, dude, you should so not go there.
- Ah be oğlum.
- Oh, man.
Ah be, ona böyle söylemeliydim.
Oh, man, I should have told him that.
- Gözüne ne oldu be?
Ah, what happened to your eye?
Belki şu "O ürün değil." diyen sinir bozucu seslerden biri olur.
Maybe she could be one of those annoying voices that goes, "Ah, ah, ah, not that product."
Ah hayatım, yabancıların tacizine uğramak güzeldir biliyorum ama hiçbir şey, o özel insanın sana baktığında hissettirdiği heyecanı hissettiremez.
Oh, sweetie, I know it's nice to be groped by strangers, but nothing beats the rush you get when that one special person looks at you.
O halde Hollis, Becky'ye başkanı vurması için bir kez daha para göndermiş olmalı.
Ah, so... There must be a second payment. The one where he pays her for shooting the president.
Manyaksın be Cooper!
Ah, you're killing me, Cooper!
Richard hiç mutlu olmayacak.
Ah, Richard won't be happy at all.
- Zor olacak.
Ah, that's gonna be tough.
Çok iyi olur, evet, teşekkür ederim.
Ah, that would be grand. Yes, thank you.
Ah, işte bu 12 eder.
Ah, that would be 12.
Ah, gelin adayı.
Ah, the bride to be.
... zorba olabiliyor.
He can be a bully. Ah.
Hatırlatma.
Ah, don't be fooled.
İşte bu be.
Ah, yes!
Patron! Salaklaşma, Sean.
- Ah, don't be silly, Sean.
"Kral Julien, bu iksiri al ve bu andan itibaren ileride Sevgi Kralı olarak bilineceksin." Sevgi Kralı Derken?
"King Julien, take this potion and from this moment forth you will be known as the King of Love." Ah! King of Love?
Ve bunu ilk deneyen kimse şanslı ucube olacak... Sorun değil, sorun değil.
And the lucky freak who gets to try it first will be... - Ha-ha! - Ah!
Gene donunda sona erecek bir leşçi avı mı yoksa?
Is this going to be another scavenger hunt that ends in your pants? Ah...
Bu benim adamım olmalı.
Ah. Oh, that should be my man.
Ah, dikkat et, ızgaramızda birkaç koca taş ısıttım.
Oh, be careful, I heated some very large rocks on our grill.
Ah, doğru, yolları nasıl temizlediklerinden ve Merkez Kayıt Ofisi'ne transfer edilmek üzere olduğundan bahsediyordum.
Oh, right, I was talking about how they're clearing the roads and you're about to be transferred to Central Booking.
Genç ve duruşmada olmak.
Ah, to be young and on trial.
Sonsuza kadar ev hizmetçisi olarak kalmayacaksın ya.
Ah, well, you won't be a housemaid forever.
Evet, önce 18 olman lazim ama.
Ah! Right. You gotta be 18.
Grayson maskeli balosu için davet cevapları hepsi o gece arkadaşınmış gibi davranacak insanlardan.
Ah, the R.S.V.P.s to the Grayson masquerade... Each one a person who'll pretend to be your friend for the night.
Tekrar bakmak istediğim bir resim var bu yüzden birazdan dönerim.
Ah, yeah. Um, there's a drawing over there that I'd like to see again, so... I'll be right back...
İşte olması gereken de bu.
Ah, this is the way it should be.
Yoksa o ihtiyar adamlar gibi davranan bir kadın mı?
Ah, could it be she's a Oyaji-gal? ( a young woman who acts like an old man )
â ™ ª Bork, ah, Bork, uzun zaman ejderhaları çalışmış... â ™ ª â ™ ª... adamın şarkını söylüyoruz. â ™ ª â ™ ª Senin çalışmaların olmasaydı Berk olmazdı. â ™ ª â ™ ª Çılgına döndüğün gün hangi gündü?
♪ Bork, oh, Bork, we sing your song ♪ ♪ the man who studied dragons long ♪ ♪ without your work there'd be no Berk ♪
Buyur o zaman.
Ah, well, be my guest.
- Yapma yahu. Bir şey istedik.
Ah, go on, be a mate.
Biliyor musun, eğer kadınların istedikleri buysa gerçekten çok pooüler olabilirim.
Ah, you know, if this is what women like, I should be a lot more popular.
Çok iyi geldi be.
Ah, that feels good.
O hâlde hazırlıklı olursun.
Ah, then you'll be prepped.
Hadi ama saçmalama!
Ah, come on, don't be ridiculous!
- Sen Michelle olmalısın. - Ah, pardon.
You must be Michelle.
Young'un arkadaşı. Burada part time çalışıyorum. Abi birazdan dönerim.
ah youngie's friend i work part time here oppa i'll be back oh yes..
Ya Roma'ya iade edileceksiniz. Ya da bir ahıra.
He'll be returned to Rome or to a stable.